Işıkları kapatalım da...
Anayasa Mahkemesi üyesi Engin Yıldırım’ın paylaşımı sonrasında açıklama üstüne açıklama yaptı herkes. Doğal olarak eleştiriyorlar.
Kendisi de yaptığı paylaşımın hatalı olduğunu, maksadı dışında anlaşıldığını söyledi ve özür diledi.
Bununla da kalmadı, Anayasa Mahkemesi kurumsal olarak bir açıklama yapıp, paylaşımı tasvip etmediğini açıkladı.
Buna rağmen eleştiriler durmadı.
Engin Yıldırım’ı FETÖ’cü yapmak için uğraşanlar, Başkan Zühtü Arslan’ı FETÖ’cüleri devlete doldurmakla suçlayanlar, darbe iması yapıldığını iddia edenler, mahkemeyi hemen kapatmak isteyenler… daha neler neler.
Anlaşılan o ki, Anayasa Mahkemesi’nin ışıklarını kapatmak istiyor çoğu kişi. Siyasiler de mahkemenin kapatılmasını, şeklinin, isminin değişmesini istiyor. Bu anlaşıldı.
Benim anlamadıklarım şunlardır:
1. Yeni Cumhurbaşkanlığı sistemine göre Anayasa Mahkemesi'nin yapısını ve işleyişini değiştirmek istiyorsa siyasi irade, bunun için bir çalışma yapar ve uygular. Buna ne engel var?
2. Ne MHP’nin ne de AK Parti’nin Anayasa Mahkemesi’nin yeni yapısı ve çalışma şekliyle ilgili bir hukuki çalışması olduğunu biliyoruz. Önce bu çalışmayı yapıp, tartışmaya açmak daha sağlıklı değil mi?
3. Neden mahkemeyi örseleme, itibarsızlaştırma, kötüleme gereği duyuluyor? Bu insanları (bir kişi hariç) mevcut iktidar atadı. Düşman değiller.
4. Mahkeme üyeleri, “yok burayı kapatmazsınız, biz burada ölene kadar kalacağız” diye direnmiyor ki. Neden öyle gösterilerek kötüleniyor?
5. Devlet kurumlarının kendi içinde bir iletişim mekanizması vardır. Neden bu insanlarla karşılıklı oturulup konuşulmuyor da, medya üzerinden eleştiriliyor, karalanıyor?
6. Devlet kurumlarının “ışıkların yanması” üzerinden birbirine mesaj göndermesi, darbe iması tartışmaları, meydan okumalar ne kadar sağlıklı? Bunlar ne kadar kırılgan demokrasimizin olduğunu göstermiyor mu?
7. Yargının siyasallaştığı iddialarının sürekli dillendirildiği bir ortamda, bu tartışmalar iktidar partisine daha çok zarar vermiyor mu?
Tamam Anayasa Mahkemesi'nin ışıklarını kapatalım da, bunu neden kırıp dökerek yapıyoruz onu anlamadım.