Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Okurlar, biz gazetecilerin kimsenin bilmediği çok önemli şeyler bildiğimizi, aslında seçim sonuçlarını da önceden aldığımızı zannediyor bazen.

        Keşke öyle olsa.

        Ama ne yazık ki, değil.

        Biz de okurlar gibi izliyoruz, verilere bakıyoruz. Tek farkımız bizim işimiz bu olduğu için daha fazla bilgi, daha fazla veri gözümüzün önünden geçiyor. İyi niyetli isek daha sağlıklı değerlendirme yapma imkanına sahip oluyoruz.

        Aslında her şey bakış açısına bağlı.

        Mesela iktidara yakın olduğu izlenimi veren bir yayın kuruluşu, dün Malatya’nın önümüzdeki seçimlerde kime oy vereceği ile ilgili bir anket sonucu yayınlamış.

        Başlığı da “AK Parti açık ara önde” diye atmış.

        Gerçekten de sonuçlar öyle gösteriyor.

        Anket sonucuna göre AK Parti’nin oy oranı yüzde 41.3.

        CHP’nin oy oranı ise 25.2.

        MHP 10.8, İYİ Parti 9.5.

        Bu sonuçlar iktidar partisi ve Cumhur İttifakı açısından son derece moral verici gibi görünüyor.

        Cumhurbaşkanı adaylarından Erdoğan’a verilen destek yüzde 53.9, Kemal Kılıçdaroğlu’na verilen destek ise yüzde 41.7.

        Peki gerçekten öyle mi!

        Gerçeği bulmak için bir karşılaştırma yapmak lazım.

        Ne ile?

        Son seçim sonuçları ile. 2018 Haziran’ı ile.

        Orada durum ne?

        AK Parti yüzde 53.9.

        CHP yüzde 16.7.

        MHP 16.1.

        İYİ Parti 4.3.

        Erdoğan’ın 2018’de aldığı oy oranı yüzde 69.2.

        CHP adayı İnce’nin aldığı oy oranı yüzde 22.9.

        AK Parti 2018’den bu yana yüzde 12.6 oy kaybetmiş.

        CHP 8.5 oy kazanmış.

        MHP 5.3 oy kaybetmiş.

        İYİ Parti 5.2 puan oy kazanmış.

        Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adayı olarak oy kaybı 15.3 puan.

        CHP adayının oy kazancı ise 18.8 puan.

        Hadi bakalım söyleyin.

        Bu tablo iktidar açısından iyi mi kötü mü!

        Dün de yazdığım gibi, iktidar hiç rahat değil.

        Miting yapmama kararı almış olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı seçime 27 gün kala 40 miting yapmak için yollara düşüren tablo bu tablo.

        Siz algıyı gerçek zannediyorsunuz.

        Ama onlar gerçeği biliyor.

        Para değil hukuk lazım

        Para değil hukuk lazım
        0:00 / 0:00

        Kemal Kılıçdaroğlu’nun yurt dışından 300 milyar dolar getireceğim demesi iktidarı bayağı rahatsız etmiş olmalı.

        “Tefeciden mi alacaksın” diyorlar.

        Bunu diyenlerin Suudilerden 5 milyar almak için katil dedikleri Bin Selman’a cinayet dosyasını teslim ettiğini, 10 milyar için darbenin arkasında olduğunu söyledikleri Birleşik Arap Emirlikleri ile kucaklaştıklarını unuttuğumuzu zannediyorlar.

        Üstelik de, Kılıçdaroğlu 300 milyar paradan değil, 300 milyar dolarlık yatırımdan söz ediyor.

        AK Partili dostlar da, “Kılıçdaroğlu’na böyle bir para geleceğine inanıyor musun?” diyorlar.

        Kılıçdaroğlu’na değil ama hukuka saygılı, yüzünü medeniyete dönmüş bir Türkiye’ye bu para değil, bu paradan fazlası gelir.

        Türkiye’nin bir tek şeye ama tek bir şeye ihtiyacı var.

        Güvenilir bir yargıya ve hukukun üstünlüğüne.

        Seçim sonrası iktidar kim olursa olsun yapması gereken tek şey bu.

        Bu yapılırsa para da gelir, huzur da gelir, gidenler de gelir.

        Bu yapılmaz ise para da gelmez, giden de gelmez, kalan da gider, giden de kalır.

        Bir kez daha söyleyeyim.

        Türkiye’de gelecek iktidarın getirmesi gereken tek şey hukuk ve adalet.

        O gelirse, gerisi gelir.

        Alper Tunga öldü mü, 41 milyar yattı mı?

        Alper Tunga öldü mü, 41 milyar yattı mı?
        0:00 / 0:00

        Televizyonların ortak yayını ile büyük havalarla toplanan 115 milyar TL’lik deprem yardımlarının 41 milyar TL’sinin söz verildiği halde hesaplara yatırılmadığını biliyoruz.

        Geçen ayın bu zamanlarında “Kim bu paraları yatırmayan sahtekarlar” diye konuşuyorduk.

        Her şeyi olduğu gibi bunu da unuttuk.

        Üç gün konuştuk, konu kapandı.

        Oysa söz verdiği parayı yatırmayanların büyük bölümü kamu kurumları, kamu bankaları idi.

        Bir kez daha bir televizyon şovu ile bir algı yaratılmış sonra her zaman olduğu gibi içi boş çıkmıştı.

        Şimdi bir kez daha hatırlatalım.

        Söz verilen deprem yardımlarının 41 milyar TL’si nerede!

        Bu sahtekarlığın ortaya çıkmasından 1 ay sonra bu paraların ne kadar yatırıldı?

        Hazır finans merkezi açılışı için söz verenlerin hepsi bir araya gelmişken, paraların akıbetini de sorsak mı!

        Bunun da suçlusu ben miyim!

        Bunun da suçlusu ben miyim!
        0:00 / 0:00

        Bir sorum daha var.

        Geçenlerde sorduğum bir soru.

        Togg araçları hala hak sahiplerine teslim edilemiyor. Aylardır üretilen ve Bursa’daki seri üretim bantlarından çıkan binlerce araç niyeyse bir türlü sahipleri ile buluşamıyor.

        Togg ile kamu arasındaki anlaşma gereği kamunun araçları Bakanlara teslim ediliyor ama vatandaşların araçlarından hala haber yok.

        Fakat sorum bu değil.

        Togg’ların teslim edilememesinin sorumlusu belli.

        Benim.

        “Üretim hattının videosunu yayınlayın da herkes görsün” dediğim için bu araçlar teslim edilemedi.

        Benim soracağım başka şey.

        Şu elektrikli traktör meselesi.

        Hani Ziraat Bankası Girişim Sermayesi’nin yüzde 50 ortak olduğu ve ilk üretileni Cumhurbaşkanı’nın üç yıl önce kullanarak halka tanıttığı elektrikli traktör.

        Nerede bu traktör?

        Çok merak ediyorum.

        NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

        NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
        0:00 / 0:00

        Amaç insan gibi yaşamak olduğu zaman.

        Diğer Yazılar