Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Koronavirüs salgınından çıkış için yeni normallerle “Take Off” yani kalkış isimli bülten yayınlayan Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) yolcu trafiğinin dünya genelinde yüzde 50 seviyelerine kadar çıkmasına katkı sağlamıştı. Ancak salgının yeniden yükselişe geçmiş olması tüm havacılık otoritelerini ve ICAO’yu yeniden düşünmeye sevk etmiş durumda. Havacılık sektörünü krizden kurtarmak için yeni çalışmalar yapılıyor.

        ICAO, rezervasyonlardaki yüzde 20’lik düşüş ve kış sezonunun yaklaşmasıyla çalışmalarına hız vermiş durumda. ICAO'nun araştırmasına göre 14 Eylül rakamları 2019’un aynı dönemine kıyasla dünyadaki havayollarının 1.8 milyar veya yüzde 69 daha az uluslararası yolcu taşımış. Bu tablo havayollarının yıllık bazda 350-400 milyar dolarlık kayıp yaşayacaklarına işaret ediyor. Küresel olarak 2019 yılında yaklaşık 2 milyarı uluslararası olmak üzere 4.7 milyar yolcu uçakla seyahat etmişti.

        Hızlı PCR ile karantina önlemi

        Havacılık sektöründe hareketliliğin sağlanması için ICAO, havayolları ve havalimanlarına daha hızlı ve daha fazla PCR testi yapmayı öneriyor. Amaç yolcuların gittikleri veya döndükleri ülkelerde 14 günlük karantina kuralından korumak. Böyle bir uygulamanın yaygınlaşması halinde trafik rakamlarında yükseliş olacağı belirtiliyor.

        REKLAM

        Hükümetler durumu zorlaştırıyor

        Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC) düşük riskli ülkelerden gelen negatif PCR sonuçlu yolculara karantina uygulanmaması için bir öneride bulundu. WTTC’nin havalimanları ve havayollarına hükümetlerin yardımcı olmadığını, şartları gereğinden fazla zorlaştırdıklarına dikkat çekiyor.

        İtalya’nın Roma ve Milano kentleri arasında, Avrupa’nın ilk “koronavirüssüz” uçuşları olarak adlandırılan seferler başlatıldı. İtalyan havayolu şirketi Alitalia’nın her gün Roma’dan Milano’ya yaptığı 7 uçuştan 2’sinde yolculara uçuş öncesi test yapılacak. Uçuşlara yalnızca korona virüs testi negatif çıkan yolcular kabul edilecek. Yolcular Fiumicino Havalimanı’nda uçuş öncesi ücretsiz olarak “hızlı test” yaptırabilecek. Bu testin sonuçları yarım saat içinde belli olacak. Uçuştan en fazla 72 saat önce başka bir yerde yapılmış test sonuçları da kabul edilecek.

        Test sonuçları negatif olsa da yolcular uçakta maske takmak zorunda. Korona virüs testi pozitif çıkan yolcular ise bir kez daha teste tabi tutulacak ve bu testin sonucu da pozitif çıkarsa karantinaya alınacak. Bu yolculara bilet ücreti iade edilecek. Alitalia Havayolları ile Roma Fiumicino Havalimanı otoritesi ve yerel sağlık birimleri tarafından başlatılan projenin deneme aşaması bir ay sürecek. Bugün başlayacak deneme süresinde başarılı sonuç alınması halinde projenin başka uçuşlara da uygulanması planlanıyor.

        “Korona virüssüz” uçuşlar sayesinde yolcuların kendilerini güvende hissetmesi ve hava taşımacılığının yeniden canlandırılması hedefleniyor. Ancak hızlı testlerin güvenilirliği konusunda kaygılar da bulunuyor. Bu testlerle virüs bulaşmış kişilerin ilk günlerinde tespit yapılamaması tartışma konusu.

        Roma Fiumicino Havalimanı’nda halen Hırvatistan, İspanya, Malta ve Yunanistan’dan gelen yolculara korona virüs testi yapılıyor.

        Türk Hava Yolları (THY) ile İstanbul Havalimanı (İGA) böyle bir ortak uygulama başlatmak ister mi? İçinde bulunduğumuz ikinci dalga salgın ortamından Türk havacılığının daha fazla etkilenmemesi için Ulaştırma Bakanlığı ve bünyesindeki Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) ile Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) gibi kurumların da bu konuları gündemlerine almasında fayda var.

        Covid-19’un en başarılı havalimanları

        Fiumicino Havalimanı, uluslararası havacılık değerlendirme şirketi Skytrax tarafından, Covid-19 önlemleri açısından en başarılı havalimanı seçildi. Şirketin değerlendirmesinde Fiumicino “5 Yıldız” alırken, İspanya’daki Málaga-Costa del Sol, Fransa’daki Nice Côte d’Azur ve Londra’daki Heathrow havalimanları 3 yıldız aldı. Türkiye’den bu kriterler nedeniyle ödül alan havalimanı yok.

        Yolcular bu uçağa tartılarak biniyor

        Havacılık sektörü koronavirüs salgınında ikinci dalga hareketliliği sebebiyle sıkıntıları üzerine yenilerini eklemeye başladı. Havayolları krizin etkisini azaltabilmek için uçabilecekleri, insanlar da sorunsuz seyahat edebilecekleri uçuş noktaları arıyor. Hatta öyle ki varış noktası olmayan, sadece havada 2-3 saat tur atıp havalimanı dönülen uçuşlar bile organize ediliyor. Şirketler de insanlar da bunalmış durumda.

