2021'de havacılığa damga vuran 7 gelişme

İş dünyasının uçuşlarına hareketlilik getirecek yeni bir iş jeti modeli söz konusu. Gulfstream, Bombardier ve Dassault Falcon gibi iş jeti üreticilerini modellerini büyütüp, neredeyse dar gövdeli yolcu uçağı büyüklüğüne eriştikleri bir dönemde Airbus ve Boeing gibi yolcu uçağı üreticileri de ilginç adımlar atıyorlar. Yolcu uçaklarını fabrika çıkışlı iş jeti olarak tasarlayıp, üretmeye başladılar. Daha fazla geniş alan, konfor sunuyorlar. Uçuş maliyetleri ise iş jetleriyle yarışacak seviyede. Son örnek Airbus’ın piyasaya tanıttığı ACJ TwoTwenty.

Geçen yıl ilk defa tanıtımı yapılan ACJ TwoTwenty kısa süre önce de ilk uçuşunu yaptı. İlk 15 ACJ TwoTwenty uçağı ise ABD merkezli COMLUX’a emanet edilecek. Çünkü bu model için Airbus tarafından özel bir donanım ortağı olarak seçilmiş.

ACJ Two Twenty, mevcut business jetler (bizjet) için ciddi bir alternatif hatta önümüzdeki yıllarda önemli bir rakip olacak gibi görünüyor. Yenilikçi çözümler sunuyor. Hitap ettiği piyasada rakiplerine göre önemli artıları var. Menzili 10.500 km veya 12 uçuş saatinin üzerinde. Kıtalararası uçuş yapabilme kabiliyetinin yanı sıra 73 metrekare zemin alanı ve 6 ayrı yaşam mekânı sunuyor. Mevcut iş jetlerinde yaşam alanı en fazla 4’e çıkabiliyor.

Yaşam alanlarının ebatları da rakiplerine göre daha büyük. ACJ Two Twenty, her biri yaklaşık 12metrekare olan altı adet geniş VIP alana sahip tek iş jeti konumunda. Üstelik fiyatı da “Ultra Longe Range Bizjet” seviyelerinde. Donanımına göre bu modelin fiyatı 70-75 milyon dolar seviyelerinde bulunuyor.

Diğer iş jetlerine göre en büyük avantajı ise Antarktika dahil olmak üzere her kıtada bulunan yaygın hizmet ağının olması. Airbus, Kanadalı Bombardier’den aldığı C Series (A220) yolcu uçağı modelini Airbus Corporate Jets çatısı altında bir de iş jeti modeli geliştirdi ve ACJ TwoTwenty olarak piyasaya sundu. Böylece iş jetini piyasasında yepyeni bir pazar segmenti olarak “The Xtra Large Bizjet” modeline yaratmış oldu.

ACJ TwoTwenty, rakip iş jetleriyle aynı park alanını kullanıyor ve aynı havalimanlarına iniş-kalkış yapabiliyor. Ama rakiplerine göre 3 kat daha fazla kabin alanı sunuyor. Sessiz ve muadillerine göre yüzde 25’e seviyelerine yakın oranda daha az yakıt tüketiyor. Kendi kategorisinde ise en sessiz, en temiz ve en çevre dostu uçak olarak öne çıkıyor.

Kabin çok yönlü kullanımı, yolcu ihtiyaçları ve zevklerine uygun seçenekler doğrultusunda 18 kişilik olarak tasarlanmış. Bu tasarımıyla yolcular kendi takdirlerine bağlı olarak yolculuk boyunda uçakta her açıdan rahat edebilecekler.

ACJ TwoTwenty’nin Teknik Özellikleri

Kanat açıklığı 35,1 m

Uçak uzunluğu 35 m

Yükseklik 11,5 m

Gövde çapı 3 ,30 m

Kabin uzunluğu 23,8 m

Kabin genişliği 3,3 m

Kabin yüksekliği 2,1 m

Kabin taban alanı 73 m 2 786 metrekare

Kabin hacmi 146 m3 5,120 metreküp

Maksimum seyir yüksekliği 12.500 m / 41.000 feet

Motorlar PW1500G

Geçen yıl uzay araştırmaları için altın bir sene olarak tarihe geçti. Ancak 2022’de çok daha şaşırtıcı gelişmelere hazır olalım. Uzay çağını yoğun yaşayacağımız bir yıla girmiş bulunuyoruz. 2021’de yaşanan gelişmeler, uzaya yönelik devletlerin, kuruluşların ve özel şirketlerin yarışı, uzayın ticari tarafıyla da çok fazla ön plana çıkması bu alanda yeni gelişmelere daha fazla kapı aralayacak.

