Asya-Pasifik'te Türk savunma sanayi açılımı
Türkiye savunma sanayinin Asya-Pasifik ile Ortadoğu pazarında ilginç bir pozisyonu oluşuyor. Adeta küresel dengeler değişirken Türkiye için uzak gibi görünen, ama adım attıkça yaklaşan bir pazar ortaya çıkıyor. Benzer durum Güney Amerika içinde geçerli. Türkiye’nin sorunlar yaşadığı bazı büyük ülkelerle Asya-Pasifik ve Güney Amerika’daki birçok ülkelerin de yıllarca sıkıntıları olmuş. Halihazırda özellikle savunma sanayinde Türkiye’nin Asya-Pasifik ve Güney Amerika ile yakınlaşması söz konusu.
İki gündür Bangkok Savunma ve Güvenlik Fuarı’ndayım. Savunma Sanayi Başkanlığı Başkan Yardımcısı Serdar Demirel rehberliğinde Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği’nin (SSI) organizasyonuyla Türk şirketlerin katıldığı fuarda devletin iyi bir strateji güttüğünü görmek mümkün. İlginç gözlemlerim ve tespitlerim oldu. Mesela Bangkok’taki fuar ile içinde güvenlik ve savunma sektörlerini de barındıran Ortadoğu’nun en önemli aktivitelerinden Dubai Airshow yaklaşık olarak aynı tarihlerde başlayıp, bitecek. Önceki yıllar arada bir hafta gibi farklar olabiliyordu. Bu sene ise tam anlamıyla tarihler çakıştı. Ya da çakıştırıldı. Ortadoğu’nun güvenliğini, savunmasını domine eden güçlü ülkelerin Asya-Pasifik ülkeleriyle İlişkileri malum. Bu sebeple Ortadoğu ve Asya Pasifik’e stratejik farklarla bakmakta fayda var.
Bangkok-Dubai Projeksiyonu
Bangkok ve Dubai’deki fuarlar Türkiye’nin pozisyonunu da ortaya çıkarıyor. Tayland’ın başkenti Bangkok’taki savunma fuarı 2 yılda bir yapılıyor. İki yıl önce Bangkok Savunma Fuarı’na Türkiye’den 17 şirket katılmışken, bu sene tam 31 şirketle Türkiye adeta çıkarma yaptı. Türk şirketleri en yoğun katılımla büyük bir alanda ve savunma sanayinin bir çok alanın temas edecek çeşitlilikte stantlarını açtılar. Bangkok’ta neredeyse şirket sayısı ikiye katlanırken, Dubai Airshow’da ise tam tersi bir durum söz konusu. Türk şirketlerinin hem sayısı azaldı, hem de etkin katılım olmadı.
Mesela TUSAŞ platform araçlarıyla 2017’de katıldığı fuara bu sene hiç ilgi göstermedi. Şüphesiz kısmen de olsa ülkeler arasındaki siyasi havanın da bu konularda payı var, ama asıl mevzu pazarı domine eden arkadaki güçler.
Şirketler fuarlara katılımlarını ticari projeksiyonları doğrultusunda gerçekleştiriyor. Nerede ışık görüyorlarsa oraya yoğunlaşıyorlar. 10 yıl önce Asya-Pasifik ve Güney Amerika uzak bir pazarken, hatta fuar planlarında gündem bile olmazken şu an tablo çok değişmiş durumda.
Türkiye’nin iki önemli pazarla yakınlaşmasını epeydir Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ (TUSAŞ) tarafındaki gelişmeler sebebiyle izliyordum. TUSAŞ Kurumsal Pazarlama Ve İletişim Başkanı Serdar Demir’den Bangkok’taki fuar sebebiyle iki pazar hakkında da detaylı bilgiler aldım. Mesela bu sene Güney Amerika’da TUSAŞ yönetiminin bazı ülkelerle ciddi ve samimi işbirliği adımları oldu. Hatta ilginç işbirlikleri bile gündeme geldi. Serdar Demir, Bangkok’taki fuardan da yakındaki bir başka Asya-Asya Pasifik ülkesine önemli bir görüşme için gitti. Ülke ismi veremeyeceğim, ama sürpriz bir gelişme olabilir. TUSAŞ yeni bir satış daha gerçekleştirebilir. Zira fuardaki ziyaretçi profili ve ikili ilişkiler de bunun işaretlerini veriyordu.
İHA’da Bilinen Markayız
Türkiye’nin savunma sanayinde bu noktaya gelmesinde şüphesiz ürünlerimizin sahada gösterdiği başarının, ülkemizin bölgesinde terörle etkin mücadelesinin etkisi var. Suriye’deki Türkiye operasyonlarını bilmeyen yok. Baykar’ın Bayraktar İHA’larını başarı hikayelerini uluslararası savunma sanayi oyuncuları yakından takip ediyor. Görüştüğüm Asya-Pasifik’teki bir ülkenin askeri yetkilisi Türkiye’nin insansız hava aracında marka olduğunu söyledi. TAI’nin Anka’sı ve Bayraktar İHA’lar yakından ilgileniyorlarmış. Malezya Genel Kurmay Başkanı ise Baykar’ın fabrikasını 3 defa ziyaret ettiğini söyledi.
TUSAŞ gibi havacılık alanında platform araçları geliştiren bir şirketimizin ön plana çıkması, Aselsan, TEI, Havelsan, Roketsan gibi bu platform araçların arkasında olan şirketlerimizin bulunması ve bunların artık sahadaki başarıyla bilinmesi dünyanın bize bakışını da değiştirmiş. Suriye’de yaşanan hadiseler ise savunma sanayi ürünlerimize tartışmasız bir güven sağlıyor.
Biraz da fuardan bilgi vereyim. Bangkok Savunma Fuarı’na 68 farklı ülkeden, 16 binin üzerinde katılımcı kayıt yaptırmış. Ziyaretçi tarafında delegasyonlarda dikkat çekiciydi. Bangkok’un gözde Impact Fuar Merkezi’nde büyük, kapalı bir salonda yapılan fuarda çeşitli kara araçları, küçük boy İHA’lar, çeşitli ürünler sergilenirken TUSAŞ platforma araçlarının maketlerini, TEİ ise yakında Anka’ların ayrılmaz parçası olacak PD170 motorunu sergiledi. Aselsan da bölgeyi dikkate alarak çeşitli ürünleriyle gelmişti, ama öne çıkan stabilize silah platformuydu.
Tayland Büyükelçimiz Evren Dağdelen Akgün de fuarın birinci günü tüm standartları dolaştı. Türk şirketlerinin iki ilişkilerine yardımcı oldu. Akşam Bangkok’taki konutunda fuara katılan STM, Karel, Nurol, Sarsılmaz, Huğlu, Meteksan, Milsoft, MKEK ve diğer Türk şirketlerinin patron ve yöneticilerine resepsiyon verdi. Sıcak bir atmosferde gerçekleşen resepsiyonda fuarın değerlendirilmesi, ülke imkanlarının en yetkili ağızdan dinlenmesi önemliydi.