Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        İstanbul’un tartışılması gereken sorunları çok ve giderek artarken üzerlerine bir de ‘Kanal İstanbul’u eklendi. Aslında hükümet, İstanbul’da gelecek yıllarda ismiyle anılacak önemli projeleri hayata geçirdi. Mesela Marmaray ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü.

        Ancak bunların üzerine bunlar kadar gerekliliği söz konusu dahi olmayan, hatta ilave yükler getireceği için Kanal İstanbul’un farklı tartışılması gerekiyor. Mesela ‘Kanal’ın İstanbul’a getireceği nüfus kadarını veya daha fazlasını Anadolu'ya gönderebilecek miyiz?

        Her depremde İstanbul’u, Marmara Bölgesini tartışıyoruz. Fakat şu ana kadar alınmış somut örnek, rahatlatıcı tedbirlerden maalesef bahsetmek zor. Elimizdeki tek konu “Kentsel Dönüşüm” onu da nasıl ve ne kadar yaptığımız ortada. İstanbul’un yükünün hafiflemesi lazım. Marmara Bölgesi’ndeki ekonomi ve üretim çarklarının Anadolu’ya kaydırılması gerekiyor.

        Kanal İstanbul Projesi için 2 yılda 200 bilim adamının hazırladığı 16 bin sayfa Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu’nun böyle bir ortamda nasıl bir önemi olabilir? Yaşadık gördük. İstanbul azcık sallandığında insanlar ulaşım sorunu yüzünden evlerine ulaşamıyor. Ama raporda İstanbul’da tsunami tehlikesi yoktur deniyor. Bir deprem felaketi yaşandığından ise neler olacağı ortada.

        Bu sebeple İstanbul’a “Kanal” yapılmasını projelendiren, raporlar hazırlayan bilim adamlarının aynı zamanda İstanbul’u “Kanal” etkisinden kurtaracak fikirler, raporlar da ortaya koymalılar. Nüfus yoğunluğunu, demografik değişimi, felaket senaryolarını gündemlerine almalılar. İstanbul’da tsunami riski olmayabilir, ama çok daha ciddi sorunlar var. Mesela şu haliyle bile İstanbul’da felaket anında kaçacak imkan dahi olmayacak.

        Bu sebeple İstanbul’u nüfusuyla, sanayisiyle, üretim çarklarıyla Anadolu’ya taşımak ‘Kanal İstanbul’dan çok daha önemli olacaktır. İlla da ‘Kanal İstanbul’ denecekse, getireceği nüfus yükünün iki katının Anadolu’ya gitmesi üzerinden düşünülmeli. İstanbul’dan Anadolu’ya böyle bir kanal açılması çok daha önemli olacaktır.

        Ekonomi ne yana gidecek belli olacak!

        Ekonomi ne yana gidecek belli olacak!
        0:00 / 0:00

        Ekonomi yönetimine yön vermek üzere koltuğa oturan yeni simlerin bir ay içinde verecekleri kararlar, yapacakları önlemler gidişatın rengini gösterecek. Ekonomi tarafında yeni isimler varken, hukuk tarafında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları sonrası eski isimlerle yeni neler yapılacağı beklentisi söz konusu.

        Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Naci Ağbal, Para Politikası Kurulu (PPK) ile bugün ilk toplantısını yapacak. Bu toplantıdan çıkacak faiz kararı merak konusu iki açıdan merak ediliyor. Faizin oranı ve yeni başkanın rolü...

        Ancak, Ağbal’ın bakanlığı döneminde olduğu gibi yukarıdan müdahaleler olmaz, piyasa şartlarına ve beklentilere uygun karar alınırsa ekonomi de olumlu rüzgar esmeye devam edebilir.

        Bugünkü gelişmelerin somut verilerle olumlu olacağını varsayıp, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile birlikte önümüzdeki günlerde iş dünyasının temsilcilerini ziyaret edeceğini açıklayan Elvan’ın aksiyonlarının şimdilik soyut olarak müspet olduğunu bir kenara not edip bekleyelim. Bakalım neler olacak?

        Ağbal’dan sonra Hazine ve Maliye Bakanı koltuğuna Lütfi Elvan’ın oturması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da iki ismin göreve gelmesiyle üzerine basa basa “Ekonomide yeni dönem" açıklaması yapması, Türk lirasına ilginin artması, dövizin kısmen düşmesi olumlu hava estirmişti. Dün Borsa’nın tüm zamanların en yüksek kapanış performansından sonra bugün de işte o havanın devam edip etmeyeceğini de önemli ölçüde göreceğiz.

        Nur Fettahoğlu'nun bina cezası!

        Nur Fettahoğlu'nun bina cezası!
        0:00 / 0:00

        Oyuncu Nur Fettahoğlu ve kardeşi binada yaptıkları tadilat sebebiyle hapis şoku yaşamışlar. Sabah Gazetesi’nde okuduğum haberde, oyuncu Nur Fettahoğlu ve kardeşi eskiden yurt olarak kullanılan beş katlı binanın üst iki katında projeye aykırı olarak pencereler açıp, tadilat yapmışlar. Beşiktaş Belediyesi durumu tespit etmiş. Ceza kesmiş, savcılığa bildirmiş. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da 5'er yıla kadar hapis istemiyle dava açmış.

        Merak ettiğim magazin sayfalarına düşen bu tarz konularda kamu, bakanlıklar, yargı, belediyeler nasıl hızlı olabiliyor? Nasıl örgütleniyorlar?

        Diğer Yazılar