Genel başkanlığın bırakılacağı sözü tutulmalı
Kemal Kılıçdaroğlu, Altılı Masa öncesi koyduğu “Genel başkanlar Cumhurbaşkanı adayı olmamalı” ilkesini, partisi içindeki bir grubun kendisine yaptığı baskı ve kendisinin de bu baskıdan duyduğu memnuniyet sonunda çiğnedi.
Cumhurbaşkanı adayı oldu.
Anayasal şartlara uyan her Türk vatandaşı gibi onun da buna hakkı vardı ve Türkiye’de ve hatta dünyada açıkladığı ilkelerini çiğneyen ilk kişi, ilk siyasetçi de Kemal Kılıçdaroğlu değil elbet.
Ancak şimdi bir başka sınavı daha var Kemal Kılıçdaroğlu’nun.
Cumhurbaşkanı adayı, daha önce “Cumhurbaşkanı partili kimliğinden vazgeçmeli ve genel başkanlıktan ayrılmalı” demişti.
Ki bu aslında çok da doğru bir talep ve tavır idi.
Ancak şimdi biliyoruz ki, parti içinde bir grup, özellikle de Kemal Bey’i Cumhurbaşkanlığı adaylığına ikna eden grup “Efendim, genel başkanlığı bırakmanıza hiç gerek yok. Zaten bir geçiş dönemi olacak ve bu geçiş döneminde genel başkan olarak kalmanız parlamenter sisteme geçişi kolaylaştırmak açısından ihtiyaç duyacağınız bir pozisyondur. Genel Başkanlığı bırakmayın” demeye başladı bile.
Bunu duyuyor, biliyoruz.
Eğer Kemal Bey, bunlara kulak vermeye devam ederse bir sonraki aşama “Efendim parlamenter sisteme dönmeye gerek yok. Bakın memleketi böyle ne güzel idare ediyorsunuz” olacaktır.
Bu yüzden de Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde, genel başkanlığı bırakacağını net bir biçimde yeniden açıklamak zorundadır.