Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ (TUSAŞ) tarihinde ilk milli, özgün ve yerli tasarım platform hava aracı ihracatını geçen yıl aralık ayında, 3 ANKA İHA sistemi satışıyla Tunus’a gerçekleştirmişti. Kısa süre önce ise TUSAŞ ikinci ANKA ihracatını Kazakistan’a yaptı. Uzun süredir Kazarnaulyexport (Kazspecexport) ile TUSAŞ arasında devam eden görüşmeler tamamlanarak, geçtiğimiz ekim ayında imzalar atıldı. Artık 3 ANKA İHA sistemi de ata yurdunda Kazakistan Silahlı Kuvvetlerinde görev yapacak. Çok sayıda ülkeyle de ANKA İHA sistemi ihracatı için görüşmeler devam ediyor. Hatta bazılarında son aşamaya gelindiği belirtiliyor.

        Ancak Tunus ve Kazakistan’a bu ihracatları gerçekleştirilen, ANKA İHA sistemlerinin yurtdışına pazarlanmasında çok önemli katkıları olan, yurtdışında yoğun gayret ve çabalarıyla TUSAŞ’ın tüm ürünleri için ufuklar açan önemli kahramanı ismi geçtiğimiz hafta trafik kazasında kaybettik. Yoğun bir çalışma temposu içinde ülke ülke dolaşan TUSAŞ Kurumsal İletişim ve Pazarlama Başkanı Serdar Demir, Kazakistan’a savunma ürünlerimizin tanıtım ve satışında da çok ciddi rol oynadı. Son aşamaya getirdiği bazı projelerde ise ilginç deneyimler yaşadı ve önemli tecrübelere sahip oldu. Serdar Demir'i bu vesileyle bir kez daha anmış olalım.

        REKLAM

        Ekim ayında Kazakistan’a yaptığı seyahatle ANKA ihracat anlaşmasını yapıp, temkinli bir şekilde döndü. Belki de nihayetlendirdiği son ihracat sözleşmesi buydu. Belki diyorum, zira sürekli bir ayağı yurtdışında olan, Türkiye’de çoğu zamanı yabancı heyetleri ağırlamakla geçen birisiydi. Son görüşmemizde SAHA EXPO sebebiyle Türkiye’ye gelen önemli yabancı misafirleri olduğunun altını çizmiş, “Abi yaz bir kenara çok önemli gelişmeler daha olacak” demişti.

        Eylül’de Atatürk Havalimanı’ndaki gerçekleşen Teknofest’te biraya gelmiş, Milli Muharip Uçak (MMU) prototipi önünde beraber fotoğraf çektirmek istemişti. “Fotoğraf çekilelim, ama altını dolduracak haberi de vermen lazım. Ne zaman haber gelirse fotoğraf da o zaman yayın hazır olacak.” Demiştim. Maalesef üzücü haberiyle sarsıldım. Kazakistan’a ANKA İHA sistemi ihracatı güzel bir haber, onun kayıtlara geçen önemli son başarılarından birisi oldu. Hiperaktif, çalışkan, sezgileri güçlü Serdar yok. Onsuz, onun başarı hikayelerini ne yapayım? Bu sebeple vefatı üzerine bir şeyler yazamadım. Onu anarken en azından ona yakışacak bir hikâye olsun istedim.

        TUSAŞ’ın Tunus Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na 3 adet ANKA İHA ve 3 adet yer kontrol sistemi ihracatına yakın bir model ile Kazakistan’a da satış gerçekleştirildi. Nijer Cumhuriyeti'ne Hürkuş ihracatı haberi de bu hafta açıklandı. TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil döneminde Tunus’a gerçekleşen yaklaşık 80 milyon ABD Doları değerindeki ilk platform hava aracı ihracatını böylece yenileri takip etmeye başlamış oldu. Bu tarz platform ihracatları uzun yıllara yayılan bir anlaşmalar bütünüyle gerçekleşiyor. Pilot ve her türlü personel eğitimlerini içeren, sarf malzemeleri, yedek parçaları kapsayan stratejik ticari iş birliği anlamına gelen savunma sanayi ürün satışları kıymetlidir. ANKA İHA sisteminde ürünleri yer alan Roketsan, Aselsan, Havelsan, TEI ve diğer şirketlerimize de katkı anlamına geliyor. Yeni gelişmelerin de önüne açıyor.

        TUSAŞ tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Orta İrtifa Uzun Havada Kalışlı (MALE-Medium Altitude Long Endurance), uydu kontrollü İHA sistemi ANKA, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) envanterine girmesinden sonra yurtdışında da ilgiyle takip edilmeye başlandı. Dünyanın en önemli 10 İHA sistemi arasında yer alması ise Türkiye’yi yüksek teknoloji üreten ülkeler kategorisinde yukarılara taşımaya devam ediyor.

