Hakikat cinayeti
Herkesin bildiği bir hakikati, sanki yeni bulmuş gibiler...
ABD istihbarat raporu Cemal Kaşıkçı’nın tüyler ürperten şekilde öldürülme emrini verenin Prens Selman olduğunu açıkladığından beri herkes bundan bahsediyor.
Oysa ki hakikat daha cinayetin ilk günlerinde Türkiye tarafından ispatlanmıştı. Dünyada eşi benzeri olmayan bir canavarlıkla, diplomasi tarihinde görülmemiş şekilde, konsoloslukta bir insan boğazlanmış, sonra parçalara ayrılmış, sonra da yok edilmişti…
Yazarken bile insanın tüyleri ürperiyor.
Korku filmlerinde bile akla gelmeyecek bir canilik yaşanmıştı ve bunu herkes anlamıştı.
Peki bu cinayetin sonucunda ne oldu?
Göstermelik mahkemeler, göstermelik mahkumiyetler ve sonra tüm canilerin elini kolunu sallayarak dolaştığı bir ortama dönüştü her şey.
Sebep? ABD öyle istedi.
Trump milyarlarca dolar silah sattığı bir ülkenin başındaki adamın suç ortağı olduğunu para yüzünden söyleyemedi. Hakikati görmedi, gereğini yapmadı.
"Hakikat cinayeti" denir buna.
Hakikatin katledilişi, en az Cemal Kaşıkçı’nın öldürülme şekli kadar insanlık adına utanç vericiydi. Para için, bir cinayetin hakikati ortaya çıkartılmadı.
Şimdi Biden kendisine destek veren basının zorlamasıyla istihbarat raporunu sızdırıp, “hesap soracağız” diyor.
Bunu söylemesinden bir gün sonra, o rapor değiştirilip bazı isimler rapordan çıkartıldı. Nedeni bilmiyoruz.
Ancak hesabı nasıl soracaklarını anlamış olduk.
İstediklerini aklayacak, istediklerini cezalandıracaklar...
Hakikat yine müphem kalacak, yine perdelenecek.
Amerika’nın adaletinden ne olur… Para için katili dost edindiler sonuçta…
Peki bu dünyada hakikati tescil edecek olan makam ABD mi?
O istemezse dünyada hak yerini bulamayacak mı?
Bu dünya düzeni böyle olduğu sürece, daha çok Cemaller katledilir, para için katiller korunur, hakikat gölgede kalır...
Geride kalan eş, çocuk, torun, kardeş, dostlar, sevenler…
Cemal Kaşıkçı’nın bir mezarı bile yok ki başına gidip ağıt yaksınlar... Bedenini buharlaştırdı caniler.
Katil diye yargıladıkları adamlar Kaşıkçı’nın bedenine ne yaptığını bile söylemedi. Sonra adalet diyecekler öyle mi?
“Hakikat cinayeti” denir buna.
Ve asla unutulmayacak bir adaletsizliğin sembolü olarak tarihe kaydoldu bile.