Deplasman yasağı devam etmeli
"Belli ki bu IŞİD kadar gözü dönmüş yapı, toplumsal düzeni bozmak için her şeyi yapacak. Gergin bir futbol ortamı, bu gibi terör odaklarının hareket sahası haline gelebilir. Bir tahrik yapabilir, buradan bir fitil ateşleme isteği içine girebilirler. O yüzden bence bu sezon deplasman yasağı kalkmamalı ve emniyet güçleri uyanık olmalı”
- Hayatımızın yeniden normale dönmeye başladığı şu günlerde tekrar spor konuşabilecek duruma geldik. Yaşanan bu büyük birlik beraberliğin ardından sizce deplasman yasağı kalkmalı mı?
Ben hala bu işlerin normale döndüğünü düşünmüyorum. Karşımızda çok ciddi bir çete var ve içinde bir nebze insanlık taşıyan birinin tahmin dahi edemeyeceği, aklının hafsalasının almayacağı kadar acımasızlar. IŞİD kadar gözü dönmüş bir yapıdan söz ediyorum. Öyle bir büyük bir şok yaşadık ki, kelimelere dökmek imkansız. Girişimine bu denli gaddar olan bir yapının darbeyi başarması halinde neler yapabileceğini düşünmek dahi uykularımı kaçırıyor.
Ben bu Fethullah Gülen meselesine 1990’ların başından beri çok ağır eleştiriler getirmiş, siyasetçilere çok ciddi uyarılar yapmış biri olarak bu yapılanlar kadar vahşileşebileceklerini, bu kadar gözü dönmüş olabileceklerini öngöremezdim.
Buradan çıkıp futbola gelirsek. Deplasman yasağının asıl şimdi sürmesi gerek. Çünkü belli ki, bunlar toplumsal düzeni bozmak için her şeyi yapacaklar ve kökleri kazınmadı. Yani gergin futbol ortamı bu gibi terör odaklarının hareket sahası haline gelebilir. Bir tahrik yapabilir, buradan bir fitil ateşleme isteği içine girebilirler. Sadece büyüklerin maçlarında değil, Anadolu kulüpleri açısından, hatta 2. ve 3. ligler açısından bile tehlikeli durum var bana göre. Unutmak istediğimiz Kayseri-Sivas olayları benzeri tahrikler yapabilirler. O yüzden bence deplasman yasağı kalkmamalı ve emniyet güçleri uyanık olmalı.
Tabii Emniyet içindeki FETÖ’cü yapılanma ne kadar ayakta, ne kadar faaliyette bunu da bilmiyoruz doğrusu. At izinin it izine karıştığı günler bunlar. Maksimum tedbirli olmak bazım. Bırakın bir yıl daha sürsün deplasman yasağı.
OLİMPİYATLAR'DAKİ MESELE İMAJ PROBLEMİ
-Olimpiyatlar başladı. Rio’dan çok büyük şikayetler var. Bu ülkeler bu kadar kötü şekilde olimpiyatları yapabiliyorlar ama çok daha iyisini yapacağına inandığımız Türkiye yapamıyor...
Şimdi sizin kafanızdaki Türkiye şapkasını çıkaralım. Pasaportunuzu değiştirelim veya yabancı bir ülkenin IOC’deki temsilcisi yapalım. Türkiye’ye olimpiyat verir misiniz? Bağdat’tan sonra geçen yıl en çok terör patlaması olmuş. Havalimanı teröristlerce basılmış ve 50’ye yakın insan ölmüş. Bir darbe girişimi olmuş ve 250 şehidi var, ölen sayısı 600 civarında. Bunun dışında yabancı medyada kötü bir imajı var. Demokrasisi sorunlu bir görüntü veriyor. Basın özgürlüğü sorunlu. Olimpiyat komitesi hatalı karar verdi diyebilir misiniz? Düşünün ki, 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası öncesi Fransa’da bir terör saldırısı oldu diye Fransa’da bu şampiyon yapılır mı, yapılmaz mı tartışması başlamıştı. Türkiye’nin bu olimpiyatları organize edebileceğini herkes biliyor, IOC de biliyor. Ama mesele o değil. Mesele ülke imajı ve imaj dışındaki gerçek durum. Yahu millet Türkiye’ye maça gelmiyor, sanatçı konsere gelmiyor. Nasıl olimpiyat verin bize diyeceksin!
