Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Kendisini yakın tanımam ama CHP içinde işini ciddiyetle yapma konusunda en güvendiğim isimdir. 2019 yerel seçimlerinin kazanılmasında bana göre en önemli etkenlerin başında gelir.

        Ama bu açıklamasını görünce “Eyvah” dedim.

        Çünkü çevremde pek çok hatalı seçmen kaydı vakası vardı.

        Hemen bunlardan birini, adı, sanı adresi ile “Yok diyorsunuz ama bunu bizzat biliyorum” diyerek Canan Hanım’a ilettim.

        Hemen aradı.

        “Fatih Bey, zannederim yanlış anlaşıldım. Benim sözünü ettiğim sosyal medyada dolaşan ve ‘Bir tanıdığımın apartmanında şu kadar Suriyeli seçmen var, dairemizde 20 seçmen kayıtlı’ gibi ifadeler içeren ses kayıtları ve iddialardan söz ediyorum. Bunları hemen araştırıyoruz. O kişiye ulaşıyoruz. Pek çoğu ‘Aslında ben değilim, arkadaşımın komşusu’ diyor. Arkadaşını arıyoruz o da ‘Bana da bir arkadaşımın arkadaşı yollamıştı’ diyor. İddia sahibini de, iddia edilen adresi de kimse bilmiyor. Benim bahsettiğim bunlar. Yoksa elbette pek çok yanlışlık, olmayan adreslere kayıtlı seçmen ya da boş dairelere kaydedilmiş seçmen var. Bunları öğrendiğimizde, bize ulaşan hepsini tek tek araştırıp, hepsi ile ilgili itirazlarımızı yapıyoruz” dedi.

        Tespit ettikleri bu tür hataları önce ilçe seçim kurullarına bildirip sildiriyorlarmış.

        Eğer orada sorun çözülmez ise konuyu YSK’ya kadar taşıyıp, itirazlarını yapıyorlarmış. Pek çoğunda bilerek veya bilmeyerek yapılmış yanlışlardan dönüldüğünü söyledi.

        Türk vatandaşlığına geçmiş yabancı seçmenleri sordum.

        “Bazı sitelerden uzun listeler yayınlandı yabancı isimler olan. Buna baktık. Onlar o sitede ikamet eden yabancıların listesi ama seçmen olmadıklarını gördük. Ama elbette çok sayıda vatandaşlık alıp, seçmen olmuş kişi de var. Onlara yapacak bir şeyimiz yok. Vatandaş olmuşlar ve oy kullanma hakkı kazanmışlar” dedi.

        Bunların Türkiye genelindeki tam sayısını ise tespit edebildiklerini zannetmiyorum.

        Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu konudaki rehavetini ve iyimserliğini ise anlamakta zorluk çekiyorum.

        Paranın seçim öngörüsü

        Paranın seçim öngörüsü
        0:00 / 0:00

        Araştırmada ilk çıktı, seçim sonuçları ile ilgili.

        Dev banka Mart ayı içinde yapılmış ve denek sayıları 1472 ila 5750 arasında değişen 6 ayrı araştırmayı baz almış.

        4 adayla gidilen bir seçimde iki sonuca göre seçim ikinci tura kalıyor, 4 sonuca göre Kılıçdaroğlu ilk turda kazanıyor. Ortalama olarak bakıldığında Erdoğan’ın ilk tur oy potansiyeli 43.8 Kılıçdaroğlu’nun ilk tur potansiyeli 51.1. En alt ve en üst sonuçlar atıldığında ise Kılıçdaroğlu’nun oy oranı 50.4’e düşüyor.

        10 ayrı araştırmanın sonucuna göre belirlenen iki adaylı seçimde ise Erdoğan’ın oy potansiyeli 45.7 Kılıçdaroğlu’nun 54.3. En alt ve en üst sonuçlar çıkarıldığında ise Erdoğan’ın oyu 45.2, Kılıçdaroğlu’nunki ise 54.8.

        Yani İnce’nin iddiasının aksine İnce’nin adaylığı muhalefete değil, Erdoğan’a yarıyor.

