Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki (KKTC) 4/5G ihalesi neden durduruldu? Kim, hangi oyunu oynamak istiyordu da kucağında patladı? İhalenin durdurulması ne anlama geliyor? Bu konuda son günlerde epeyce yanlış ve yönlendirilmiş haber ve yorum okudum. Siz yazılanlara bakmayın KKTC’de ihalenin durdurulmasının 5G isteyip istememekle ilgisi yok. Turkcell’in kurduğu haksız planların bozulması söz konusu…
KKTC’deki ihale için Turkcell’in en yukarıdan lobi yaptığını ve kendine uygun şartlar oluşturmak için çaba gösterdiğini medyada ilk defa bu köşede gündeme getirdim. Ayrıca şartnamedeki bazı hususları da eleştirdim. Ama neticede lobi çalışmaları başarılı oldu. Turkcell’in katkılarıyla ihale şekillendi. Sonra da duvara tosladı. Çünkü Vodafone’un başvurusuyla Rekabet Kurumu ihaleyi durdurdu. Bizim elbette çorbada tuzumuz vardı.
Peki neden böyle oldu?
Birincisi, ihale şartnamesi tamamen Turkcell’in talebi doğrultusunda, onun menfaatlerine uygun, Telsim’e (Vodafone) ciddi zarar verecek şekilde hazırlandı. Vodafone dışlandı. İkincisi Turkcell’in müdahalesiyle yerlilik kriteri yüzde 20 seviyesinde tutularak, fiyatı da yabancı muadillerinden en fazla yüzde 15 yüksek olabileceği kriteri konarak yerli ve milli bazı istasyonu ULAK da oyun dışına itildi. Yani ULAK da dışlandı.
Vodafone adeta bu ihaleye girmesin deniyordu. Zaten bu şartlarda girmesi halinde zarar edeceğinden rekabet etme, yaşama şansı da olmayacaktı. İlgili yerlerle görüştü netice alamadı ve Rekabet Kurumu’na konuyu taşıdı. Buradan da ihaleyi durdurma kararı çıktı. Akabinde konu yargıya intikal etti.
Gelelim Turkcell’in yerli ve milli salvolarına…
Şöyle bir beyin terletmesi yapın. 4,5G ihalesine çıkıldığında Türkiye’nin bu alanda hiçbir ürünü olmamasına rağmen yerlilik kriteri yüzde 45 olarak belirlenmişti. İşte bu kriter ile Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) öncülüğünde dünyada baz istasyonu geliştirip, üreten ender ülkelerden birisi olduk. Şu an Vodafone, Turkcell ve Türk Telekom sistemlerinde ULAK baz istasyonu kullanılıyor. Her bir operatörde ortalama 400 adet ULAK baz istasyonu bulunuyor. Bu rakamdan biraz daha fazlası da Evrensel Projesi’nde yer alıyor. Yani sistem tekâmüle ermiş ve rüştünü ispatlamış durumda.
Mesela Türk Telekom 6 şehirde sadece ULAK baz istasyonu ile hizmet veriyor.Bu şehirlerde hiçbir yabancı baz istasyonu yok. Üstelik bu şehirler arazi olarak da Rize gibi zor, engebeli yerler. Yılsonuna kadar TT’nin kullanacağı baz sayısı bini aşacak. Ama Turkcell ULAK’ı kullanmamakta ve yaygınlaştırmamakta direniyor. Yetmedi kötü propaganda yapıyor ve KKTC’de şartnameye yüzde 20 yerlilik kriteri koydurarak önünü kesiyor. En büyük operatörün yerli ve milli ürüne bakışı böyle…
KKTC’nin tamamında ULAK baz istasyonu kullanma imkânı çıkmışken, bu durumun önünü kesen, yerlilik kriterini yüzde 20 ile sınırlayıp, Huawei kullanmak için can atan operatör de Turkcell. Bunun adına yabancı hayranlığı derler. Peki bu hayranlık neden olabilir?
Türkiye’de 85 bine yakın baz istasyonu var. Bunun 35 bin civarına Turkcell sahip. Ama en kötü yerlerde, en az ULAK baz istasyonunu kullanan, sık sık ürünü eleştirip, verdiği siparişlerin parasını ödemeyen, yeni istasyonları sisteme sokmayan da Turkcell.
Özetle Turkcell lobisinin “Vodafone, Türkiye’de 5G’yi istiyor, KKTC’de istemiyor” yaygarası doğru değil. Aklı başında olanlar lobiye takılmadan,“Neden istemiyor?” diye merak edip sorgularsa gerçekleri öğrenebilir. Türkiye’de 5G’ye en hızlı sürede geçmeyi savunan Vadofone, yavru vatanda 5G’ye geçişi neden engellesin?
Turkcell’in yüzde 65 payı ile lider olduğu KKTC’de yanlış kurgulanmış ihalenin durdurulması iyi oldu. Rekabet engellenmeyecek. Ciddi haksızlıkların da önüne geçilmiş olacak. Bu şekilde zaman kaybı KKTC’nin lehine olacak. Çünkü yanlış bir ihale ile yıllara yayılacak daha büyük zararların da önüne geçilmiş oldu.