Geçen yıl uzay için çok önemli çalışmalar yapıldı. Mesela 2021 son haftasında bile Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), yeni nesil ‘James Webb Uzay Teleskobu’nu uzaya gönderdi. Fransız Guyanası’ndan fırlatılan teleskop, NASA’yı 1961’den 1968’e kadar yöneten James Webb ismini de uzay da yaşatacak. Dünya’dan 1.6 milyon kilometre uzaklıktaki yörüngeye yaklaşık bir ay sonra yerleşecek teleskobun ilk verilerinden ise muhtemelen haziran ayından haberdar olacağız. Bakalım insanlığı nasıl bilgilerle buluşturacak?

Bu sene ise Elon Musk’ın yeni girişimleri, yeni uzay aracıyla seyahati gündemde olacak. Geçen yıl birkaç farklı uzay aracında birden fazla ekip yolculuk etti. Uzayın yerçekimsiz ortamında 19 kişi ile rekor kırıldı. Üstelik 8 sıradan vatandaş geçen yıl uzayla tanışmış oldu. Bu sene ise hem şirketlerin hem devletlerin uzay yarışına yoğun bir şekilde şahit olacağız. Belki de uzay da ilk tatsız hadise bu yıl yaşanacak. ABD’nin Çin ve Rusya ile olan tartışmalarına bu yıl uzayında eklenme ihtimali çok yüksek.

Uçakla seyahatlerde temassız teknolojilerden dijital kimliğe dönüşerek kalıcı olacak. Havayolları ve havalimanları da böylece dijital kimlik sistemleriyle hem zamandan kazanacaklar hem de daha iyi hizmet verme imkânı yakalayacaklar. Yolcuların akıllı telefonlarına fotoğraflarına çekip, pasaport, kimlik ve seyahat belgelerini de ekleyerek “Dijital Kimlik” oluşturup kolayca seyahat edebilecekleri düzenlemelere bu yıl şahit olabiliriz. Dijital kimlik oluşturulması için devletler, kuruluşlar, düzenleyici havayolları ve havalimanları tarafında standartları oluşturulması için çalışmalar yapılabilir.

Pasaport, kimlik veya seyahat belgeleriyle personelle birebir işlem yapmak yerine yüz tarama, dijital okuma, biniş ve bagaj işlemlerini yapma özellikleri olan donanımlı kiosklar dönemine gireceğiz. Uçağa bininceye kadar da güvenlik ve pasaport geçişlerinde yüz okuma ve dijital kimlik eşleştirilmesiyle işlem yapılabilecek. Singapur Changi Havalimanı’nda bu sistemi denemiştim. Ama 4-5 yıldır hükümetlerin yeterli adımları atmaması, küresel ölçekte düzenlemeler olmaması sebebiyle bu konuda fazla gelişme kaydedilemedi. Ancak COVID-19 temassız işlemleri zorunlu hale getirince dijital kimlik, biyometrik veya yüz tarama sistemleri de ön plana çıkmaya başladı. Dijital geçişler birçok havayolu tarafından da uygulanmaya başladı.

Delta Airlines, uluslararası yolcularına ABD'deki tüm Delta HUB (merkez) havalimanlarında check-in’den uçak kapısına kadar biyometrik bir seçenek sunuyor. ABD Ulaştırma Güvenliği İdaresi (TSA) de Delta Airlines’ın TSA PreCheck'ine kayıtlı müşterilerini doğrulamak için yüz tanıma sistemi kullanıyor.

Star Alliance, Türk Hava Yolları dahil 26 üye şirket için ‘Biometrics Hub'ı başlattı. Yolcular yalnızca bir kez kayıt olup daha sonra Star Alliance’ın üyesi herhangi bir havalimanından ya da üye havayollarında kullanabiliyor. Kayıt olan yolcular sistemin geçerli olduğu havalimanlarında güvenlik geçişlerinde ve biniş kapılarında temassız bu sistemi kullanılabiliyorlar.

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin (IATA) COVID-19 salgını sonrasında uluslararası seyahatleri daha güvenli hale getirmek ve hava yolu şirketlerine kolaylık sağlamak amacıyla başlattığı Travel Pass uygulaması ile yolcular uçuş öncesi gerekli tüm bilgileri dijital ortamda saklayabilir ve daha az temasla seyahat gerçekleştirilebiliyorlar.

Dijital Kimliğin geleceği

Dijital kimliğin çeşitli açılardan geliştirilmesi için de ilginç örnekler ve uygulamalar söz konusu. Mesela genel havacılık hizmetlerine ek olarak, yüz tarama ile ödeme işlemi için de “Face Pay” gibi güvenli ödeme sistemleri bazı havalimanlarında kullanılıyor. Dijital kimliklerin yakın zamanda hayatın bir çok noktasında yaygınlaşması bekleniyor.