Kılıçdaroğlu kendini kabul ettirmiş gibi
Ne kadar güvenilirdir, ne kadar gerçekçidir, deprem etkisini ne kadar yansıtır bilemem ama “Türkiye Raporu” adlı anket yayınlandı ve tartışılmaya başlandı.
Deprem bölgesinde nasıl bir metotla anket yaptıklarını bilmiyorum.
Fakat anketin açıklanan sonuçlarına göre deprem, seçmenin siyasi tercihlerini pek de etkilemişe benzemiyor.
Kararsızlar bir miktar artmış.
CHP ise İşçi Partisi’ne seçmen kaptırmaya başlamış. İşçi Partisi’nin güçlü muhalif söylemi ile sadece sol değil, geçmişin merkez sağda duran ama Siyasal İslam karşıtlığında soldan daha tutarlı duruş sergileyen seçmeninin kalbini kazandığı zaten sır değil ama bu anketlere de yansımaya başlamış.
Meral Akşener’in depremden sonra güçlü bir ses çıkarmamış olması, oylarındaki artışı durdurmuş gibi.
İktidarın deprem çaresizliğini en iyi değerlendiren ise galiba Muharrem İnce olmuş. İnce’nin katıldığı Teke Tek programının yüksek ratingi ve sonrasında yarattığı etki de bunun göstergesi.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda “Kılıçdaroğlu seçilemez” tezi geçerliliğini giderek yitirmiş görünüyor.
Kılıçdaroğlu’nun adaylığı giderek kesinleşiyor.
Aslında yapılması gerekenin ne olduğu giderek netleşiyor.
2 yıl kadar önce, Millet İttifakı’nın en önemli kozunun seçime Cumhurbaşkanı adayı ve yardımcılarını birlikte vitrine koyarak gitmek olacağını söylemiştim.
O zaman “Yavaş Cumhurbaşkanı adayı, Akşener ya da belirleyeceği bir isim içişlerinden sorumlu Cumhurbaşkanı yardımcısı, CHP’den bir isim dışişlerinden sorumlu ve ortak bir ismin de ekonomiden sorumlu Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak seçime girmeleri lazım” demiştim.
Bu tezim, bugün hala geçerli ve hatta bugün daha güçlü bir şekilde geçerli.
Tek isimdense çok iyi bir vitrin.
Bazı kesimlerin ısrarla yaratmaya çalıştığı “Akşener son anda Cumhur İttifakı'na katılacak” algısı ise bana çok akılcı gelmiyor.
Çünkü Akşener’in böyle bir hamlesinin tek sonucunun İYİ Parti’nin oylarının MHP’nin oylarının da altına inmesi olacağını hepimizden daha iyi görecek olan kişi bizzat Akşener’in kendisi.
Mevcut durumda AK Parti-MHP ikilisinin toplam oyları ile CHP-İYİ Parti ikilisinin toplam oyları hemen hemen eşitlenmiş durumda. Arada standart sapma dahilinde bir fark var. Buna Altılı Masa'nın diğer 4 partisinin alacağı oylar dahil değil.
Bu durumda seçime kadar geçecek sürede iktidar oranı yüzde 10 civarı olan kararsız seçmeni etkilemeye çalışacak.
En sonunda yine belirleyici olacak olan HDP seçmeninin Cumhurbaşkanlığı seçimindeki tavrı olacak.