MHK'YLE İLGİLİ UYARILARIMIZI CİDDİYE ALAN OLMADI
- TFF’deki değişiklikleri nasıl buluyorsunuz? Özellikle MHK değişikliğine nasıl yorum getireceksiniz?
Ben geçen yılın neredeyse tamamını “Bu MHK yapısı değişmeli” diyerek geçirdim. Hem de bu sayfalarda. “Bu MHK Türk hakemliğini temsil etmiyor”, “Bu MHK siyasi bir MHK” dedim. Merkez Hakem komitesi ile iktidar partisinin yakınlığını vurguladım. Buna rağmen tüm uyarılarımız gibi bu uyarılırım da ciddiye alınmadı. Ne oldu? Şimdi o MHK’yı toptan görevden aldılar. FETÖ bağlantısı nedeniyle. İlginçtir. Asla nasihat dinlemiyorlar. Hatta nasihat edeni suçluyorlar. Ama sonunda başlarına bir musibet gelince nasihatin doğru olduğunu görüyorlar. Ama yine de nasihat edene öfkeleri geçmiyor. Bence bu mevzudan çıkalım. Herkesin içi dışı darbe, FETÖ oldu. Bir gün yeniden siyaset yazmaya dönersem bunları oralarda anlatırım. Burası yeri değil.
G.SARAY'IN TEK DOĞRU TRANSFERİ CAVANDA
“UEFA’nın bütçe sınırlaması var, G.Saray para saçıyor. Mirasyedi gibi davranıyorlar ama işin kötüsü ortada miras da yok. Alınanlar arasında tek Cavanda’nın doğru transfer olduğu kanaatindeyim”
- Transfer ayı UEFA kriterlerinin gölgesinde geçiyor. Şu ana kadar sizi etkileyen transfer var mı?
İşin doğrusu transferler bile darbe girişiminin gölgesinde kaldı. Yılın bu aylarında insanlar siyaset değil, spor sayfalarını okur, transfer geyikleri yapardı. Şimdi ilgilenmiyoruz bile neredeyse. Beni etkileyen transfer doğrusu yok. Fenerbahçe zaten çok sessiz. Geçen yıl ortalığı kasıp kavurmuşlardı, bu yıl pek sesleri sedaları çıkmıyor. Beşiktaş da fazla hareket etmiyor sanki. En hareketli Trabzon ve Galatasaray.
Galatasaray, Kasımpaşalılar’ı almaya devam ediyor. Donk’tan sonra bu yıl da Eren Derdiyok’u aldılar. Doğrusu Galatasaray yönetimini anlamak mümkün değil. UEFA’nın bütçe sınırlaması var, kulüp zaten zorda. En fazla transferi onlar yapıyor. Para saçıyorlar.
Serdar Aziz’e 4,5 milyon Euro artı futbolcular. Eren Derdiyok’a 4 milyon Euro. Tolga Ciğerci’ye 3 milyon bonservis, yılda 2 milyon Euro maaş. Daha bir sürü isim. Üstelik gönderilebilen futbolcu da yok. Kadro dışı bırakılan futbolcuların en az alanı 1,3 milyon Euro alıyor. Mirasyedi gibi davranıyorlar ama işin kötüsü ortada bir miras da yok. Ben alınan futbolcular içinde bir tek Cavanda’nın doğru transfer olduğu kanaatindeyim.
YILDIRIM'IN KAFASI TÜRKİYE'YE YETİYOR!
- F.Bahçe, Monaco’ya elendi. Teknik hatalar ve kaleci hatalarının bunda payı büyüktü. F.Bahçe 8 yıldır Şampiyonlar Ligi’ne gidemiyor, ne düşünüyorsunuz?
Fenerbahçe bu yönetim anlayışı ile daha çok uzun zaman Avrupa başarısı bekler. Aziz Yıldırım’ın kafası Türkiye’ye yetiyor. Onun için Galatasaray’ı yenmek daha önemli. Gerçi Pereira ile onu da yapamaz oldular ama Fenerbahçe, Avrupa arzusu olan bir takım değil gibi duruyor. Monaco maçı tam rezalet. İlk maçı izleyemedim ama rövanşı izledim. Fenerbahçe biraz düzgün bir teknik direktörle o turu geçerdi. Şampiyonlar Ligi’ne kalır mıydı bilmem ama en azından bir maç daha oynardı. Kaleci falan hikaye. Tamamen teknik direktör hatasıdır Fenerbahçe’nin başına gelenler.
