Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Dünyanın birçok farklı ülkesinde ve şehrinde ofisleri bulunan Türk Hava Yolları okulların tatile girmesiyle birlikte COVİD 19 salgını sürecinde yer değişimi ve tayinleri yapılamayan 40’a yakın yurtdışı müdürünü değiştirmeye hazırlanıyor. Afrika’da veya başka bölgelerde 5-6 yıl kalmış, yorulmuş veya performansı düşmüş müdürlerin yeni düzenlemeler çerçevesinde değişeceğini öğrendim.

        THY uzun süredir aynı yerde görev yapan, performans kriterlerini karşılamayan yurtdışı müdürlerini merkeze çekerek yerlerine belirlenen kriterlere göre yeni müdürler atayacak. Bu ayın ortasında gerçekleşmesi beklenen atamalarda THY’nin eskiden uyguladığı kariyer planlaması kriterlerine dönüleceği belirtiliyor. Daha önce THY’de on yılını tamamlamayanlar müdür olunamıyordu. Bu kriter şu an bir çok havayolunda da uygulanıyor.

        Önceki yıllar THY’nin yurtdışı satış müdürlükleri konumlarına göre 5 sınıfa ayrılmıştı. Mesela 5 sınıftan 3,4, 2 ve 1’nci sınıflara geçişler liyakate ve çalışma süresine göre oluyordu. Ancak bu durum 2011’den sonra uygulanmamaya başlandı. Ayrıca yurtdışı müdürlerinin performanslarını yüksek tutabilmeleri ve hesap verebilmeleri için eskiden kendi alt kadrolarını oluşturmalarına da izin veriliyordu. Özellikle yeni açılan hatlarda bu husus daha fazla uygulanıyordu. Daha önce bölgelere göre maksimum çalışma süreleri ve arkasından yapılması zorunlu atama kuralına yeniden dönüleceği kaydediliyor. Böylece bazı ülke veya şehirler 5-6 yıldan fazla çalışan müdürler olmayacak.

        Öte yandan Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat’ın sosyal medya hesabından açıkladığı ve THY’nin web sitesinde yer alan duyuru ile de çeşitli ülkelerde kadın çalışanlara öncelik tanınacak. Yurtdışı yolcu ve kargo satış-pazarlama şefleri istihdam edilecek. THY bu atılımla 2025’te yüzde 25 kadın yönetici hedefini yakalamak istiyor.

        Uçak camından görebileceğiniz en güzel 7 şehir

        Uçak camından görebileceğiniz en güzel 7 şehir
        0:00 / 0:00

        Uçak seyahatlerinde yolcular çeşitli sebeplerden cam kenarını tercih ederler. Nedenleri arasında da genellikle dışarıyı gözlemlemek ilk sırada gelmektedir. Ben de o yolculardan birisiyim. Yolcu anketlerinde “koridor mu, cam kenarı mı?” sorusuna verilen cevaplarda da “cam kenarı” cevabı dikkat çekmektedir.

        Artık bir çok bilinçli yolcu ise seyahat edeceği güzergaha göre uçağın sağ veya sol pencere kenarını tercih eder duruma geldi. Uçağın kalkış yaptığı meydan, şehir, ülke sonrasında sonsuz gökyüzü bulutlar devreye girer. Varılan yere yaklaşma esnasında yine önce ülke, şehir ve havalimanını seyir, meraklı yolcuları kendine çeker. Fakat yolculara göre gökyüzü ve şehir manzarasını izleme tercihi de değişiyor. Bazı yolcular cam kenarını tercih etmesine rağmen uçak yükselince güneşliğini çekip uyumayı, bir şeyler okumayı, film izlemeyi veya farklı oyalanacak meşgaleler bulur. Onlar için iniş ve kalkış anı önemlidir.

        Fakat bazı yolcular ise uçuşun her anında uçak penceresinden dışarıyla temas halinde olurlar. Bu hafta bu tür yolcular ve "cam kenarından neleri keşfedebilirim" merakı içinde olanlar için kendi deneyimlerimle uçarken en güzel manzaraya sahip şehirlere bir göz atmak istedim. Dünyanın hemen her noktasına uçmuş bir gazeteci olarak uçakta yanımdan fotoğraf makinemi de ayırmadığımın altını çizeyim. Hazırsanız uçak camından en güzel manzaraları hangi şehirler sunduğuna bir gö atalım...

