Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Bir çağ değişimi içinde olduğumuz aşikar.

        Sanayi Devrimi’nin yarattığı büyük anafor gibi, Dijital Devrim de çok büyük bir anafor yarattı dünyada ve her şeyi içine çekiyor.

        Aradaki fark; yeni devrim daha hızlı, daha büyük etki alanına sahip.

        Bunun neticesi olarak yeni bir çağ yaşanacak.

        Adını biz değil de, bizden sonra yaşayanlar koyacak.

        Tıpkı modern çağ, uzay çağı, teknoloji çağı... gibi bir adla isimlendirilecek bu yeni çağ. Tam olarak bunun dönüşüm yıllarındayız.

        Henüz kendini tamamlamamış, tekamülü devam eden, etkileri tam olarak bilinmeyen, yarattığı dönüşümün sonuçları kestirilemeyen bir sürecin içindeyiz.

        Akılalmaz bir hızla sürüyor değişim.

        Ekonomiden tıbba, sanattan medyaya, hukuktan diplomasiye kadar, her şeyde sarsıcı bir başkalaşım var.

        Geleneksel yaşam biçimimiz teknoloji, sosyal medya ve bilişim nedeniyle farklılaştığı ve bunu bir türlü mantıklı zemine oturtamadığımız için kaygılı bir hayat sürüyoruz.

        Bu kadarla kalmıyor etki.

        Bizi sınırlayan ahlaki değerlerimiz, tutunduğumuz ilkelerimiz ve savunduğumuz fikirlerimiz de bu değişimden payını alıyor.

        Bize ne olduğunu ve nelerin olacağını tam bilemediğimiz için de kaygılıyız, korkularımız arttı.

        İnsanlar bilmedikleri şeyden korkar. Korktuklarında da bildikleri güvenli alanlara kaçarlar.

        Eski fikirlere, eski günlere, eski rejimlere, eski tarihe bu yüzden daha çok sahip çıkılıyor bugünlerde.

        Onların, içinde bulundukları kaygılı ortamdan daha iyi, daha güvenli olduğunu düşünüyor insanlar.

        Oysa ki bu bir kaçıştır sadece ve yanılsamadır.

        Yeni bir çağda yeni fikirlerin doğması, durulmuş medeniyet nehrinin yeniden akmasını sağlayacak.

        İşte yeni çağı tanımlayacak fikirler henüz doğmadığı için yaşanıyor bu tıkanıklık.

        Dikkat edin, tüm dünyada bir fikir kısırlığı yaşanıyor.

        Değişmekte olan çağın düşünce altyapısını üretecek entelektüelleri bekliyor sanki dünya.

        Yeni fikir üretilemediğinden, insanlar eskilere sarılıyor, onların çare olacağını düşünüyor.

        Milliyetçilik, ırkçılık, despotizm, ulusalcılık bu yüzden yükselişte.

        Bunları çare görmeyenler ise nihilizmde, deizmde ya da hedonizmde yol arıyor kendine.

        Değişim yılları böyledir. Sancılıdır.

        Kaotik bir iklim yaratır, kargaşa oluşur, çatışmacı bir ortam doğar.

        Sonra medeniyet nehri akacağı bir yatak bulur ve oradan devam eder yoluna.

        En azından kaygılarımızın, korkularımızın nedenini bilelim.

        Yeni bir çağın geçiş yıllarında yaşıyoruz. Tam olarak tanımlayamadığımız ve anlayamadığımız için oluyor bunlar.

        Geçecek… hepsi geçecek… Nehir yolunu bulacak ve yeniden akacak.

        Diğer Yazılar