Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Son dönemde kaleme aldığım yerli ve millilik konulu yazılarım ile KKTC’deki 4G ve 5G ihalesi kapsamında yaşananlar tartışmaları gündeme getirmiştim. Bu yazılarımda önemli oranda Turkcell’den bahsettim. Turkcell Kurumsal İletişim departmanı iki yazım için oldukça uzun bir cevap göndermiş. Noktasına, virgülüne dokunmadan aynen yayınlıyorum. Açıklamayla ilgili benim cevabım ise yarın…

        “30 Eylül ve 20 Ekim 2022 tarihlerinde haberturk.com’da yayımlanan yazılarınızdaki görüş ve tespitlerinizle ilgili bilgi verme ihtiyacı doğmuştur. Yazılarınızda yer alan; Turkcell’in ULAK’ı kullanmakta ve yaygınlaştırmakta direndiğine, baz istasyonları siparişleriyle ilgili ödeme yapmadığına, bu yeni istasyonların sisteme dahil edilmediğine, KKTC’de şartnameye yüzde 20 yerlilik kriteri koydurduğuna, şartnamenin Turkcell’in kendi talebi doğrultusunda menfaatlerine uygun hazırlandığına dair yorum ve ifadeler, Turkcell’in duruşunu ve görüşünü temsil etmemektedir.

        Şirketimiz, Türkiye’nin Turkcell’i olarak, yerli ve milli ekosistemin geliştirilmesini her şeyden öte milli bir görev olarak görmekte ve bu alanda azami çaba göstererek katkı sunmaktadır. Turkcell, 2013 yılından itibaren ülkemizin en değerli altyapısı olan elektronik haberleşme şebekelerinde yerli malı belgeli ürünlerin kullanımının artırılması hususunda ülkemizin değerli Kurumlarının başlattığı inisiyatiflerde bizzat yer alarak, yerlileştirmeye ilişkin iç kaynaklarla geliştirilen proje sayısını artırarak, yerli ürün projelerine doğrudan katılarak, yurtdışında kendini kanıtlamış firmaların ülkemize yatırım ve teknoloji transferi yapmasını sağlayarak, muhtelif projelerle teknoparklar kapsamındaki start-up ve KOBİ’leri destekleyip potansiyel yerli tedarikçi firmaların oluşumuna ve yerli ürün ekosisteminin gelişimine katkı sağlayarak, yerli firmaların ihracatını destekleyen girişimlerde bulunarak ve nihayetinde henüz ticari anlamda ürünleşmemiş prototipleri hem şebekesinde test etmek hem de satın alma taahhütleri vermek suretiyle destekleyerek ülkemizin “Teknolojide Tüketen Değil Üreten Ülke Olma” vizyonunun gerçekleşmesi adına azami gayreti göstermekte olup alt yapısında en çok yerli ürün kullanan işletmecidir.

        REKLAM

        Turkcell, ULAK projesine teknik ve ticari anlamda en büyük desteği veren işletmecidir. Nitekim, sektörün ULAK baz istasyonlarına ait yaklaşık 2000 adet siparişin çok büyük bölümü Turkcell tarafından verilmiştir. 2018 yılından itibaren Turkcell, ticari şebeke için 426 adet, Evrensel şebeke için 468 adet toplam 894 adet Ulak 4.5G baz istasyonu sipariş edip satın alma gerçekleştirmiştir. Turkcell’in kurulmuş ve aktif edilmiş ULAK 4.5G sahalarının sayısı diğer operatörlerden daha fazladır ve satın alınmış olan ürünlerin tamamının ödemeleri yapılmıştır.

        Turkcell, diğer operatörlerin aksine, kendi kullanıcı/trafik profili ve hizmet kalitesi standartlarına uygun olarak ULAK’ın en yüksek kapasiteli ürünlerini satın almaktadır. Satın alınan 426 adet ürünün tamamı sahaya sevk edilmiş, 407’si sahada kurulmuş ve aktif edilmiş olup geri kalan kısmı da yedek ürün olarak kullanılmaktadır. Turkcell, aralarında İstanbul, Ankara gibi metropoller de dahil olmak üzere toplam 29 farklı ilde ULAK kurulumu gerçekleştirerek ürüne ait tecrübenin ülkemiz çapında uzman ekiplere aktarılmasını sağlamıştır. Ayrıca Turkcell, yazınızda bahsi geçen Rize’de de ULAK kurulumlarını ve ULAK ticari hizmetini sağlayan ilk operatör olmakla beraber, hali hazırda Rize’de 44 adet aktif ULAK baz istasyonuyla 4.5G hizmeti sunmaktadır. Bu sayede ULAK, yeni ürünlerini ve yeni teknik özelliklerinin tamamını ilk olarak Turkcell şebekesindeki yoğun kullanıcı trafiği imkanı ile test edebilmektedir. Turkcell, uzman kadrolarla kurduğu proje takımları ile 2014 yılından bu yana ULAK’ın gelişimine katkı sağlamak için karşılıksız destek vermektedir. Bu, 4.5G yerli baz istasyonu projesine olan desteğin en somut göstergesidir.