        REKLAM

        1) Boğazı ve tarihi dokusuyla İstanbul

        İstanbul’dan kalkış ve inişte boğaz gece-gündüz fark etmeden havanın durumuna göre müthiş bir manzarayla meraklılarını karşılaşılıyor. Hem Türk Hava Yollarının hem de yabancı havayollarının bazı pilotları da bu duruma kayıtsız kalmıyor ve yolcuları uyarıyorlar. Benim için de İstanbul her daim uçak camından izlemeye doyamadığım şehirlerden birisi. Son yıllarda görsel dokusu ve içindeki insan yapısı bozulmasına rağmen İstanbul’da insanı kendine çeken gizemli bir şeyler oluyor. Son olarak kısa süre önce Doha’ya seyahatimde Katar Havayollarının Boeing 777-300’ünün camı nefis bir İstanbul manzarası sundu. İstanbul’daki 3 köprü ve adaları aynı anda tek kareye sığdırdım. Kafamda ülkemize dair bin bir çeşit soru işaretleri olsa da hava güzeldi, uçuş güzeldi. Öğlen saatlerinde İstanbul Havalimanı’na doğru yaklaşırken güzel görüp, güzel düşünüp, güzel fotoğraflar çekmeye çalıştım. Siz de İstanbul’u havada izleme şansını yakaladığınız an uçağın camından göreceğiniz görsel şöleni kaçırmayın.

        2) Her anı farklı New York

        New York uçuşlarımın özellikle gece olanlarında havadan ışık şöleni izlediğimi, adeta peri masallarındaki ışık tozuna benzer bir manzarayla karşılaştığımı söylemeliyim. New York gündüzleri ise Central Park, Özgürlük Anıtı, köprüleri, caddeleri, yüksek binaları, karaya sokulmuş denizi, limanlarıyla insanı kendine çekiyor. Film şeridi gibi insanın gözünden akıp gidiyor. Tam bir noktayı tanımaya, çözmeye çalışırken yeni bir manzara karşınıza çıkıyor. ABD’nin devasa şirketlerinden United ile bir yolculuğumda pilot rehber gibi uçağın sol ve sağ cam kenarında oturanlara şehri anlatmıştı. Uçağın camından manzara denince ABD’de deki bir çok şehir için ayrı başlık açabilirim. Mesela Las Vegas’ın gece kendisi, gündüz etrafı, Büyük Kanyon gibi doğal alanları ilgimi çekiyor. San Francisco ise gece ve gündüz hoş. Golden Gate Köprüsü her daim güzel poz vermesini biliyor. Miami, Seattle, Arizona Eyaleti'nin kırmızı rengiyle, her daim açık gökyüzü ve renk armonisiyle Phoenix şehri tartışmasız güzel. Ha keza defalarca gittiğim Boston da yaz ve kış bambaşka. Uzatmayayım ABD için ayrı bir yazı gerekir.

        REKLAM

        3) Afrika’nın cazibe noktası Cape Town

        Güney Afrika Cumhuriyeti’nin en güzel şehri Cape Town’a iniş gerçekten etkileyici. Özellikle havanın güzel olduğu zamanlara denk gelirseniz iniş ve kalkışlarda doğa, şehir, tarih, Mandela’nın hapis yattığı ada sizi başka bir dünyaya taşıyabilir. Çok hoşuma giden yerlerden Masa Dağı’nı normal zamanlarda bile bulutsuz yakalamak zor. Ama uçağın camından berrak bir şekilde görme şansınız olabilir. En son salgın öncesi gittiğim Cape Town’da şanslıydım. Güzel bir havayla karşılaştım, havanın çok güzel olduğu bir gün Masa Dağı’na çıktım. Türk Hava Yolları ile yaptığım uçuşun sonlarına doğru inişte de Masa Dağı’nın ve Cape Town’un bolca fotoğraflarını çektim.

