Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Yeni hükümet sisteminde 50+1 oy alma zorunluluğu nedeniyle başlayan ittifak yapıları, siyasette tam yerine oturmadı sanki.

        Siyasi tarihimizde ilk kez karşılaştığımız bu durum, belki de en başında yanlış kurgulandı ve sonuçları da epey bir kargaşaya neden oldu.

        Bunun en büyük zorluğunu da muhalefet yaşıyor.

        İTTİFAKLAR YANLIŞ KURGULANDI

        Cumhurbaşkanını seçmek için yapılan ittifak, aslında bir koalisyon görünümünde. Eskiden seçimlerden sonra Parlamento'da çoğunluğu elde edemeyen partiler koalisyon kurmak zorundaydı.

        Şimdi seçimlerden önce koalisyon kurmak zorunda partiler.

        Daha doğrusu kendilerini öyle hissediyorlar.

        Acaba doğru bir strateji mi bu?

        Hayır değil.

        Aslında ittifakların seçimlerden hemen önce kurulması gerekirdi. Cumhurbaşkanı adaylığı, milletvekilliği seçimi ve baraj altında kalacak partilerin de ittifakta ne şekilde yer alacağı da o zaman konuşulmalıydı.

        Bu tarihe kadar her siyasi parti kendi bağımsız ve özgün siyasetini yapması gerekirdi.

        Bugün erkenden başlayan, adı ‘koalisyon’ olmayan ama bir koalisyon gibi hareket eden ittifaklar yüzünden, partiler kendi istedikleri gibi hareket edemiyorlar.

        Bu hem Cumhur İttifakı hem de Millet İttifakı için geçerli.

        Birçok parti, bir siyasi olay karşısında alacakları tavrı ortağına bakarak yapmak zorunda şu anda.

        Bazı zamanlar istemedikleri halde bir olaya ‘evet’ ya da ‘hayır’ demek zorunda kalıyorlar.

        REKLAM

        Hatta kendileri ‘evet’, ortakları ‘hayır’ dedikleri bir siyasi tutumun faturasını nedense ortak ödüyorlar.

        Sanırım İYİ Parti ve Saadet Partisi bu konuda ne demek istediğimi daha iyi anlıyor.

        Bence CHP tabanı da, HDP konusunda aynı benim gibi düşünüyor.

        Bu yüzden ittifak yapıları en başta yanlış kurgulandı ve bu yanlışlık yüzünden kimse kendi özgün siyasetini hayata geçiremiyor.

        İTTİFAK YAPILARI SİYASETİ ZORLAŞTIRDI

        Bugün muhalefetin önde gelen partileri arasında bir türlü gerçekleşmeyen ortak hareket, ortak aday, ortak deklarasyon, ortak sistem, ortak Anayasa gibi konular, hep ittifak yapısı yüzünden tıkanmış durumda.

        Neden tüm muhalefet partileri bunları ortak yapmak sorunda kalsın ki?

        Seçimlere yakın zamanda, ortak Cumhurbaşkanı adayı ile seçime girilecekse o zaman oturulup konuşulur sadece.

        Oysa kaç yıldır bu konularda muhalefet sürekli tartışma halinde.

        Ne yazık ki bir uzlaşmaya varmış da değiller. Uzlaşamadıkları için de sürekli iktidar partileri ve medyanın baskısı altında kalıyorlar.

        Bir de her parti yapmadıkları, tasvip etmedikleri siyasi kararlar yüzünden ittifakın parçası olduğu için eleştiriliyor. Haksızlık.

        Üstüne üstlük parti teşkilatları bu nedenle motive olamıyor, hatta başka partilere meylediyor.

        İTTİFAKLAR YENİDEN KURGULANMALI

        Aslında her siyasi partinin kendi doğal lideri, kendi programı ve kendi yöntemleriyle tek başına iktidara talip olması gerekir.

        Bunun için teşkilatlarını motive etmeli, politikalarını oluşturmalı.

        Sonra seçim yaklaştığında, ittifak yapacaksa bunun görüşmelerine öyle başlamalı.

        İddia ediyorum, muhalefet partileri arasında eğer ittifak yapısı olmasaydı, her parti kendi siyaseti ve lideriyle politika yapsaydı bugün oy oranları çok farklı olurdu.

        REKLAM

        Acaba bunun için geç kalındı mı?

        Erken seçim ihtimali ortadan kalktığına göre, 1,5 yıllık bir süre için farklı bir yöntem belirlenebilir.

        Yapılacak şey, ittifakın son bulduğunu, seçim sathı mahalline girildiğinde seçim ittifakının yeniden oturulup konuşulacağını ilan etmek.

        Ve tek başına iktidara talip olacakmış gibi çalışmak.

        Kimse pek dillendirmiyor ama her parti kendi tabanına sorsa, bu sonucun çıktığını göreceklerdir.

        Gazetecilikte kuşak farkı

        Gazetecilikte kuşak farkı
        0:00 / 0:00

        Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde son sınıf öğrencilere ders veriyorum. Dün bir grup öğrencimi Habertürk binasına getirdim.

        Burada hem teknik olarak hem de editöryal olarak tecrübelerinin artmasını istedim.

        Ne yazık ki birkaç ay sonra mezun olacak bu çocukların büyük çoğunluğu hiç TV ya da gazete merkezi görmemişler.

        Dün Habertürk TV, Show Haber Merkezi, Bloomberg ve Habertürk gazetesinden yönetici arkadaşlarımla görüştürdüm hepsini.

        Benim kuşağımdan arkadaşlardı çoğu.

        Şunu gördüm ki, bizim yaptığımız gazetecilikle, televizyonculukla şimdi çocuklara anlattığımız gazetecilik arasında çok başka bir devir var.

        Düşünsenize biz gazeteciyken internet yoktu, dijital fotoğraf yoktu, bilgisayarlar kıttı, kağıda basılı gazeteler ve televizyon kanalları vardı sadece.

        Google, Youtube, Twitter, instagram fikir olarak bile yoktu ortalıkta.

        Zaten Facebook’un kurucusu Zückerberg henüz sütten kesilmemişti.

        Şimdi arkadaşlarım eskiden fotoğraf nasıl çekilirdi, nasıl banyo ettirilir ve basılırdı konusunu anlatırken, çocuklar taş devrinden bahseder birini dinler gibi dinliyorlardı.

        25 yılda bu denli bir fark nasıl oluştu şaşırdım kaldım.

        Fakat şanslı olan bizdik.

        Yokluğun ortasında gazeteciliğe başladık ama dünyanın en zevkli gazeteciliğini de biz yaptık.

        Muhteşem hikayelerle dolu buradaki bizim kuşak gazeteciler. Ben bile saatlerce dinleyebilirim.

        REKLAM

        Genç meslektaşlarımın bir kısmı nedense o hikayeleri dinlemek yerine, İnstagram'dan 'kim nerede, ne yemiş' hikayelerini tercih ediyor.

        Ama hakkını yemeyelim, çok cevval genç meslektaşlarımız da var aramızda. Onlar en azından umut veriyorlar mesleğimiz adına.

        Öğrenciler büyük şaşkınlıkla ayrıldılar kurumdan.

        Hem dinledikleri hikayeler, hem de gördükleri teknoloji ve yoğun iş temposu şaşırttı onları.

        Fakat zor bir süreç bekliyor mezun olduklarında. Sektör çok sıkıntılı. Allah yardımcıları olsun.

        Diğer Yazılar