HDP'yi kapatmak mı, legal zemine çekmek mi istiyoruz?
HDP’nin PKK terör örgütüyle ilişkisi tartışma götürmez bir gerçek. Bu ilişki şekli, bazen kriminal boyutta suç teşkil ediyor. Kobani olayları ve hendek terörü bunun en önemli örnekleri.
PKK başta Sur, Cizre, Nusaybin'e hendekler kazıp, hayatı felç ettiğinde ve yüzlerce insanımızın canına kıydığında, Kürtler arasında çok büyük tepki toplamıştı. O dönem terörün pençesinde kıvranan ilçeleri dolaştığımda şunu gördüm: PKK ve HDP hayatlarının en büyük hatasını yaptı. Bölge halkı hendek terörüne büyük tepki gösterdi ve duygusal olarak koptular. Bunu hem yazdım, hem ekranlarda söyledim.
HENDEK TERÖRÜNDE DOĞAN FIRSAT
HDP, bırakın bu hendek terörünü kınamayı, destek mitingleri düzenlemeye kalktı Diyarbakır’ın göbeğinde. Selahattin Demirtaş’ın çağrısına Diyarbakır halkı ilgi göstermedi, kimse mitinge gitmedi.
O hendek teröründe devlet Kürtlerin çektiği acıları sarmasını bildi. Çok tarihi fırsat yakaladı. Halkı PKK ve HDP parantezinden kurtarıp yanına çekebilirdi. Epey de yol aldı.
Güvenlik merkezli mücadeleden, sosyal ve psikolojik merkezli bir mücadeleye gitseydi devlet, bugün bu tartışmalar olmayacaktı. Bir Diyarbakırlı, Şırnaklı, Ağrılı Kürt, tıpkı İzmirli, Trabzonlu Türk gibi, devletin kendisinin de devleti olduğunu hissetse, güven duysa, ülkede bu alandaki birçok sorun çözülürdü. O gün bu fırsatı kaçırdık, başımıza 15 Temmuz darbe belası geldi ve yarım kaldı her şey.
Kobani olaylarında da sonuna kadar haklı durumdaydı devlet. Sokakları Suriye caddelerine çevirmek için yapmadığı şey kalmadı terör örgütünün. Onlarca insanımız öldü, yüzlercesi yaralandı, birçok şehirde sokakları ateşe verdiler.
HDP o zaman da bu terörü kınamak yerine, bu terör eylemine destek verdi. Sonunda bir kısmı hak ettiği cezayı aldı.
O zaman da her vatandaş gibi, Kürtlerin ezici çoğunluğu buna tepki gösterdi, terörü lanetledi. O gün de PKK ve HDP’den duygusal olarak uzaklaştı. Güvenlik birimlerimiz olaya hakim oldu. İşte o gün de sosyal ve psikolojik bir mücadele başlatsaydık, PKK ve HDP’den kopuş hızlanacak ve bugünkü sorunları yaşamayacaktık.
HDP’Yİ GÜÇLENDİREN TUTUMLAR
Bir HDP’li "Ne yapsak da tabanımızı konsolide etsek?" diye sorsa, ona şu cevabı verir bir siyasal iletişimci. "Mağdur pozisyonuna düşmelisin". HDP’nin mağdur pozisyonuna düşmek için bir şey yapmasına gerek kalmadı. Zira medya ve siyaset dünyasında öylesine bir dil kullanıldı ki (özellikle de yerel seçimlerde), HDP'nin hepimizin gözünün önünde terörü desteklemesi unutuldu ve birden herkesin lanetlediği, küfür ettiği, dışladığı mağdur gibi gözüken bir parti oluverdi. Tabanı da bir dönem ondan şikayetçiyken, bu dışlayıcı ve rencide edici dil yüzünden partisine sahip çıkmak zorunda hisseti kendisini.
Son Kobani tutuklamalarını da aynı çerçevede görebilirsiniz. O dönem Kobani soruşturmasına muhatap olan HDP yöneticileri için kimse laf etmemişti. Ancak aradan 6 yıl geçtikten sonra yeni tutuklamaların olması, öyle kolay izah edilir bir durum değildir.
Hukuk tekniği açısından sorduğum her hukukçu şöyle diyor: “Evet 6 yıl sonra bile bir dava konusunda yeni tutuklamalar olabilir. Teknik olarak yapılanlar doğru ama böyle bir davada bunu siyasetin izah etmesi çok kolay değildir.”
Gerçekten de haklı olduğu bir konuyu, yanlış yöntemlerle haksız durumuna düşürmek böyle bir şey olsa gerek.
HDP, PKK’DAN AYRILMIYORSA TABANI AYRILABİLİR
HDP’nin PKK’dan ayrılarak siyaset yapmasını herkes istiyor. HDP, PKK’dan ayrılmıyorsa Kürt seçmen tabanını HDP’den ayırmak gerekiyor. Bunu da zorla, baskıyla değil, siyaseten ikna yoluyla yapmak lazım. Siyasi dili buna göre kurgulamak gerek. Eskiden AK Parti bunu başarmıştı. HDP’yi sahadan silmek üzereydi. Şimdi neden bu oylar HDP’ye geri gitti, AK Parti kurmaylarının bunu sorması gerekir.
Bugün bölgedeki birçok insan, hatta siyaseti biraz olsun takip eden çoğu kişi 6 yıl sonra gizli tanık aracılığı ile yapılan bu tutuklamaları şüpheyle, kaygıyla karşılıyor.
HDP’nin kapatılmasının çözüm olmadığını önceki örneklerinden anlamış olmamız gerekiyor. Ne yapılırsa yapılsın HDP yönetiminin PKK’dan ayrışmayacağını ben de biliyorum.
Mesele teröre ve şiddete bulaşmamış ama HDP’ye oy vermeye devam eden Kürt seçmeni siyasi ve ahlaki olarak ikna edip, HDP’den ayırmak. Bunun yolunu bulmak gerekir. Tabanını kaybeden HDP, ya PKK’dan ayrılıp legal zemine dönecek ya da marjinalleşip yok olacak.
Terör örgütüne yurt içinde vurulan darbeler, PKK’nın Suriye’de ABD’nin paralı askerinde döndüğü ve Türkiye düşmanlığı yaptığı bir ortamda bunu başaramazsak başka zaman hiç başaramayız. Bu fırsatı kaçırmamalıyız.