        4) Sidney karadan da havadan da masal gibi

        Sidney’e en son Hava Taşımacıları Birliği IATA’nın toplantısı için yazın bitişi, kışın başlangıcının ilk gününde gitmiştim. Daha önceki seyahatim de yine mevsim geçişine benzer tarihlere denk gelmişti. Direkt uçuş olmadığı için Singapur aktarmalı uzun bir seyahat yaptım. Sidney doğal güzellikleriyle, deniz ile şehrin birbirine en güzel şekilde karşılamasıyla meşhur bir şehir. İlk gördüğümde masal gibi olduğunu düşündüm. Deniz kenarları, parkları, bahçeleri çok iyi tasarlanmış. Doğaya ve insana duyarlı bir şehircilik dikkat çekiyor. Havası berrak, güneşin doğuşu ve batışı ise ayrı güzel. Uçak penceresinden de bakıldığında ise bu şehir muhteşem bir manzara sunuyor. Sidney Limanı, Opera Binası ve Darling Limanı… Bunları uçaktan görmek de insanı ayrıca mest ediyor. Uçak camından manzara denince görseli en yüksek şehirlerden birisi burası. Uzun süre okyanus üzerinden uçup böyle bir şehre yaklaşınca, önce mavinin sonra yeşilin tonlarını keşfediyorsunuz. Sidney’e cam kenarında uçarak seyahatinizi daha da unutulmaz yapmak sizin elinizde…

        5) Cancun’da biraz daha cama yaklaşın

        İlk Cancuna uçuşumu New York üzerinden Jetblue ile yapmıştım. Daha sonra THY Cancun’a uçmaya başlayınca buraya olan ilgi de arttı. ABD’de çok rağbet gören bizim Antalya’nın Rusya’da tanındığı gibi bilinen bir tatil şehri, sayfiye noktası. Cancun doğal güzellikleriyle, tarihiyle de öne çıkan bir bölgede yer alıyor. Cancun, beyaz kumları ve akvaryum gibi sahilleriyle biliniyor. Özellikle gündüz uçuşunda beyaz kumları, açık mavi denizi ve etrafıyla dikkat çekiyor. Uçak camından baktığınızda ise etkileyici manzaralar karşınıza çıkıyor. İnce uzun bir kumsalın üzerine kurulmuş kuleleri, yeşilliklerin arasında doğal havuzları, lagünü, Maya kalıntılarının ünlü mekanı Chichen Itza… Bunlardan hangisini uçağın camından yakalarsanız unutamayacağınız bir anı olarak hafızanızda kalabilir.

        6) Kızıl şehir Marakeş

        Fas denildiğinde akla ilk gelen şehir Marakeş oluyor. Kızıl renkteki şehir halk tarafından ‘Kızıl Şehir’ olarak adlandırılıyor. Ancak Kızıl Şehir’in kızıllığını içindeyken anlamıyorsunuz. Uçak camından baktığınızda bu şehre neden Kızıl Şehir dedikleri ise ortaya çıkıyor. Bunun için gittiğiniz şehri, ülkeyi havadan görmenin de ayrı avantajları söz konusu. Şehrin kiremit rengini uçak camından görüp daha sonra sokaklarını keşfetmek daha farklı oluyor. THY ile yaptığım bir uçuşta bolca fotoğrafını çekmiştim. Şehre neden "Kızıl Şehir" denildiğini ilk olarak uçak penceresinden keşfetmiştim.

        7) Her daim farklı bir Dubai

        Dubai’ye kaç defa gittiğimi hatırlamıyorum, ancak en son geçen yıl kasım ayında Dubai Airshow için Emirates’in A380’iyle seyahat gerçekleştirdim. Çölün üzerine kurulmuş Dubai, artık yükselen binalarıyla, deniz üzerine kurulmuş ilginç tasarımlı mahalleleriyle dikkat çekiyor. İnsan eliyle çölün nasıl değişime uğrayabileceğini, cazibe merkezine dönüşebileceğini keşfetmek istiyorsanız Dubai’yi mutlaka uçak camından görün. Uçakta hangi tarafta oturduğunuza bağlı olarak ilginç ve farklı bir manzarayla karşılaşmanız mümkün. Denizdeki Palmiye ve dünya haritasını andıran adalarını, turkuaz mavisi denizini ancak havadan bu kadar güzel keşfedebilirsiniz. Cam kenarı tutkunları için Dubai uçuşları ayrı bir keyif sunuyor. Bilmeyenler için de not düşmüş olayım.