4 VERMEDİN 40 KAYBETTİN!
- Monaco maçından sonra Pereira için özellikle taraftar yoğun kampanya başlattı. Hatta yönetim dahi Pereira’yı istemiyor ama ortada tazminat problemi var...
Bakın kardeşim bu işler hesap kitap işidir. İşkembeden konuşulmaz. Pereira’nın tazminatı varmış. Ne kadar? Bilmiyorum ama 4 milyon Euro diyorlar. Peki F.Bahçe, Şampiyonlar Ligi’ne katılabilseydi cebine ne koyacaktı? 10 milyon Euro. Pereira yüzünden katılamadığı konusunda hemfikirsek eğer adamı tazminatıyla kovsan bile 6 milyon Euro kar ederdin. Geçen sene Pereira yüzünden şampiyon olamadığı için de en az bir 15 milyon Euro kaybetmiş midir? Bu sene de aynı tablo ortaya çıkarsa gitti mi en az bir 15 milyon daha. 4 milyon vermedin ama 40 milyon kaybettin o yüzden. Tabii futbol bu, Pereira giderse de şampiyonluğun garantisi yok ama Pereira ile kayıp garanti. Adam Hasan Ali Kaldırım’ın düğününe bile gelmiyor. Bu adam tutulur mu orada ya! Bırak parayı pulu, adamın yarattığı mutsuzluk bile başlı başına sorun. Ama şunu söyleyeyim. Asıl sorun Aziz Yıldırım. Fenerbahçe, Aziz Yıldırım’ın babasının malı olsa, böyle yönetemez kulübü. En azından babası “Oğlum s..tın kulübün içine” der ve görevden alır. Şampiyon hocaları kov. İsmail’le, Pereira’larla Fenerbahçe’yi yönet!
BAŞKAN KARIŞIRSA ORASI DA BİTER
- F.Bahçe basketbolda kombine rekoru kırıyor ama futbolda diplerde. Bu çelişki bile F.Bahçe’de yine çalkantılı bir yıl yaşanacağının sinyali gibi gözüküyor...
Orada formülü ben değil Aziz Yıldırım açıkladı. Hocanın işine karışmıyormuş. Ama böyle giderse yani basketbol ilgi odağı olmaya devam ederse oraya da karışmaya başlar Yıldırım ve orası da biter. Bak basketbolda Avrupa’nın en iyi üç hocasından birini getirdiler, yürüyorlar. Futbolda ise tam tersi. Yürüyemiyorlar o yüzden.
TRABZONSPOR İYİ İŞLER YAPABİLİR
- Bu yılı nasıl görüyorsunuz? Beşiktaş şimdiden favori gösteriliyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Geçen yılın benzeri bir tablo var aslında. Beşiktaş, takımı biraz dağıttı. Savunma sıkıntıları hala var, hatta artarak sürecek gibi. Keza en önemli forvetlerini de kaybettiler gibi duruyor. Sağ bek alıyorlar, sol beki ellerinden kaçırıyorlar. Kısaca bence o kadar da favori değiller. Fenerbahçe ise Pereira ile devam ederek, kendini sıkıntıya sokmayı sürdürecek gibi duruyor ki, Monaco maçında bunu gördük. Bu durumda Galatasaray da potaya girmiş oluyor bana göre. Tabii Trabzonspor’u da yabana atamayız. Sessiz ve derinden gelebilirler. İyi bir hocaları var. Taraftar sorun yaratmazsa Trabzon bu yıl iyi işler yapabilir.
BEŞİKTAŞ'IN DEVLER LİGİ'NDE BAŞARILI OLMASI ZOR
- Beşiktaş için ne düşünüyorsunuz? Bu kadrosu Şampiyonlar Ligi’nde başarılı olabilir mi?
Başarılı olamaz diye düşünüyorum. Şampiyonlar Ligi artık çok üst düzey bir yer. Elbette Şenol Hoca varken peşin bir başarısızlık öngörmek doğru değil belki ama Beşiktaş’ın şu anki kadrosuna bakınca uluslararası maç alışkanlığı olan bir kadro ve takımı böyle ortamlarda sırtlayabilecek çapta bir veya iki oyuncuları yok. Oğuzhan’ı Avrupa Şampiyonası’nda gördük işte. Türkiye Ligi’nde süper ama Avrupa’da yok. Yetmiyor. Kafası o seviyeye gelmemiş. Tecrübesi orada değil. Quaresma dışında o seviyede oyuncuya sahip değiller. Üstelik Sosa da gitti gibi. İnşallah yanılırım ama zor.