Muharrem İnce aradı. Hangi gazeteciye niye küsmüş anlattı
“Nevşin Mengü. Bir şey yazmış aradım. Yazdığının doğru olmadığını, böyle bir şey yazmaması gerektiğini söyledim.
‘Yazarım kardeşim’ dedi.
'Ben senin kardeşin değilim. Babanın arkadaşıyım' dedim Telefonu suratıma kapattı. Ben Nevşin Mengü’den 20 yaş büyüğüm. Bu yaptığı terbiyesizlikti. 'Kardeşim' diyen ve böyle konuşamayacağını söyleyen birinin suratına telefon kapatanla siz olsanız bir daha konuşur musunuz!
Fatih Portakal ile aslında bir sorun yaşamadık. Bir konu ile ilgili aradı konuştuk. Sonra programına davet etti. Sosyal medyada yayın yaptığı bir program. Katılmayacağımı söyledim. Kızdı. 'Her çağrıldığım programa konuk olmak zorunda mıyız?' dedim.
Bir daha da konuşmadık.
İsmail Saymaz’ı ise bir partinin gazetecisi olarak görüyorum. CHP sözcüsü gibi. Her şeyi CHP adına yapıyor. CHP kulislerinde dolaşıyor. Bu kadar partili olduğunuz zaman gazeteci olmuyor siyasi taraf oluyorsunuz. Aramızdaki sorun bu. Kendisi CHP basın sözcüsü olduğu için onunla işim olmaz.
Özgür Demirtaş Hoca ile ilgili olay ise birkaç yıllık.
Bir yorum yaptı ben de 'Hocam ekonomiyi iyi biliyorsunuz ama siyaseti hiç bilmiyorsunuz' dedim. Bunu da gülerek söyledim. Kendisini ararım, niye küseyim…” dedi.
“Eleştiriye açığım. Cumhurbaşkanı seçilirsem de açık olacağım. Siz inşallah Cumhurbaşkanı olduğum zaman da, boş beleş birini Cumhurbaşkanı seçtik diye yazacak kadar özgür olacaksınız. Tüm gazeteciler özgür olacak” dedi.
Güldüm.
Kapattık.
Muharrem Bey’i seviyorum aslında. Belki de, geçen seçimde mağdur edildiği içindir.
Muharrem İnce ile bir daha konuştuğum zaman kendisine sosyal medya fenomenlerinin sinema maceralarından bahsetmek istiyorum.
Hatırlayacaksınız, bir ara furya idi.
Uyanık yapımcılar, takipçi sayıları milyonları aşan, etkileşimleri 10 milyonlarla ölçülen sosyal medya fenomenlerine uyduruk senaryolar ile film çektiler.
Bu kadar takipçisi, sosyal medyada bu kadar etkisi var ise bunun onda biri sinemaya gelse, paranın dibine vururuz dediler.
Bunların en ünlüsü Enes Batur bile gişede çakıldı. Üç filmi yapılan masrafları bile çıkaramadı.
Sevgili Oğuzhan Uğur’un iki filmi toplam 3 milyon TL hasılat yapabildi.
Yotube’de 1.5 milyona yakın takipçisi olan Köksal Baba’nın filmine ise ilk üç günde 1 kişi bilet alıp gitti.
Sosyal medyaya güvenip iş yapmanın bedeli bu olsa gerek.