        Havacılık şirketlerinin İSO performansı…

        Havacılık şirketlerinin İSO performansı…
        0:00 / 0:00

        Endüstriyel taraftaki havacılık ve savunma sanayi şirketlerinin İstanbul Sanayi Odası (İSO) performansı bir şirketimiz, TUSAŞ hariç kayda değer gelişme göstermiş değil. Düşenler arasında rekor ise HAVELSAN’a ait. 2020’de 126’ıncı olan HAVELSAN’ın 2021 listesinde 351’inci sıraya gerilemiş.

        Türkiye’nin en büyük 500 sanayi şirketi sıralamasına bu yıl 9 savunma ve havacılık şirketi yer aldı. Ancak tek basamak atlayan savunma ve havacılık şirketi olarak Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ (TUSAŞ) dikkat çekiyor.

        Satış rakamları itibariyle tabloya göz attığımızda lider konumda olan ASELSAN, savunma ve havacılık şirketleri arasında 18,1 milyar TL’lik satış yaparak bu yıl 6 sıra düşüşle 17’nci sıraya gerilemiş. TUSAŞ, 12 milyar TL’lik ciro ile 3 sıra birden yükselerek 28’inci sıraya yükselmiş. Şirket geçen seneye göre cirosunu yaklaşık yüzde 100 arttırmış. Roketsan da 6,4 milyar TL’lik cirosuyla 3 sıra düşüş yaşayıp 59’uncu olmuş. Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) 3,4 milyar TL’lik satış ile 31 sıra geri düşerek 121’inci sırada yer bulmuş. TUSAŞ Motor Sanayii (TEI), 2,5 milyar TL’lik ciro ile 7 sıra düşerek 181’inci, Alp Havacılık 1,4 milyar TL satışla, 23 sıra düşerek 329’uncu olmuş.

        Düşenler arasında rekor ise HAVELSAN’a ait. İSO 500’ün 2020 listesinde 126’ıncı sırada yer alan HAVELSAN’ın satışları 1.9 milyar TL iken 2021 listesinde ise 1.3 milyar TL satışla dramatik bir şekilde 351’inci sıraya gerilemiş. KALE Havacılık da 2020 sıralamasında 631 milyon TL’lik satışla 460’ıncı sırada yer alırken 2021 listesinde sıralamaya giremeyenlerden. Savunma Teknolojileri Mühendislik (STM) şirketi de 2021 İSO 500’de yer alamayan bir başka şirket olarak dikkat çekiyor.

        Uçuş öncesi yapılmaması gereken 4 hata

        Uçuş öncesi yapılmaması gereken 4 hata
        0:00 / 0:00

        Havayolları salgının geride kaldığı şu günlerde gelen talepleri karşılamakta zorluk yaşıyor. Havacılık sektörü eski günlerine hızla geri dönüyor. Yolcular havalimanlarına akın ediyor, ancak pandemide uçuş kurallarından bir hayli uzaklaşıldığı da dikkat çekiyor. Kurallara uyulmaması sebebiyle havalimanlarında ve uçaklarda bir çok olumsuzluklar yaşanıyor. Uçuşların yeniden yoğunlaşmasıyla birlikte sorunsuz seyahat için yoğunlukla hangi hataların yapıldığından hareketle bazı hususlara dikkatinizi çekmek istiyorum. Keyifli yolculuk yapmak istiyorsanız şu 5 hatayı yapmayın;

        • 1) Aç karnına uçmayın

        Uçuşa gelmeden önce aç olmamaya özen gösterin. Bir şeyler yeme ihtiyacınızı havalimanına veya uçağa bırakmayın. Normal yaşamınızdaki yemek yeme alışkanlığını bozmayın. Seyahat ederken zaten yemek programınız genellikle bozulur. Bu durumda oldukça hızlı bir şekilde acıkırsınız ve mutsuz olursunuz. Yeterince sık yemediğinizde, kan şekeriniz düşebilir ve hormonlarda bir artışa neden olabilir. Vücudunuz duygusal bir tepki verebilir. Seyahat ederken abartılı, sağlıksız yemeklerle kendinizi şımartmak cazip gelse de gün boyunca düzenli küçük ve sağlıklı öğünlere bağlı kalarak daha iyi durumda olabilirsiniz. Uçuşa aç gelmemek veya sıkıştığınızda sizi rahatsız edecek bir şeyler yemekten uzak durmak için mutlaka çantanıza sağlıklı atıştırmalıklar da bulundurun.

