Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Salgın havacılık sektörünün belini büktü ve neredeyse tüm şirketler ekonomik açıdan dibi gördü. Şimdi ise ekonomik açıdan artıya geçmenin vakti geldi. Rezervasyonlar baz alındığında birçok seyahat severin bu dönemde uçuş yapacağı ve havacılık sektörünün 2019 rakamlarını geçeceği öngörülüyor. Sektör için yoğun sezon olarak adlandırdığımız dönem başladı. Geçen yıl yoğun sezonda yaşanan kaoslar için önlemler alındı, sektör misafirlerini en konforlu bir şekilde ağırlamayı bekliyor. Bu kapsamda da birçok yeni gelişme yaşandı. Özellikle havayolları yoğun talebi karşılamak ve aksaklık yaşamamak için birçok proje üretti, uygulamaya başladı. Havayollarının yoğun sezon öncesi yapmış oldukları hazırlıklara bakalım, şirketler yolcularını ve kendilerini pozitif seyahat seviyesine çıkarmak için neler yapıyorlar?

        Yeni rotalar duyuruluyor

        Havayolu şirketleri kendi klasmanındakilerle sürekli rekabet halindeler. Birbirlerinin yolcularını kapmak için birçok farklı fırsat seçenekleri sunuyorlar. Bu seçeneklerden en önemlisi de başka şirketlerin sefer gerçekleştirmediği noktaya uçmak olarak ön plana çıkıyor. Talepler ve sezon dikkate alınarak yeni rotaları belirleniyor. Doluluk oranını en yüksek seviyeye çıkaracak yerler seçiliyor. Karşılıklı görüşmeler yapıldıktan sonra bu rotaların duyuruları yapılıyor, buralarla ilgili fırsatlar yolculara sunuluyor. Yolcularda memnuiyet olgusunu oluşturmak için yoğun sezonda yeni açılan rotalar tanıtılıyor.

        REKLAM

        Ekip alımı yapılıyor

        Havayolları ve havalimanları genelde kış veya ölü sezonlarda daha az yazın ya da haraketliliğin olduğu dönemlerde ise daha çok ekiple yolculara hizmet ederler. Amaç operasyonlarda yolcunun herhangi bir aksaklık yaşamaması. Geçtiğimiz yaz yoğun sezonda Avrupa’da yaşanan kaoslar dikkat çekmişti. Bu yaz hazırlıklar tamam gibi… Daha kalifiye ve daha fazla ekiple sezon açıldı. Mart ayından bu yana birçok havacılık şirketi iş alımı gerçekleştirdi. Ekipler kuruldu, yolculara aksaklık yaşamadan seyahat edebilecekleri bir ortam hazırlandı.

        Filo oluşturuluyor

        Havayolları yoğun sezon öncesi talepler doğrultusunda filolarını şekillendiriyorlar. Kimi yeni uçaklar alıyor, kimi uçak kiralıyor kimi ise yatan uçaklarını filoya dahil ediyorlar. Yoğun sezonda en çok talep gören noktalardaki açığı kapatmak için filo planlaması yapılıyor. Kış sezonunda dar gövde ile uçulan bazı noktalara geniş gövdeli, çift koridorlu uçaklar dahil ediliyor. Türk Hava Yolları da mesela iç hatlarda Bodrum, Dalaman ve Antalya yerlere büyük uçaklarla seferler düzenliyor.

        Hatasız operasyon hazırlanıyor

        Havayolları yoğun sezon öncesi havalimanları ile koordineli olarak bu süreci yönetiyorlar. Çünkü yoğun sezonda havalimanında yaşanan bir aksaklık havayoluna da havalimanına da zarar verebiliyor. Her iki taraf da yoğun sezonu fire vermeden atlatmak için birlikte önlemler alıyorlar. Geçtiğimiz yıl yaşanan havalimanı kaosları havayollarını büyük sıkıntıya sokmuştu. Havalimanları yolcuların 3-4 saat önceden havalimanlarına gelmesi için uyarılar yapmıştı. Ancak başta personel eksikliği olmak üzere havalimanlarındaki çeşitli aksaklıklar krizlere sebep oldu. Havayolları operasyonlarını iptal etti, rötarlar yaşandı. Ciddi zararlarla karşılaştılar.

        REKLAM

        İş birlikleri yapılıyor

        Havayolları müşterilerini daha fazla alternatif sunabilmek için sürekli yeni fikirler ve ürenler geliştiriyorlar. Özellikle yeni noktalara yapılacak uçuşlar en önemli alternatif seçenekler arasında yer alıyor. Ancak bir havayolunun kapasite açısından dünyanın her noktasına uçabilmesi mümkün değil. Bu sebeple diğer havayollarıyla yapılan iş birlikleri yani kod paylaşımları neticesinde yolculara daha fazla bağlantı sunulabiliyorlar. Bu tarz ortaklık ve iş birlikleri yoğun sezon öncesinde yapılıyor. Böylece yolcularının başka arayışlar içine girmesi engelleniyor.

