Gerçek dostun kim?
Bir gece vakti çok bunaldın dertlerinden.
Öyle kolay kolay anlatılacak dertler değildir belki de.
Ama anlatmak istiyorsun, içini dökmek istiyorsun.
Birini arıyor gözün. Konuşmak, anlatmak, rahatlamak istiyorsun.
İlk aradığın insan bil ki, senin gerçek dostundur.
…
Karşısına geçip, bir yanardağ gibi içinde köpürüp duran kızgın dertleri dökmüşsen, gönlünün en derinlerinde seni yaralayıp duran acılarını paylaşmışsan, o insan senin dostundur.
…
İnsanın göz yaşı döktüğü anlar en özel zamanlarıdır.
Birinin yanında derdinden dolayı ağlamak zordur.
Omuzuna yaslanıp ağladığın insan, bil ki senin gerçek dostundur.
…
Pınar gibi akan gözyaşların omuzunu ıslattığında, şefkatli elleri sana sarıldığında ve yanında çekinmeden bağıra bağıra ağladığında, bil ki asla elini bırakmayacağın gerçek dostun o insandır.
…
Bazı insanların sözleri şifa gibidir. Merhem gibi gelir daralmış gönüllere.
Susup dinlediğinde, kulak verdiğinde, belki bildiğin şeyleri söylese de, kelimeleri şifalı sular gibi bedenini rahatlattığında, bil ki o sözlerin sahibi senin dostundur.
…
Dara düştün, elin sıkıştı, zorluk çekiyorsun, ekonomik sıkıntıların var. Bunu anlatmak zordur, bilinmesi insan rahatsız eder.
İşte bu derdini açtığın ilk kişi senin dostundur.
…
Aşık oldun… Yanıyorsun… İçinde, tam göğsünde seni burkan bir sancıya dönüştü.
Aşık olduğunu anlattığın ilk insan senin dostundur.
…
Uzun bir yola çıkarken yanında olmasını istediğin ilk insan gerçek dostundur…
Çocuğunu emanet ettiğin insan gerçek dostundur…
Sırrını tereddüt etmeden açtığın insan gerçek dostundur…
Seni barış zamanı değil, savaş zamanı koruyan insan gerçek dostundur...
Kavgada sırtını dayadığın insan gerçek dostundur...
Ayaktayken değil, düştüğünde koluna giren insan gerçek dostundur…
Makama geldiğinde değil, ayrıldığında seni arayan, destek olan gerçek dostundur...
Malını, paranı, kıymetli şeylerini gönül rahatlığı ile emanet ettiğin insan gerçek dostundur...
…
Şimdi bir düşün… Kaç gerçek dostun var etrafında?
Ve bir daha düşün, kaç kişinin gerçek dostusun?