Öğretmenlerin sınav sorunu çözülebilirdi
Doktorlarla ilgili yaptığım yazı dizisinden sonra, en çok mesaj aldığım ikinci yazı sanırım dün yayınladığım öğretmenlerle ilgili konu oldu.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, sendika başkanları ve adını açıklamak istemeyen öğretmenlerin görüşlerine yer verdiğim yazı sonrası gelen mesajları ve tepkileri şöyle özetleyebilirim:
MEMNUN OLMAYAN MÜZMİN MUHALİFLER
Her kesimde, her grupta, hatta her meslekte olan, her şeye muhalif insan tipi, öğretmenler arasında da var. Müzmin bir muhalif tavırla hiçbir şeyi beğenmeyen, mutlu olmayan ve hep eleştiren bir kesim bu.
Sadece Bakan'ın açıklamalarını değil, iki sendika başkanını ve benim sorularımı da beğenmeyerek yazının hiçbir anlamının olmadığını savundu bu insanlar.
20 yıl boyunca AK Parti’nin eğitim sistemi ve öğretmenler hakkında hiç iyi bir şey yapmadıklarını, ülkeyi perişan ettiklerini söylüyorlar.
Her ne kadar öğretmen olduklarını söyleseler de bazılarının mesajlarındaki seviyeden öğretmen olduklarını düşünmüyorum.
DERTLİ ÖĞRETMENLER
Sınav meselesini dile getirdim ama eğitim sisteminin birçok alanından derdi olan öğretmenlerden de çok mesaj aldım.
Atanamayanlar, tayin sorunu yaşayanlar, özlük hakları, emekli olurken haksızlık yaşayanlar, özel okullarda çile çekenler, aday öğretmenliğin, sözleşmeli öğretmenlerin sorunları, geçim sıkıntısı çekenler ve daha onlarca konu…
Bu sorunların tamamını belki on gün sürecek bir yazı dizisiyle ancak anlatabilirim
SESSİZ ÇOĞUNLUK
1 milyon 200 bin öğretmen içinde şartları tutan (10 yıllık kıdem ve sicil sorunu olmayan) 614 bin öğretmen bu sınav için başvurdu.
180 ve 240 saatlik eğitim videolarını yaz boyunca izlediler, notlar aldılar. Öğretmenlerin büyük çoğunluğu bu politik tartışmalara girmeden sessizce işini yapmaya devam etti, sınavlara başvurdu.
Ancak bu sistemden memnun oldukları anlamına gelmiyor tabii. Mesela biz durumdan çok memnunuz diyen tek bir mesaj almadım.
ÖĞRETMENLERDEN ŞİKAYET EDENLER
Sayıları az da olsa bazı okurlarım da öğretmenlerden şikayet eden mesajlar göndermişler. Kendilerini yetiştirmediklerinden, çocuklara iyi eğitim vermediklerinden, hep mutsuz görünen bazı öğretmenlerden şikayet eden veliler oldu. Kaç kişi bu görüşü paylaşıyor bilmiyorum.
Gelen mesajları bu şekilde gruplayabilirim.
Bu arada değerli öğretmenlerimizden çok sayıda teşekkür mesajı aldım onu da not edeyim.
KONU POLİTİZE OLMASAYDI ÇÖZÜLÜRDÜ
Hükümet yıllardan beri bekleyen Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu çıkartarak aslında eğitim sistemine iyi bir katkı yapmak istedi.
Bakan Mahmut Özer de şimdiye kadar diğer bakanların dokunmadığı bu konuyu gündemine alarak biraz risk almış oldu.
Kanunun hazırlanışında yer alan akademisyen ve öğretmenlerin, biraz hazırlık safhasının iyi geçirilmediği anlaşılıyor.
Mecliste komisyon aşamasında sendikalardan gelen itirazlar nedense kulak ardı edildi.
Sonra, aslında herkesin bir yerinden şikayet ettiği kanun biraz da aceleyle yasalaştı ve yürürlüğe girdi.
Aslında itiraz edilen sınav sistemi bir şekilde düzeltilebilirdi.
Ancak muhalefetin konuyu sert bir şekilde eleştirmesi ve boykot çağrıları yapması sonrası, iktidar sınavı kaldıracağı varsa da bunu gündeminden çıkarttı.
Cumhurbaşkanı da protestolara katılan öğretmenleri ağır şekilde eleştirip, sınav sistemini savundu.
Böylece çözülebilecek bir konu siyasetin müdahil olmasıyla tam olarak kilitlendi ve çözümsüz hale geldi.
Daha da ilginci öğretmenlerin faydasına olsun diye çıkartılmış, maliyeye ekstra yük getirecek kanun, mutsuz ve hoşnutsuz kesimlerin oluşmasına, eğitim sisteminin yine negatif tartışılmasına neden oldu.
YİNE DE SİYASET ÇÖZEBELİR BU SORUNU
Aslında öyle büyük, asla çözülemez bir sorun değil bu.
Siyaset inatlaşmayı bırakıp, Meclis açıldığında ek bir kanun maddesiyle sorunu çözebilir.
Öğretmenlerin şikayet ettiği eğitim videolarının içerikleri, uzunluğu, kıdemle ilgili itirazlar Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kolayca halledilebilir.
Bakan Mahmut Özer de bunları çözeceğini söyledi röportajda.
Zaten birçok sorunu olan eğitim sistemi yeni ek bir sorun daha edinmemeli.
Meseleye ideolojik pencereden bakmayı bırakmak, siyasi bakış açısını değiştirmek, işi ehline teslim etmek gerekiyor.
Tabii bu aşırı politize olmuş atmosferde bu ne kadar mümkün olur, onu bilemiyorum.