        İkramlar tanıtılıyor

        Geçtiğimiz günlerde Türk Hava Yolları, uçuşlarında sunduğu ikram menülerini yeniledi. Yeni menüler yapılan lansmanla tüm dünyaya duyuruldu. Business class’ta yemek servislerine ev yapımı makarna, mantı ve spagetti seçeneklerinin yanı sıra, zırhla çekilerek kömür ateşinde pişirilmiş Adana kebap, ızgara balık gibi ana yemekler ve birçok farklı yöresel mezeler eklendi. Ayrıca kahvaltı servisinde daha önce sadece iki ana yemek seçeneği sunulurken, yeni dönemde üç farklı ana yemek servis edileceği açıklandı. Diğer bir seçenek olarak da pankek (pancake), krep, french tost gibi tatlı türleri eklenerek menü zenginleştirildi. Daha sağlıklı içeriklerden oluşan kahvaltılık ürünler de yeni menüde yerini aldı. Atilla Doğudan’ın başında olduğu THY iştiraki ikram şirketi Turkish Do&Co, ülkemizin zengin yemek kültürünü uçaklarında sunarak yoğun sezon öncesi rakiplerinden bir adım öne geçebilmek için bu tanıtımı gerçekleştirdi.

        Kabin üniformaları, 'Amenity Kit’ler tanıtılıyor

        Kabin ekiplerinin üniformaları yıllara sâri uzun zaman aralıklarında yenileniyor. Ancak değişim olacaksa da sezona dikkat ediliyor. Genelde havayolları üniformalarını bilinirliklerinin devam için küçük dokunuşlarla yeniliyor. Fakat özellikle uzun uçuşlarda yolculara verilen kişisel seyahat çantaları ‘Amenity Kit’ler de yoğun sezon öncesi tanıtılıyor. Geçen hafta THY de kıtalararası uçuşlarda business sınıfta uçan yolcularına Ferragamo marka seyahat seti vereceğini duyurdu. Singapore Airlines, Emirates, British Airways gibi havayolları da first ve business class’te ‘Amenity Kit’lerini yenilediklerinde benim gibi havacılık konusunda kalem oynatanlara gönderirler. Böylece seyahatte deneyimleme imkânı olmadan inceleme, değerlendirme şansımız oluyor.

        Üst düzey atamalar gerçekleşir

        Havayolları yönetimlerinde değişiklikler de sezon öncesi oluyor. Üst düzeyde yapılan değişimle göreve yeni başlayacak olanlarla genelde Mayıs itibarıyla göreve başlıyorlar. Böylece yoğun sezon başlamadan yönetim kadrosu şekillenir. Mesela geçtiğimiz hafta Eski American Airlines CEO’su Doug Parker Qantas yönetimine katıldı. İGA Genel Müdür Yardımcısı Ersin İnankul, alanında dünyanın en büyüğü mühendislik ve danışmanlık şirketi Jacobs’ta Küresel Dijital Havacılık Başkanı olarak Mayıs’ta transfer oldu. TAV’dan ayrılan Sadettin Cesur da Mayıs’ta İGA iştiraki TAYA Ağırlama Hizmetleri & Perakende Grup CEO’su oldu. Son olarak THY’nin başarılı isimlerinden Berlin Müdürü Mehmet Gürkaynak da Emirates’in Türkiye, Romanya Bulgaristan Bölge Müdürü olarak transfer oldu. Sektör yeni transferler olacağını da hatırlatmış olayım.

        Hostesleri gülümseten 6 hadise

        Hostesleri gülümseten 6 hadise
        0:00 / 0:00

        Kabin ekipleri aldıkları eğitimlerle moralleri ne kadar bozuk olursa olsun şirket kuralları gereğince yolcularını güler yüzle karşılarlar. Sizler de onların hep mutlu olduğunu zannedersiniz. Her ne kadar yorgun olsalar da yolcu memnuniyeti ön planda olduğu için gerçek duygularını anlamanız mümkün olmaz.

        Ancak bazı durumlar vardır ki kabin ekipleri o hadiselerde gerçekten gülümserler ve neşeleri yerinde olur. Bu gülümseme uçuş esnasında olan bir olaydan da kaynaklanır uçak yerde olduğu pozisyonda da gerçekleşebilir. Bu hafta sizlere kabin ekiplerinin çalışma esnasında gerçekten gülümsemesini sağlayan ve yolcuların da seyahatlerinin keyifli geçmesini sağlayan 6 hadiseye dikkat çekmek istedim.