        Bununla birlikte Turkcell, Evrensel Faz-1 projesinde sadece yüzde 10 yerli ürün kullanım yükümlülüğü varken ve ULAK henüz kırsal bölgelerde kullanım için hazır değilken, ULAK’a güvenini göstererek ve riske girerek yüzde 46 (480 adet) oranında yerli ürün kullanımı gerçekleştirmiştir.Sonraki yıllarda diğer operatörlerin yönettiği ve yüzde 30 yerli ürün kullanım yükümlülüğü olan Faz-2 projesinde çok daha az sayıda (286 adet) ULAK ürünü kullanılmıştır. Turkcell’in bu projede ULAK’a verdiği destek ve gösterdiği güven, ULAK’ın ticari şebekelerde kullanımının da önünü açmıştır.

        Diğer yandan, KKTC’ye kendi marka değeriyle aktif yatırım yapmakta olan Turkcell aynı zamanda, KKTC’de yapılacak elektronik haberleşme yatırımlarında yerli ürün kullanılması konusundaki hassasiyetini belirten ilk şirkettir. Yazılarınızda yer alan KKTC 4G/5G ihale sürecine Turkcell’in kendi lehine müdahale ettiği iddiaları da gerçeği yansıtmamaktadır. Söz konusu ihale şartnamesinde milli haberleşme ürünü kullanımıyla ilgili yer alan “Milli haberleşme ürünü kullanım oranının 2 yıl sonunda yüzde 10 ve 4 yıl sonunda yüzde 20 olması ve Milli Haberleşme Ürününün diğer ürünlerden yüzde 15’ten daha fazla maliyetli olması halinde bu yükümlülüğün aranmamasına” ilişkin hüküm ile, hem ULAK’ın teknik eksikliklerinin zaman içinde giderilebilmesi için imkan sağlanmış hem de düşük üretim kapasiteleri nedeniyle görece daha yüksek maliyetli olacak ULAK ürünleri için rakiplerine oranla yüzde 15’e kadar daha yüksek birim bedel ödenebilmesinin önü açılmıştır.

        Türkiye’yi dünyada temsil eden bir Türk markası olan Turkcell’in yerli ve milli üretimde gösterdiği çaba kamuoyuna mal olmuştur. Ülkemizin kendi yüksek teknolojisini üretmesi ve bu ürünlerin yaygınlaştırılması kapsamında Şirketimiz, yukarıda anılan çalışmalar ile sınırlı kalmayıp 192 ülkede kullanılan yerli dijital ürün ve servisleri, yüksek teknoloji alanlarında yürütülen birçok proje ile ulusal ve uluslararası arenadaki patent başvuruları ve yerli otomobil projesi başta olmak üzere tüm faaliyetlerinde söz konusu vizyonu benimsemiştir. Turkcell, yerli ve milli ekosistemin oluşturulması ve geliştirilmesinde üzerine düşen görevi yerine getirmek için üstün bir çaba sarf etmeye devam edecektir.”

        e-Devlet kullanıcısı 61 milyonu aştı

        e-Devlet kullanıcısı 61 milyonu aştı
        0:00 / 0:00

        Türkiye’nin dijital yolculuğu şaşırtıcı bir hızla ilerliyor. İki binli yılların başında kamu hizmetlerinin elektronik ortamda sunulabilmesi amacıyla atılan adımlar sonrasında yapılan ciddi çalışmalarla Ekim 2022 sonu itibariyle kullanıcı sayısı 61 milyonu aşmış durumda. Türkiye’nin nüfusu dikkate alındığında önemli bir başarı.

        15 yaşını dolduranlara e-Devlet Kapısı şifresi verilerek dijital kamu hizmetleri ile erken yaşta tanışmaları sağlanıyor. Ayrıca kamu hizmeti sunumunda hemen her yaş grubunun öneri ve görüşlerinin alınabileceği bir ortam söz konusu. Ayrıca Türkiye’nin ulaştığı e-Devlet kullanıcısı sayısı her 10 vatandaştan 9’una ulaşıldığı anlamı taşıyor.

