5G teknoloji devrimini kaçırıyor muyuz?
Yeni nesil teknolojilere geçişin ülkeler ve şirketler için hem avantajları hem de dezavantajları söz konusu. Türkiye’de bu durumdan istisna değil. Ülkemizin yüksek teknolojide kabiliyet kazanma konusu sürekli konuşulmasına rağmen henüz doğru bir modelimiz yok. Yerli ve milli ürün geliştirmenin en önemli sakıncası ithal ürünlerin önünü kesecek olması! Bu da kamuda köşe başını tutanların işine gelmiyor. Türkiye’nin haberleşme ve iletişim teknolojilerini geliştirmede yaşadığı en önemli mesele bu…
Son zamanlarda telekomünikasyon tarafında gündem 5G etrafında şekilleniyor. Kamu kontrolündeki Türk Telekom ve Turkcell ile Vodafone arasında ise 5G konusunda farklı yaklaşım var. Türkiye Varlık Fonu şirketleri 5G’ye geçişi erken buluyor. Vodafone yetkilileri ise Türkiye’nin dijital devrimi kaçırmaması gerektiği vurgusuyla uyarılar yapıyor. Kamu otoritesi yani 5G ile ilgili düzenlemeleri ve ihaleyi yapacak olan Ulaştırma Bakanlığı ve çatısı altındaki Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) da uzun süre eski usul ve yöntemlerle 5G’ye geçişi savunuyordu. Şu an sessiz. Daha net ifadeyle 5G'de belirsizlik var.
Ulaştırma Bakanlığı ve BTK’nın sessiz olması 5G’ye geçiş planından ve yönteminden vaz geçtikleri anlamına gelmiyor. Ama Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yılına ithal ürünlerle donatılmış bir 5G ile girmek sizce nasıl olur? “Teknolojide devrim yaptık” sloganı için fırsat kollayanlara dikkat! Ancak 5G önceki nesiller gibi değil. Daha çok endüstriye hitap ediyor. Peki bu duruma göre neden düşünülmüyor, yol haritası çıkarılmıyor?
Bildiğim kadarıyla Turkcell yönetimi de uzun süre 5G ihalesinin yapılmasın istedi, sonra çark etti. 2023’te 5G’ye geçilmesini erken bulan sadece Türk Telekom’du. Sonunda ne olduysa Turkcell ve Ulaştırma Bakanlığı da aynı çizgiye gelmiş gibi tavır sergilemeye başladı. Ancak zamanı öteleme veya yeni nesil teknolojiye geçişi erteleme de bir çözüm değil. İyi bir zamanlamayla dönemine ve teknolojisine göre çözüm bulmak gerekir. Bunun için de 5G’ye geçişin yöntemine paydaşlarla birlikte kafa yorulmalıdır. Neden mi?
Avrupa'da yüksek bedellerle yapılan frekans ihaleleri sonrası şirketlerin yatırımlarını istenen seviyede yapamadıkları ortaya çıktı. Bu sebeple 5G ihalesini yapıp, ülkenin parayı sıkıştığı şu dönemde 3 GSM operatöründen yüksek paralar almak çözüm değil. Hatta daha büyük sorunları beraberinde getirebilir. Üstelik 4,5G için yapılan yatırımların karşılığı alınmadığı gibi 4,5G ile şu an yapamadığımız bir işlem de yok. Ayrıca ülkemizin birçok yerinde 3G ile hizmet verildiğini de unutmayalım. Diğer taraftan Arçelik, TOGG veya başka endüstri kurumları teknolojik avantajları sebebiyle 5G’yi kullanmak isterse buna da engel olunmayacak bir model bulunması lazım. Bu sebeple 5G’ye geçiş için ihale yerine farklı bir model, cirodan pay gibi yeni yöntemlerin düşünülmesi icap ediyor. Bir de kamu tarafının “uçtan uca 5G” geliştiriyoruz yaklaşımıyla kamuoyunu oyalamasının analizi gerekiyor. Hem teknoloji geliştiren bazı şirketlerin atılımları zayıflatıldı hem de vaat edilen ürünleri ortaya konamadı. 5G'ye paralel olarak yerli teknolojilerin de dikkate alınması şart.
Yerlilik kriterli ihaleler sonuç vermiyor!
