Kurallarla ilk uçuş
Koronavirüs salgını sebebiyle yapılamayan uçuşlar, dün bir dizi kuralla yeniden başladı. Yaklaşık 2 aydır Türkiye’nin 550 adetlik yolcu uçağı filosunun tamamına yakını yerde yatıyordu. Tahliye uçuşları ve yeni dönemde yolcu uçaklarıyla kargo taşıyan uçakları hariç tuttuğumuzda, bu sürede havalimanlarımızda adeta yaprak kıpırdamadı. Uçaklar yerde kaldı.
İki hafta önce yeni dönemde hangi kurallarla uçacağımızı İstanbul Havalimanı’nda test etmiştim. İlk uçuşta ise uçarak deneyimledim. Uçuşta can sıkan, varlığını hissettiren en önemli husus maske, en fazla dikkat edilmesi gereken de yine maske...
Türk Hava Yollarının (THY) Airbus 330 uçağıyla İstanbul-Ankara arasında yaptığı ilk uçuşa Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’yla birlikte katıldım. 300 kişilik uçakta ilk seferde 139 biletli yolcu vardı. Bizim gibi ilk uçuşa davetlilerle birlikte 156 kişi olarak Ankara’ya uçtuk.
İstanbul ve Esenboğa havalimanlarına salgın sebebiyle istenen kriterlerde önlem almış oldukları anlamına gelen sertifika Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu tarafından verildi. Türkiye’deki diğer meydanlar da bu sertifikayı alıp uçuşlara hazır hale gelecekler.
Havacılık sektörü ilk defa bir arada
İlk uçuş öncesi Ulaştırma Bakanı, İstanbul Havalimanı'nı gezip alınan tedbirleri test ettikten sonra sertifikayı İGA CEO’su Kadri Samsunlu’ya verdi. Uzun bir aradan sonra havacılık sektöründe gerçekleşen ilk önemli bir araya gelme töreni olduğundan sektörün önde gelen isimleri de ilk defa birlikteydi. Ulaştırma Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı, DHMİ Genel Müdürü Hüseyin Keskin, TAV Havalimanları Holding CEO’su Sani Şener, İstanbul Havalimanı Mülki İdare Amiri İsmail Şanlı, İGA patronlarından Mehmet Nazif Günal, İGA İcra Kurulu üyesi Mehmet Kalyoncu, İstanbul Havalimanı Mülki İdare Amiri İsmail Şanlı, TGS Genel Müdürü Nurzat Erkal ve Ankara’da bu isimlere Ulaştırma Bakan Yardımcısı Enver İskurt, Sivil Havacılık Genel Müdürü Bahri Keskin de katıldı. Herkes neşeliydi. Yeni dönem için heyecanlıydı.
İki meydanda, İstanbul ve Esenboğa havalimanlarında, koronavirüs sebebiyle alınan ve sosyal mesafeyi koruma öncelikli tedbirler dikkat çekiyor. Bunun dışında alınan tedbirlerin bir çoğu yolcuların haberi olmadan gerçekleşiyor. Terminale girerken maskenizin olmasına dikkat ediliyor, ateşiniz haberiniz olmadan ölçülüyor. Check-in kontuarlarına yerleştirilen fiberglaslar ile çalışanlar korumaya alınmış. İsteyen yolcular self check-in kiosklarında zaten kimseden yardım almadan işlem yapabiliyor. Ama buralarda cihazları kullandıktan sonra mutlaka dezenfektan kullanmak gerekiyor. Zira en fazla temasın olduğu yerler buralar.
Hijyen kitiyle yolculuk
Uzun bir aradan sonra uçakla yolculuk yapmak ilginç bir duygu. THY yeni uygulamada uçağa binmeden önce kapıda tüm yolcular için hijyen kiti veriyor. Bu kiti aldığımda zaten 2 ay evde geçirdiğimiz koronalı süreç film şeridi gibi gözlerimin önünde canlandı. Yolcuların uçağın için küçük el çantalarıyla binmelerinin sağlanması da ciddi rahatlık sağlamış. Uçak koridorlarında çanta yerleştirme, uygun yere arama bir durumlar ortadan kalkmış. Her yolcu daha seri bir şekilde ve daha az temasla koltuğuna oturuyor. İnişte de uçağı rahat terk ediyor. Uçakta artık ikram yok. Dolayısıyla kısa uçuşlarda telaş da yok. Kabin personelinin maskeli, yüz siperlikli ve eldivenli olarak görev yapması da yolculara sürekli tedbirli olmalarını dolaylı yoldan ikaz ediyor gibi...