        • 1) Uçakta yolcu az olunca

        Kabin ekipleri her ne kadar belli etmeseler de uçağın tıka basa dolu olmasından hoşlanmazlar. Çünkü her bir yolcu bir sorumluluk demektir. Ne kadar çok yolcu varsa o kadar da sorumluluk var demektir. Uçakta hafif boşluklar olunca kabin ekipleri rahat eder. Servislerini yaparken hızlı davranmaları gerekmez, sürekli onları çağıran yolcu sayısı azalır, arada nefes alırlar ve operasyon daha rahat geçer. Uçakta doluluk oranı ortalama yüzde 80’in altında olunca yüzlerinde ufak bir tebessüm belirir. Ancak bazen uçakta çok az yolcu olunca personel de daha ilgisiz olabiliyor. THY ile yaptığım bir yurtdışı yolculuğumda böyle bir durumu bizatihi yaşamıştım. Başka bir yabancı havayolunda da benzer duruma şahit oldum. Ekonomide yolcu azdı. Uçak boş gibiydi. Business class’ta 3 kişi olmamıza rağmen kabin personel çok ilgisizliği dikkatimi çekmişti. Galiba fazla boş olan uçaklarda başka şeylere vesile oluyor.

        REKLAM
        • 2) Yolculardan ikram gelince

        Kabin ekipleri yolcuların emniyetli bir şekilde uçuşlarını gerçekleştirmesini sağlarlar. Onların konforunu en üst seviyeye çıkarmak için uçuş boyunca mücadele ederler. Bazı tecrübeli yolcular onların ne kadar zor bir iş yaptıklarını bilirler ve uçağa gelmeden onlar için küçük sürprizler yaparlar. Kimi onlara bir çikolata ikram eder kimi ise bir şeker. Ekipler her ne kadar bu tarz ikramları kabul etmeseler de onları mutlu eder. Bu tarz kibar davranışlar, başka yolculardan kaynaklanan sorunlara yaklaşımlarını da değiştirir.

        • 3) Mürettebat yemeği güzel olunca

        Bazı havayolları uçakta görev yapan kabin ekiplerine uzun süre hem kalitesiz hem de aynı ikramı menüsünü verirler. Bu durum doğal olarak personeli huzursuz eder. Geçen yıl SunExpress’te böyle bir tatsız olay yaşandı. Medyaya da yansıdı, ben de konuyu burada değerlendirmiştim. Kabin personeline sunulan yemekler biraz da havayolunun kalitesi, bulunduğu kategoriyle de ilgilidir, ama neticede kötü yemeği yiyen personelden ne kadar iyi hizmet beklenebilir. Aynı yemeği yemekten sıkılan ekipler farklı bir menü yüklendiği zaman mutlu olurlar. Ekipler için ucuz ve maliyeti düşük yemekler verilmesi ekiplerin performansını olumsuz etkiliyor. Uçak içinden küçücük bir mesele çözülmeden büyük bir soruna dönüşebiliyor. Kabin içindeki iyi ikramlar personeli mutlu eder. Bazen Business class’ta fazla olan ikramları yeme imkânı bulan ekipler daha keyifli olurlar.

        • 4) Sorunlu yolcu olmayınca

        Kabin ekipleri uçuş başlamadan önce uçağın kapısında yolcuları karşılarlar. Bu karşılama yani profiling dediğimiz durum yolcuları mutlu da edebilir mutsuzda. Kapıda görevli kabin memuru yolcu profillerinde kaliteli insanlar görünce yüzlerinde tebessüm oluşur ve uçuş boyunca gülerek çalışırlar. Ancak uçağa biniş esnasında uçuş için sorun teşkil edebilecek kişileri gördüklerinde, hatta sayıları çok olunca korkarlar ve zorunlu bir şekilde gülmek zorunda kalırlar.

        REKLAM
        • 5) Acil durum olmayınca

        Uçuş ekipleri öncelikle uçuşun sorunsuz geçmesini arzu ederler. Ancak hem havada hem de yer birçok problem meydana gelebiliyor. Uçakta bir yolcu hastalanabiliyor, kavga çıkarabiliyor. Uçakta teknik sorun yaşanabiliyor veya bir türbülansa yakalanma söz konusu oluyor. İşte bu gibi acil durumlar, ekipler için yoğun çalışma ve mücadele anlamına geliyor. Bu gibi olumsuzlukların olmadığı uçuşlar keyifli geçer. Meydana gelen problemlerin sorunsuz çözülüp, halledildiği uçuşlar da ekiplerin yüzlerinde bir tebessüm bırakır.

        • 6) Ekip arkadaşları iyi olunca

        Kabin ekipleri gruplar halinde çalışırlar. Dar gövde uçaklarda 4-5 geniş gövde uçaklarda ise uçak modeline göre değişkenlik gösterse de 12-13 hatta daha fazla personel görev alabiliyor. Ekipler özellikle performanslarını zorlayacak kendilerinin daha çok çalışmasına neden olacak ekiplerle, problemli personelle uçmak istemezler. Bunlar işe başlayan tecrübesiz personel de olabilir, çok tecrübeli artık işini keyifle yapamayan bir ekip arkadaşı da olabilir. Kabin memurları iyi anlaştıkları arkadaşlarıyla uçtuğu zaman sorunsuz bir uçuş olacağını hissettiklerinden doğal olarak neşeli olurlar. Bu durum yolculara da yansır.

        Diğer Yazılar