        Ancak bu dönemde dikkat çeken bazı ilginç uçuş noktaları da yok değil. Avustralyalı Qantas Havayolları'nın bir adaya günlük yaptığı seferlerle koronavirüs salgını sürecinde meraklılara hitap edecek bir alternatif sunuyor. Sadece Qantas’ın uçtuğu Lord Howe Adası’na gitmek isteyen yolcular, uçuş öncesinde bagajlarının yanı sıra kendileri de tartılarak uçağa biniyorlar. Sebebi ise sefer yapılan adanın zorlu şartları. Bu nedenle uçakların yakıt depolarıyla, yolcu ve kargo ağırlığı dikkatlice hesap ediliyor. Uçağın toplam ağırlık limitleri aşılmadan adaya zorlu hava şartlarında güvenli yolculuk yapılıyor. Adaya inemeden kalkış noktasına geri dönme ihtimalinin de olması havayolunun doğal olarak daha titiz davranmasını gerekli kılıyor.

        Tek havayolu uçuyor

        Muhtemelen Lord Howe Adası’nı duymamışsınızdır. Avustralya anakarasının 600 kilometre doğusunda, 360 kişilik kalıcı bir nüfusa sahip 3 bin 600 dönümlük bir adadan bahsediyorum. UNESCO bu adayı doğal önleme sahip dünya mirası alanı olarak belirlemiş. Ancak adaya ulaşım oldukça zahmetli. Adaya uçan tek havayolu Avustralyalı bayrak taşıyıcı Qantas. Şirket bu adaya Sidney ve Brisbane’den 36 koltuklu Dash 8 Q200 uçaklarıyla sefer düzenliyor.

        REKLAM

        İki saatlik mesafedeki iç hat uçuşunda Qantas rakipsiz olduğu için doğal olarak da bilet fiyatları el yakıyor. Bir de adaya gece uçuş yapılamıyor. Güvenlik riski söz konusu. Havalimanı sistemi güneş enerjisiyle çalıştığı için gece faaliyet yok. Havayolunun sitesine girip rastgele bir tarih seçerek yaptığım aramada tek yön bilet fiyatı 453 dolar yani 3 bin 400 TL.

        İnişi zor bir havalimanı

        Lord Howe Adası’ndaki havalimanı pisti 886 metre uzunluğa sahip. Dolayısıyla her uçak bu havalimanına sefer yapamıyor. Geçen yıl Avustralyalı Virgin ATR-72’lerle bu adaya uçuş yapmaya niyetlenmiş, ancak seçilen uçak modeliyle kısa pistli adaya zorlu şartları nedeniyle seferler yapılamayacağı gerçeği ortaya çıkmış. Çünkü bazı uçuşlar adanın etrafındaki sert hava koşulları yüzünden iniş gerçekleştirilemeden kalkış noktasına geri dönüşle noktalanıyor.

        Lord Howe Adası’na sürekli uçan artık bu güzergahta uzmanlaşmış pilotlar, herhangi bir uçuşta 27'den fazla yolcu olması halinde, uçağa binmeden önce herkesin tartılmasını istiyorlar. Böylece pilotlar herhangi bir acil durumda veya inemeden geri dönüş ihtimaline karşılık ihtiyaç duyulan yeterli yakıt miktarını belirliyorlar.

        Adanın en önemli ulaşım imkanı ve günlük ihtiyaçları havadan sağlandığından Qantas bu rotada yolcu ve yük kapasitesini en üst seviyeye çıkarmakla, kısa piste inmek arasında problemler yaşıyor. Genellikle de uçak başlangıç noktasına geri dönüyor. Ada şu an Covid -19’dan dolayı turistik seyahatlere kapalı. Uçuşta yerel halk ve işçiler bulunuyor.

        Olağanüstü bir şekilde korunmuş olan dünyanın en zengin ekosisteminin bulunduğu bu ada, doğa severler ya da sadece doğayla iç içe rahatlatıcı bir tatil isteyenler için en iyisi. Avustralya ve Yeni Zelanda'nın arasındaki Tasman Denizi’nde ve öylesine kıymetli bir yer ki aynı anda sadece 400 ziyaretçiye izin veriliyor. Lord Howe Adası'nın resmi sloganı “Sadece Cennet” ve bu tanıma birebir uyduğu söyleniyor. Dünyanın bir başka yerinde -muhtemelen evrende- göremeyeceğiniz bazı hayvanları burada görmenin de mümkün olduğu bir ada. Ayrıca bu adadan canlı çıkarmanın cezası da ağır.

        Birçok yer ada gibi yanardağın pasifleşmesiyle oluşmuş. Adadaki yaşam doğallığını bozmayacak şekilde şekillendirilmiş. Issız bir ada olan Lord Howe, 1788 yılında Norfolk Adası'ndan mal alan ve dönmekte olan bir gemi tarafından fark edilmiş. Güneydoğu Avustralya Bölgesi’nin bir parçası haline gelen adada 2011 yılında yapılan nüfus sayımında 41 kuşaktır burada yaşayan 360 kişi tespit edilmiş. Ada yıllık ortalama 22,1 sıcaklığa ve subtropikal iklime sahip.

        Diğer Yazılar