F-35'ler hayal olunca...
TCG Anadolu adlı gemi bir süredir görücüye çıkmış vaziyette.
Halkımız merakla bu gemiyi geziyor.
Bazı eski askerler gemiyi eleştiriyor, İspanyol ikizinin bazı arızaları olduğunu söyleyip, bu geminin de arızalı olduğunu iddia ediyorlar.
Arızalar dizayndan değil imalattansa, biri arızalı diye bu da arızalı olacak değil. Yapısal bile olsa düzeltilmişolması mümkün.
Peşin peşin gemimizi karalamak doğru değil.
Ancak bu gemi bazılarının söylediği ve bazılarının da anladığı şekilde bir “uçak gemisi” falan da değil.
ABD’nin, Fransa’nın, İngiltere’nin, İspanya’nın da deniz kuvvetlerinde bulunan ve zaten İspanyol işbirliği ve dizaynı ile Türkiye’de yüzde 70 oranında yerli katkı ile üretilen bir LHD (Landing Helicopter Dock) yani bir tür çıkarma amaçlı helikopter gemisi.
Altında küçük çıkarma gemileri için bir hangarı ve üzerinde de helikopter inip kalkması için bir pisti bulunan bir amfibik maksatlı gemi.
İngiliz Harrier uçakları olan ordular, bu gemiyi Harrier’lerin inip kalkması için de kullanıyorlar.
Eğer Türkiye, düşürdüğü Rus uçağının diyeti olarak S400 hava savunma sistemlerini almak zorunda kalmamış ve F 35 projesinden haksız bir biçimde atılmamış olsa idi, TCG Anadolu F35’lerin dikine iniş kalkış yapabilen, yani havalanmak için bir piste ve bir fırlatıcıya ihtiyaç duymayan modeli F-35 B’lere üs olacaktı.
TCG Anadolu’yu sipariş eden Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, bu gemiye konuşlanmak üzere 32 adet de F-35 B almak istiyordu.
Bu gemide hem F-35'ler hem de kısa mesafeden havalanma imkanına sahip İHA ve SİHA'lar birlikte konuşlanabilirdi. Şu anda insansız savaş uçağımız olma yolunda ilerlediği söylenen Kızılelma'nın bu geminin kısa pistinden havalanıp havalanamayacağını açıkçası henüz bilmiyoruz.
F-35’ler şimdilik hayal olunca, bu gemiye “İHA ve SİHA” gemisi demek zorunda kaldık.