Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Kripto para piyasasında büyük bir vurgun yaşanınca insanlar sistemi, yasaları, düzeni sorgulamaya başladı.

        Acaba krizi yaratan şey gerçekten bunlar mı?

        Bunu mu tartışmalıyız?

        Daha önce de “Tosuncuk” kriziyle benzer şeyler yaşanmıştı biliyorsunuz. "Jet Fadıl" da benzer hikaye.

        Uzun yıllar önce, “Banker Kastelli” skandalında insanlar büyük ekonomik zarara uğramıştı.

        Sonuçta her dönemde, her ortamda bu olaylar yaşanıyor, ortaya binlerce mağdur, milyarlarca lira zarar çıkıyor.

        HER DÖNEM AYNI ŞEYİ YAŞATAN SEBEP NEDİR?

        Sebebi ararken yapılan tartışmalarda çoğu kişinin odak noktasını kaçırdığını görüyorum.

        Her dönemde bu krizi çıkartan şey, ne kanunlardaki boşluklar, ne eksikliklerdir.

        Bizi yakan şey, insanın aç gözlülüğüdür.

        Daha çok kazanmak, kestirmeden zengin olmak, bir an önce köşeyi dönmek, bir koyup on kazanmak…

        Yani insanın aç gözlülüğü yaşatıyor tüm bunları.

        İNSANOĞLUNUN EN KÖTÜ HUYU

        Sadece bu konuda değil, hayatın birçok alanında insan aç gözlülüğünün kurbanı oluyor aslında.

        Zengin daha zengin olmak için, siyasetçi daha güçlü olmak için, bürokrat daha çok yükselmek için, sanatçı daha çok şöhret olmak için… yani insan sahip olduğundan daha çoğunu istediği için dünyada yaşamak kötüleşiyor aslında.

        REKLAM

        Biz buna “aç gözlülük” diyoruz, kendimize açıkça itiraf edemesek de.

        İnsanoğlunun en büyük zaafı, en kötü huyu sanırım aç gözlülüktür.

        Savaşların, yokluğun, kıtlığın, fakirliğin, ölümlerin en büyük sebeplerinden biri, bazı insanların çok aç gözlü olmasıdır.

        Afrika’nın açlığı ve fakirliği kendi kaynaklarının olmamasından değil, onları sömüren ülkelerin aç gözlülüğündendir.

        Fakirliğin sebebi, bazı insanların servet biriktirip paylaşmamasıdır.

        TÜM DİNLERİN ORTAK YASAĞI

        Tüm ilahi dinler ve tüm insani öğretiler, insanın bu en kötü huyu, aç gözlülüğü dizginlemek için çaba gösterir.

        Peygamber efendimiz der ki, “Ademoğlunun iki vadi dolusu altını olsa üçüncüsünü ister. Onun karnını ancak toprak doldurur”.

        Gelin görün ki, tüm dinlerde ve öğretilerde böyle vurgular çok olmasına rağmen, yine de insanın aç gözlülüğü durdurulamamıştır.

        Bu huyu değiştiremeyince, onu kontrol altına almak için kurallar, sistemler, kanunlar çıkartıldı.

        Lakin dünyadaki sistemlerin hiçbiri zenginliği eşit biçimde insana dağıtmayı başaramadı.

        Kapitalizm belki de bu aç gözlülüğü en çok artıran sistem oldu…

        İnsan bireysel olarak aç gözlülüğü engelleyemediği için, kurduğu sistemler de bunu engellemeye muktedir olamıyor sanırım.

        Sonuç olarak bizi yakan şey insanın aç gözlüğüdür. Tartışmanın odağı da burası olması gerekir.

        Bunu her insan kendi imtihanı olarak görüp, dizginlemek zorunda.

        Başka türlü Tanrı buyruğunu da dinlemez, kendi kurduğu sisteme de uymaz.

        Diğer Yazılar