        Dolar köprü ve otoyolları da vuracak

        Dolar köprü ve otoyolları da vuracak
        0:00 / 0:00

        Yap-İşlet-Devret (YİD) modeliyle hizmette olan köprü otoyolları için verilen araç geçiş garanti sayılarının mahsuplaşması döviz kuru üzerinden yapılıyor. Geçtiğimiz yıllar dövizdeki hareketlilik sebebiyle geçiş ücreti değerlendirmeleri ve garanti ödemeleri yıllıktan 6 ayda bire çevrilmişti.

        Mesela geçen yıl Osmangazi Köprüsü için yılın ilk 6 ayı için 1 milyar 750 milyon, ikinci 6 ay içinde 1 milyar 600 milyon TL seviyesinde garanti edilen araç sayısına ulaşılmadığı için ödeme yapıldı. Üstelik Osmangazi Köprüsü’nden geçişlerde dolar üzerinden belirlenen ödenmesi gereken rakamın yarısı tahsil ediliyor. Diğer yarısı Hazine’den ödeniyor. Diğer ifadeyle Osmangazi Köprüsü için garanti edilen araç sayısı yüzde 50 indirime rağmen henüz istenen seviyeye ulaşmış değil.

        Osmangazi’de 2022’den itibaren araç başı geçiş ücreti yaklaşık 50 dolar seviyesinde olacağından durum daha sıkıntılı hale gelecektir. Ayrıca Osmangazi Köprüsü’nün dâhil olduğu Gebze, Orhangazi, İzmir Otoyolu’nda araç geçiş sayıları bu yıl taahhüt edilenin üzerine çıkmaya başladı, ama doların geldiği seviye sebebiyle önümüzdeki yılın nasıl geçeceği hakkında endişeler var. Yakıt fiyatlarının yüksekliği, dolara endeksli köprü, otoyol ve tünel geçişleri yeni tabloya göre ümit vaat etmiyor.

        Osmangazi Köprüsü için garanti edilen 40 bin adet, 1 Temmuz-1 Ekim arasında ortalama 43 bin 260 araç ile geçilmiş. Fakat yaz yoğunluğunu bir kenara bırakıp yılın toplamına baktığımızda garanti rakamına henüz ulaşılmadığı görülüyor. Ayrıca yukarıda işaret ettiğim üzere yaklaşık yüzde 50 indirimli araç geçişine rağmen ortaya çıkan tablo böyle.

        Öte yandan Osmangazi Köprüsü dışında proje içinde yer alan otoyollarında ise durum daha iyi. Fakat dolar kurunun Gebze, Orhangazi, İzmir Otoyolu için verilen garantili geçiş rakamlarını da mutlaka etkileyecektir. Bu durumda Hazine’den yüklü miktarda müteahhitlere ödeme yapılması gündeme gelecektir. Vatandaş bir tarafta yeni otoyol dururken yüksek fiyatlar sebebiyle eski yolu kullanmaya başlayacaktır. İhale şartnamesine aykırı olmasına rağmen kamu menfaati adına Osmangazi Köprüsü’ndekine benzer indirimlerin buralar için de uygulanması gündeme gelebilir.

        Bir de yapımı devam eden 1915 Çanakkale Köprüsü var. Açılışına aylar kaldı. Çanakkale Deniz Zaferi’nin 107’nci yıl dönümünde yani 18 Mart 2022’de planladığı gibi hizmete girdiğinde araç başına geçiş ücreti 15 Euro yani yaklaşık 210 TL olacak. Vatandaşımız yükselen döviz kuru gölgesinde bu köprüyü müze ziyaret eder gibi kullanacaktır.

        YİD modeliyle döviz kurlarına endeksli yapılan köprü, otoyol ve tüneller ulaşımda zaman kazandırıyor, keyifli sürüş imkânı sunuyor, ama yükselen fiyatlar her ikisine de baskın geliyor. Araç, yakıt, lastik ithal, gerisinin milli ve yerli olması ise bir şeyi değiştirmiyor. Kısacası dövize endeksli bu projelerden vatandaşın uygun maliyetlerle faydalanabilmesi için çözüm üretilmesi gerekiyor.

        Turizmde adet olarak İspanya'yı geçmişiz!

        Turizmde adet olarak İspanya'yı geçmişiz!
        0:00 / 0:00

        TBBM’de bütçe görüşmelerinde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Türkiye’ye ilk kez İspanya’dan fazla turist geldiğine işaret ederek, İspanya’da tek konunun Türkiye’nin bu başarısı olduğunu söylemiş. Turiste adet açısından bakıldığında ve COVİD-19 gölgesinde, olağanüstü bir dönemde “Gel kim olursan ol gel” yaklaşımıyla ulaşılan bu rakamla fazla övünmemek gerekir. İkinci husus ise turist başına elde ettiğimiz kazanç İspanya ile kıyaslanacak seviyede değil. Üçüncü önemli konu ise normale döndüğümüzde tablonun ne olacağıdır.

        Diğer Yazılar