Gelelim Türkiye’nin 5G teknoloji devrimini kaçırıp, kaçırmadığı eleştirilerine… Vodafone-Deloitte iş birliğiyle 5G ve fiber teknolojilerinin ülke ekonomisine katkılarını analiz eden bir çalışma yapılmış. 5G’nin ekonomik ve sosyal faydaları ele alınıyor ve 5G’nin 1 yıl gecikmesinin 120 milyar TL’lik bir faydadan mahrum kalmak anlamına geldiğine vurgu yapılıyor. Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy ve Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, 5G konusunda yaptırdıkları çalışmayı anlatırken, yerlilik konusuna da vurgu yapmışlar. “Yerlilik oranının yüksek olmasını biz de destekliyoruz” demişler, ancak 5G’ye ne kadar çabuk geçilirse yerlilik oranı o kadar düşük olacaktır. Ayrıca kamu tarafının tuhaf yaklaşımı sebebiyle de yerlilik oranının ne kadar yükseleceğini kestirmek de zor. Çünkü ihale şartnamesine yerlilik kriteri konuyor, ama uygulayan denetleyen olmuyor. Örnek 4,5G ihalesi.
Ayrıca 5G’de yerlilik oranındaki faydayı beklerken elbette 5G’deki bazı fırsatlar kaçabiliriz uyarısı da önemli. Bu sebeple 5G’ye geçiş için yeni bir model geliştirilmesi gerektiğini vurguluyorum. 3 GSM operatörü toptancı anlayışla bir ihaleye zorunlu tutulmadan, ihtiyaç oldukça devreye alınabilecek, ama yerli teknolojileri de kesinlikle öne çıkaracak bir 5G yatırım planı üzerinde çalışılması lazım. Spektrum tahsislerinin planlanması, altyapı kurulumları ile eksikliklerin tespiti ve giderilmesi için strateji belirlenmesi icap ediyor.
Türkiye 5G’ye hazır mı?
İşin otoritesi, kamu tarafı 5G’ye geçmek için acele etmek istiyor. Operasyon tarafındaki Vodafone da “geç kalmayalım” diyor. Turkcell ve Türk Telekom ise ihtiyaç tanımlarını yaparak, acele etmeden 5G için 2025’i hedef gösteriyor. Peki Türkiye’de bu konuda teknoloji geliştirenler ne diyor? Ülkemiz 5G için ne kadar hazır? Ulak Haberleşme AŞ Genel Müdürü Zafer Orhan’ın Haber Aero’da yer alan röportajında biraz zamana ihtiyaçları olduğunu söylüyor. Zafer Orhan’ın bu konudaki görüşleri şöyle;
“Dünyada ‘Biz 5G’ye geçtik’ diyen ülkelere baktığımızda aslında onların da ağırlıklı olarak endüstri tarafında kullandığını görüyoruz. 5G bir derya aslında. Şu anda akıllı fabrikalarda kullanılıyor. Robotların akıllandırılmasında ve üretim komponentlerinin geliştirilmesinde de kullanılıyor. Gecikmenin düşürülmesinin önemli olduğu ‘use case’lerde kullanılıyor. Dolayısıyla şimdilik bireysel kullanım için ülkemizin 5G’ye ihtiyacı acil olarak yok. Çünkü operatörlerin size sunmuş olduğu altyapıda teknoloji olarak ve baz istasyonu olarak uçtan uca baktığınız vakit 300 megabitler seviyesinde yeterli hizmet veriliyor.
Öte yandan 5G aynı zamanda yatırım demek, maliyet demek. Fiberiniz olacak, cihazınız olacak, komponentleriniz olacak. En önemlisi de güvenli olacak. Milli ürününüz olduğu zaman ülkeniz güvendedir. Olmadığı zaman da o güvenliği almak zorundasınız. Dijital dünya çok ilginç. Biz de buna kafa yoruyoruz. Ayrıca ülkemizde 5G’de bizim gibi çalışma yapan ciddi başka firmalar da var. Ümit ediyoruz bizlerle beraber onlar da bu komponentleri geliştirmede gayret gösterirler. Biz 2022’nin sonlarında 5G komponentimizi yaptıktan sonra kamuoyuyla paylaşacağız. Ayrıca ihaleden sonra 5G için gerekli ürünlerin fikri mülkiyet haklarıyla beraber bizde olması gerekir. Böylece ülkemiz hem güvenlik meselesini çözmüş olur hem de katma değer oluşturulur. İhracata yönelik büyük ses getirmesi için de elimizdeki yüksek teknoloji ürünler bir fırsat sunar."