Muharrem İnce.
Geniş bir muhalif çoğunluğun Cumhurbaşkanı adayı olmamasını talep ettiği siyasetçi.
Bu kez Muharrem İnce’ye tepki gösterip aday olmamasını isteyenler, bir önceki Cumhurbaşkanlığı seçiminde İnce’nin mitinglerini dolduranlar aslında.
Seçim gecesi ortadan kaybolup, “Adam kazandı” demesine kızgın olanlar. Bir kez daha “Adam kazandı” demesini istemiyorlar.
Buna takılmayan bir bölümü de İnce’nin daha önce Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkmama sözü verdiğini hatırlatıp ilkeli davranmasını istiyorlar.
Sanki siyasetteki tek ilkesiz kişi Muharrem İnce imiş gibi.
Açıkçası dünü kadar bunların hiçbiri beni ilgilendirmiyordu.
Ben herkesin, Anayasa’nın yaptığı tanıma uyan herkesin Cumhurbaşkanı adayı olma isteğine saygı duyarım.
Canı çeken, memlekete borcunu bu yolla ödeyebileceğine inanan, kendini o makama layık gören, "Ben bu işi herkesten iyi yaparım" diyen ya da bambaşka amaçları olan herkesin aday olma hakkına sahip olduğunu düşünürüm.
Ama dünden beri bir kişinin, tek bir kişinin Cumhurbaşkanı adayı olmaması gerektiğini düşünüyorum.
O kişi, dün “Sırça köşklerde yaşayanlar, sırça köşklerinden çıkmayanlar, salon siyasetçileri, oturdukları yerden benim aleyhimde tweet atan, sözde sanatçılar… Siz bunları gördünüz mü? Bu zorlukları gördünüz mü? Boğaz’da viskisini yudumlarken memlekete yol gösterenler…” cümlesini kuran kişi.
Bu sözleri söyleyen yeni bir zatı muhtereme Türkiye’nin hiç ama hiç ihtiyacı yok.
Türkiye zaten bu cümleleri bize ezberleten bir anlayış tarafından yıllardır yönetiliyor.
“Yalıda viski yudumlayanlar” metaforundan bana artık bıkkınlık geldi.
“Sözde sanatçı” ayıbı ise can sıkacak kadar çok tekrarlandı.
Bu Cumhuriyeti kuran anlayışın toplumun en tepesine koyduğu sanatçıyı “sözde” diye aşağılayan birinin, yalan muhalifliğine ve anlamsız adaylığına hiç ama hiç ihtiyacı yok bu ülkenin.
Bu ülke için iki kelam edeni sırça köşkte oturmakla suçlama ayıbının yeni suç ortaklarını aramıyoruz. Tam aksine köşkte hem de sırça köşkte oturduğu yani keyfi yerinde olduğu halde ülkesi için dertlenene saygı duyacak birine ihtiyacı var bu ülkenin.
Bu kafa ile hiç ama hiç yeni değilsiniz Muharrem Bey.
Bu sözlerin orijinal sahibi varken, siz ancak çakması olursunuz.
Aklı başında herkes eski bir orijinali, yeni görünümlü bir çakmaya tercin eder.
Bilesiniz.
Tabii amacınız yıpranmış orijinale yeniden değer kazandırmak değilse…