Uzun süre maske sıkıcı oluyor
THY kabin personeliyle sohbet ettiğimde kısa süreli uçuşlarda bile bu şekilde görev yapmanın sıkıntılı olduğunu söylediler. Sadece onlar değil ben de İstanbul-Ankara-İstanbul uçuşunda ve bu aradaki bekleme süresi esnasında sürekli yüzümde olan maskeden sıkıldım. Uçaklarda ise eğer tam doluluk yoksa yolcular dağıtılarak oturtuluyor. İlk yolculuk da böyle oldu. Herkes yüzündeki farklı farklı maskelerle biraz endişeli, biraz meraklı bir seyahat gerçekleştirdi. Galiba bu maske işinde bir standart tutturmak ve cerrahi maskelerin kullanım süresine dikkat etmek gerekiyor. Uçaklara binişlerde yolcuların mesafeyi koruması için yolcuların yavaş yavaş geçişlerine izin veriliyor. Konveyörün başında bagaj bekleyen yolcuların sosyal mesafeye dikkat etmesi ilgimi çekti. Umarım uçuş yoğunlaştığında da bu bilinç korunur.
Hijyen uzmanları ne yapıyor?
İlk uçuşumuzda iki ayrı hijyen uzmanı ekonomi ve business sınıflarında görev yapıyordu. THY’nin kısa bir eğitimle “hijyen uzmanı” olarak görevlendirdiği kabin personelleri uçakta servis yapmıyor. Sadece lavaboların ve ortak kullanım alanlarının hijyeninden, yolcuların sosyal mesafeyi korumasından ve maske takılması hassasiyetinde sorumlular. Kabin personellerinin görev alanları da business ve ekonomi olarak ayrıştırıldığından iki bölüm arasında geçişler de olmuyor. Bizim ilk uçuş yaptığımız iki koridorlu, geniş gövde Airbus 330 uçağında THY, business ve ekonomi olmak üzere 2 ayrı “hijyen uzmanı” görevlendirmişti.
Uçakta dergilerin olduğu bölüm artık boş. Sadece emniyet kartları ve kusmuk torbaları var. Kusmuk torbalarını ilave bir poşete girmesi ve temasın yoğun olduğu ve havacılık kuralları gereği her yolcu için bulunması gereken plastik emniyet kartlarına da çözüm bulunması gerekecek. Öte yandan uçaklar eskiye oranla uçuştan önce daha iyi havalandırılıyor. Uçuş esnasında ise hem HEPA filtreleriyle hem de dışarıdan verilen taze havayla uçakta güvenli bir atmosfer sağlanıyor. Ancak uçaklarda asıl dikkat edilmesi gereken el hijyeni ve temas.
100 ülkeyle dış hat görüşmesi
Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu ile uçakta yeni dönemi ve özellikle dış hatların nasıl açılacağını hususunu konuştum. Yaklaşık 100 ülkeyle karşılıklı uçuşların yapılması için görüşmeler yapılıyormuş. Bakan’ın ifadelerinden anladığım kadarıyla 15 Haziran’dan sonra dış hatlarda hareketlilik bekleniyor.
Sivil Havacılık Genel Müdürü Bahri Keskin de Avrupa’dan bazı ülkelerin Türkiye’ye seferler başlatmak için kendilerine başvurduğunu, bazı ülkelerle sefer düzenleyebilmek içinde kendilerinin iletişimde olduğunu söyledi.
Şener: “Bu sene hac yok, umre olabilir”
TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı Sani Şener ile de ilk uçuşta epeyce sohbet ettik. Ankara Esenboğa Havalimanı’nın TAV işletiyor, ama dünyada bir çok meydanla birlikte Suudi Arabistan’da Medine Havalimanı’nı da TAV işletiyor. Şener, Suudilerin de iç hat uçuşlarına başlama kararı aldıklarını ancak bu sene haccın olmayacağını, umrenin ise eylül – ekim gibi başlayabileceğini söyledi.
Şener, bu süreçte yurda dönen vatandaşlarımıza ve evde kaldığımız dönemde büyük önem taşıyan kargo uçuşlarına Esenboğa’dan kesintisiz hizmet verdiklerini, TAV olarak işlettikleri tüm havalimanlarında hazırlıklarının tamamladıklarını söyledi. SHGM’nin Pandemi Tedbirleri ve Sertifikasyonu Genelgesi’ne uygun olarak terminal genelinde yönlendirmeler ve işaretlemeler yaptıklarını söyledi. Şener, her aşamada temas etmeden hizmet alınabilmesi için düzenlemeler yaptıklarını, check-in sırasında yolcular biniş kartlarını görevlilerle temas olmadan alabileceklerini, uçağa biniş sırasında da yolcular kartlarını kendileri okutup geçebileceklerini söyledi.
Havalimanlarının yeni ürünleri
İstanbul Havalimanı’nda iç hatlar gelen yolcu bölümünde maske, eldiven, kolonya ve dezenfektan satan otomatlar konmuş. Benzer şeklide Esenboğa Havalimanı’ndaki Sağlık Market de yeni dönemde ihtiyaç duyulacak ürünleri yolculara sunmaya başlamış. Koronavirüs salgını sebebiyle yolcuların ihtiyaç duyacağı tüm ürünler üzerindeki etiketler de makul sayılabilecek sınırlar içinde.