        Ülkemizin dijitalleşme performansı oldukça iyi. Ayrıca yapılan bir anket ile vatandaşın e-Devlet Kapısı’na bakışı da ölçülmüş ve memnuniyeti oranı yüzde 95 çıkmış. Herhangi bir kamu kurumuyla işiniz söz konusu olduğu zaman önce e-Devlet Kapısı’na yönelin. Mutlaka işiniz burada görecekseniz. Kamu ile ilgili her şeyi e-Devlet üzerinden rahatlıkla yapabilirsiniz. Ben bir eksiklik göremedim.

        e-Devlet Kapısı kullanıcı sayısının bu kadar yüksek seviyeye gelmesi Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç ve ekibinin sayesinde oldu. Gerçek anlamda bir dijital dönüşüm hikayesine imza atmış durumdalar. Zira sadece kullanıcı sayısı değil, bu kullanıcıların günlük e-Devlet Kapısı erişimlerinin yüksek olması da çok önemli.

        REKLAM

        Dijital Dönüşüm Ofisi, öncelikle bu alandaki dağınıklığı ortadan kaldırıp, tüm vatandaşların, özel sektör ve kamu kurumlarının tek bir yerden, hızlı, güvenli hizmet almasını, işlerinin görülmesini sağladı. Şu an e-Devlet üzerinden 917 kuruma ait 6 bin 892 hizmete ulaşılabiliyor. 2008’de dağınık halde kamu hizmeti veren web sitelerinin www.turkiye.gov.tr adresinde birleştirilmesi sonrasında asıl toparlanma ise e-Devlet çatısı altında, Dijital Dönüşüm Ofisi’nin bilgi ve tecrübe dolu dokunuşlarıyla gerçekleşti.

        Ayrıca bu çatı altındaki kurumların performansları da daha net görülmeye başlandı. Mesela e-Devlet üzerinden CİMER’e yapmış olduğum başvurumun üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmesine rağmen bir sonuç alamadım. İstanbul Valiliği ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kendi aralarındaki tartışma sebebiyle halen daha cevap veremediklerini e-Devlet üzerinden görebiliyorum. Başakşehir Belediyesini’nin iki kurumu nasıl birbirine düşürdüğüne ve kamu otoritelerinin çaresizliğine de yine bu platform üzerinden şahit oluyorum. Dijitalleşme, elektronik platformlar iyi kullanılırsa şeffaflığa da destek oluyor.

        Ülkemizde e-Devlet üzerinden verilen dijital hizmetler, önce sadece kamudan-vatandaşa yönelik sunuluyordu. Zaten bizler de vatandaş olarak e-Devlet ile bu şekilde tanıştık. Sonra kamudan-özel sektöre yaygınlaştı ve son olarak kamu kurumları da kendi aralarındaki işlemleri e-Devlet üzerinden yapmaya başladı. Kamudan-kamuya e-Devlet hizmetlerinin devreye girmesi ise başta vatandaş olmak üzere özel sektörün de kamu kurumlarının da ciddi anlamda verimli çalışmasını beraberinde getirdi.

        Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nin kurulmasıyla birlikte e-Devlet Kapısı bu çatı altında girdi ve 4 yıl içinde çarpıcı bir ilerleme sağladı. Hem kullanıcı sayısı arttı, hem de bu elektronik platform çok daha işlevsel hale geldi. Hatta ilk akla gelen vazgeçilmezler arasına girdi. Son 4 yılın rakamları şöyle;

        • Giriş sayısında %201 oranında artış (2018-2021),
        • Entegre kurumlarda %86,
        • Sunulan hizmetlerde %67,
        • Kullanıcı sayısında ise %48 artış gerçekleşmiş.

        Öte yandan e-Devlet sistemleri uygulandığı her ülkede olduğu üzere Türkiye'de de bürokrasi ve kırtasiyeciliğin azaltılmasında en güçlü araçlardan biri oldu. İyi bir organizasyonla 65 yaş ve üzeri vatandaşlara e-Devlet Kapısı şifrelerinin adreslerinde teslim edilmesi de çok önemli bir girişim. Bir çok açıdan faydası söz konusu. Hizmet kalitesi, güvenliği, sunum hızı, sayısı, çeşitliliği, memnuniyeti ve bütünleşik hizmetleri de e-Devlet Kapısı’nı ayrıcalıklı kılıyor.

        Diğer Yazılar