        REKLAM
        • 2) Rahatsız edici giyinmeyin

        Yolculukta kıyafet seçiminizin ruh haliniz üzerinde hayal edebileceğinizden daha fazla etkisi olur. Bedeninizi sıkan, saran kıyafetlerden uzak durun. Renk tercihleri bile önemli olur, endişenizi azaltır, size enerji verir. Seyahatte kıyafetin gün boyunca üzerinizde olacağını dikkate alarak tercih edin. Dar bir pantolon, mevsime uyumsuz kıyafet, rahatsız edici bir ayakkabı yolculuğu kabusa çevirebilir. Rahat hareket etmenizi sağlayan, nemi emen rahat kumaşlı elbiseler giyin. Çantanızda her duruma karşılık üzerinize alacak yedek giyecek bulundurun. Ayakkabı tercihi de çok önemli. Uçakta kan basıncı sebebiyle ayaklarınızın hafif şişeceğini veya çok fazla ayakta kalacağınızı dikkate alarak lastik tabanlı, esneyebilen ayakkabılar tercih edin veya çantanıza koyun.

        • 3) Uykusuz kalmayın

        Özellikle uzun seyahatlerde uykusuzluk beraberinde bir çok sorunu getirebilir. Seyahate başlamadan önce ne kadar iyi dinlenirseniz, uçuşunuz da o kadar keyifli geçer. Gittiğiniz ülkenin saat farkı sebebiyle zaten jet lag yaşayacağınız için dinlenmiş bir bedenle yola çıkmak bu aşamanın da iyi yönetilmesine yardımcı olacaktır. Dünya üzerinde tüm canlıların uyku, üreme, vücut ısısı gibi fonksiyonlarını düzenleyen biyolojik bir iç saati bulunuyor. İnsanların biyolojik saati uzun süreli uçuşlar sonrasında yaşanan hızlı zaman değişimine hemen uyum gösteremiyor. Bu durum da kişinin bulunduğu yerin zamanına karşı bir adaptasyon problemi yaşamasına sebep oluyor. Bunun yanı sıra yabancı yatak, yoğun iş programları, sağlıksız yiyecekler de uyku düzenin bozulmasını tetikliyor. Kaliteli uykunun eksikliği sağlıksız yemek yeme isteğine, sinirliliğe, kaygıya ve hatta hafıza kaybına neden olabiliyor. Bu sebeple yola uykusuz çıkmayın, uçakta uyumak için göz maskeniz, kulak tıkacınız olsun. Uçakta ve gittiğiniz yerde mutlaka egzersiz yapın. Vücudun dengesini sağlaması ve uyum için bol su içmeyi kesinlikle ihmal etmeyin.

        • 4) Havalimanına geç gitmeyin

        Havalimanına geç gitmek kuşkusuz seyahatin başlangıcında panik yaratır ve tüm seyahatin kötü geçmesine neden olabilir. Havalimanına geç giden yolcular genellikle koştura koştura biniş işlemlerini yaparlar. İhtiyaçları aceleyle giderirler, panikle güvenlik ve pasaport kontrollerinden geçmeye çalışırlar. Uçağa biniş aşamasında aynı şekilde aceleyle geçeceği için yanlış kapıya gitme, zamanı yanlış değerlendirme gibi hatalar yapılabiliyor. Özellikle yoğun havalimanlarında bazı yolcuların uçağı bile kaçırması söz konusu olabiliyor. İçinde bulunduğumuz zaman ise havalimanlarının en kalabalık olduğu günler. Havayollarının uyarılarını dikkate alarak mesela THY veya Pegasus'un uyarılarından oldugu gibi iç hatlarda en az 1 saat, dış hatlarda ise 2 saat önce havalimanında olun. Mümkünse İstanbul Havalimanı gibi büyük meydanlara biraz daha erken gelip havalimanında vakit geçirin. Böylece uçuşunuza daha rahat hazırlanabilirsiniz.

        Diğer Yazılar