        Tabii bu sonuçlar Cumhur İttifakı'nın Yeniden Refah'ı ve HÜDA PAR'ı ittifaka katmak için neden bu kadar taviz verdiğini de anlatıyor bir yandan. İktidarın özgüvenli tavrı aslında bir tür karanlıkta ıslık çalma durumu.

        Banka, seçimin galibine göre doların nasıl bir seyir izleyeceğini de öngörmüş.

        Morgan Stanley’e göre eğer Millet İttifakı kazanır ise dolar önce hızlı bir yükselişe girip 24 TL’ye ulaşıyor, sonra duruyor ve sonbaharla birlikte duruluyor ve ekim ayında stabil hale gelip, düz bir çizgi izlemeye başlıyor.

        Cumhur İttifakı kazanır ise önce mevcut seyri koruyor, yazı 22 TL’den tamamlıyor ve yaz sonundan itibaren hızlı bir yükselişle ekim ayında 27 TL’yi aşıyor.

        İktidar bölünüp, Meclis ayrı Cumhurbaşkanlığı ayrı ittifakların olursa büyük bir hızla yükselip 25 TL’ye çıkıyor ve sonra da yükselişini sürdürüp yaz sonunda 27 TL’yi aşıyor.

        Görülen o ki, kim kazanırsa kazansın birisi para bulana kadar kurlar yükselecek.

        Ve Morgan Stanley’e göre Millet İttifakı’nın para ya da ucuz para bulma ihtimali daha fazla.

        Türk tipi borsa zenginliği

        Türk tipi borsa zenginliği
        0:00 / 0:00

        Dünyanın ve Türkiye’nin en zenginleri listesi açıklandı.

        Aslında benim çok da itibar etmediğim, gerçek zenginliği göstermeyen, taze para kokan bir listedir ama yine de bir anlam ifade eder elbette.

        Listenin tepesinde şaşırtıcı bir biçimde bir Fransız var.

        Fransız lüks devi Louis Vuitton Moet Hennesy’nin sahibi. 211 milyar dolarlık bir serveti var. Geçen hafta Paris’te edindiğim duygu “Ulan bu ArnauldParis’in sahibi olmuş” idi. O kadar zengin.

        Onu takip eden isimler de şaşırtıcı değil.

        Musk 180 milyar dolar, Bezos 114 milyar dolar, Ellison 107, Buffet 105, Gates 104 milyar dolar ile 100 milyar dolar barajını aşmış isimler.

        Sayı olarak en fazla dolar milyarderi ABD’de, onu Çin ve Hindistan takip ediyor.

        Türkiye’de 26 dolar milyarderi var.

        Hepsinin toplam serveti 57.8 milyar dolar.

        En zengin Türk ise muhtemelen pek çoğunuzun adını ilk kez duyduğu İbrahim Erdemoğlu. Serveti 5.3 milyar dolar. Üçüncü sıradaki zengin ise kardeşi Ali Erdemoğlu onun da serveti 4.7 milyar dolar.

        İki kardeş toplamda 10 milyar dolar servete sahip.

        Ne iş yapıyorlar diyecek olursanız halı üretimi yapıyorlar ve Sabancı Grubu'ndan satın aldıkları Sasa’nın çoğunluk hissesine sahipler.

        Ve bu ani yükselişin kaynağı da Sasa’nın borsadaki kimsenin anlayamadığı ani ve şaşkınlık verici değer artışı. Sasa’yı Türkiye’nin dev holdinglerinin, ihracat şampiyonu otomotiv şirketlerinin önüne geçirip Türkiye’nin en değerli şirketi yapan garip durum.

        Yani anlayacağınız, yeni dolar milyarderleri listemiz Türkiye’nin aynası gibi.

        26’sını toplayıp 5’le çarpsan bir Arnauldetmediği gibi, 10 milyar doları da kağıt üzerinde bir zenginlik.

        NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

        NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
        0:00 / 0:00

        Algı mühendisliğine kulak asmadığımız zaman.

        Diğer Yazılar