Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayınladığı 2011 yılı nüfus ve konut araştırmasına göre göç veren iller sıralamasında Orta Anadolu illeri, Doğu ve Güneydoğu illeri ile yarışıyor. Dışarıya en fazla göç veren illerden söz edildiğinde ilk akla gelenler, iş olanaklarının kısıtlı olması ve çatışma ortamı nedeniyle Güneydoğu illeri oluyor.

        Ancak TÜİK’in araştırmasına göre en fazla göç veren il, bir Güneydoğu ili değil, Orta Anadolu ili olan Tokat. Tokat’ta net göç hızı binde 29.8’i buluyor. Tokat ikinci sırada yer alan Tunceli’yi bile 3.2 puan geride bırakıyor. Araştırmaya göre 401 bin 254 kişiye daha kapılarını açan İstanbul’dan, 276 bin 416 kişi göç etti.

        SANAYİ ÜSLERİNDE BİLE İSTİHDAM DÜŞÜK

        En fazla göz veren ilk 10 il arasında Doğu ve Güneydoğu’dan 6 il yer alırken Orta Anadolu’dan da 4 il bulunuyor. Tokat’ın yanı sıra Yozgat, Çankırı ve Kırıkkale de binde 20’yi aşan net göç hızı ile ilk 10 il arasına giriyor. İç göçün en önemli nedeni kuşkusuz istihdam olanaklarının düşük olması.

        Çalışanların çalışma çağındaki nüfusa oranı olan istihdam oranı en düşük illerin çoğu, aynı zamanda en fazla göç veren iller. İstihdam oranı en düşük iller sıralamasında da başı yine bir Orta Anadolu ili olan Kırıkkale çekiyor. İstihdam oranı yüzde 34.8 olan Kırıkkale, az farkla da olsa Diyarbakır’dan daha kötü durumda. Ancak ilginç olan Adana, Kayseri, Gaziantep gibi sanayi üssü illerin bile istihdam oranı en düşük iller arasında yer alması.

        Madencilik ve demir-çelik üretim merkezi Karabük ile son yıllarda teşvikle ciddi bir destek alan Osmaniye de çalışan nüfus oranı en düşük iller arasında. Buna karşın istihdam oranı en yüksek illerin başını ekonomik gücü oldukça zayıf olan, tarım ve hayvancılığa dayalı illerin çekmesi ilginç bir çelişki yaratıyor. İstihdam oranı en yüksek illerde Ardahan, Artvin, Bayburt ve Kastamonu başı çekiyor.

        İL SAYISI 10 BİLE DEĞİL

        Hane halkı büyüklüğü 5’i geçen il sayısı sadece 15. Bunların bir bölümünün dede ve ninelerle ya da bir arada yaşayan arkadaşlar olduğu göz önüne alınırsa, ortalama 3 çocuk sınırını yakalayan il sayısı 10’u bile bulmayabilir. Bunların da hepsi Doğu ve Güneydoğu illeri.

        ASKER VE POLİS, DOĞU’DA RESMİ KARIŞTIRIYOR

        Doğu ve Güneydoğu illerindeki yoğun asker ve polis nüfusu, bu illerin verilerini etkileyerek gerçek durumun net görünmesini engelliyor. Örneğin hizmet sektörünün toplam istihdamdaki oranında Hakkâri, Tunceli ve Şırnak, Antalya’nın ve dünyanın önemli turizm, ticaret ve finans merkezi olan İstanbul’un üzerine çıkıyor. Hizmetlerin istihdamdaki payı İstanbul’da yüzde 62.6, Antalya’da yüzde 59.3 iken, Hakkâri’de yüzde 70.8, Tunceli’de yüzde 70.6 ve Şırnak’ta yüzde 69.8.

        TÜRKİYE’DE AFRİKALI GİBİ YAŞAYANLAR DA BULUNUYOR

        Veriler, Türkiye’de en temel insani ihtiyaçlarını bile karşılayamayan önemli bir nüfus bulunduğunu da ortaya koydu. Tıpkı Bangladeş ya da en yoksul Afrika ülkelerinde yaşayanlar gibi bırakın evinin içinde olmasını, evinin dışında bile suyu, banyosu, tuvaleti ve ısınma aracı olmadan yaşayan hatırı sayılır miktarda aile bulunuyor. Bu kadar yoksunluk içinde yaşayanların sadece Doğu ve Güneydoğu’da değil İstanbul, Ankara, İzmir gibi gelişmiş illerde bile bulunması dikkat çekici.

        TÜİK verilerine göre 168 bin 313 hanenin hiç suyu, 52 bin 554 hanenin hiç tuvaleti, 220 bin 94 hanenin hiç banyosu ve 13 bin 899 ailenin hiçbir ısınma aracı yok. Bitlis’te her bin hanenin 64’ünün konutun dışında bile tuvaleti yok. Ağrı ve Iğdır’da her bin hanenin 98’inin evin dışında bile suyu yok

        Diğer Yazılar