İsveç bu haltı niye yedi?

Aslında İsveç neden intihar etti? diye sormamız gerek.

NATO üyeliği konusunda Türkiye ile çetin pazarlık yaparken, sen tut ırkçı bir siyasetçiye Türkiye Büyükelçiliği önünde Kuran-ı Kerim yakma eylemine izin ver.

Akla zarar bu kararın sonunda Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en sert tepkiyi vereceğini düşünmediler mi?

Bu kadar zihin özürlü olamazlar herhalde?

Danimarka’da Kuran yakmasıyla bilinen bu ırkçı şovmen siyasetçi Rasmus Paludan, Kuran-ı Kerim’i yakarsa, Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğini veto edeceğini de biliyor olmalılar.

Nitekim dün Cumhurbaşkanı Erdoğan bu eylem nedeniyle "NATO üyeliği konusunda İsveç, Türkiye’den bir yardım beklemesin artık" dedi.

İSEVEÇ NEDEN EYLEME İZİN VERDİ?

Peki neden bu eyleme izin verdiler?

Şahsen diplomasi açısından mantıklı bir izah bulamadım. Avrupa siyasetini takip edenlerle konuştum. "Benim kaçırdığım ne olabilir?" diye sordum.

Kimse bunun altında derin bir hamle göremiyor.

Klasik fikir özgürlüğü lakırdıları. Güçlü düşünce özgürlüğü ortamından dolayı İzin vermek zorundaydı gibi sözler pek tatmin edici gelmedi bana.

EYLEMİ ORGANİZE EDEN İSVEÇLİ BİR GAZETECİ ASLINDA

İsveç’te uzun yıllardır gazetecilik yapan Atilla Altıntaş ilginç bir detay anlattı.

Kuran yakma eyleminin altında aslında bir gazeteci olduğunu söyledi. Bu pek az biliniyor Türkiye’de.

İsveçli gazeteci Chang Frick, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kuran-ı Kerim yakması için Rasmus Paludan'a teklif götürmüş ve bütün masraflarını karşılama garantisi vermiş. O da kabul etmiş.

Frick, devlet televizyonu SVT'ye yaptığı açıklamada, gazeteci olarak haber yapma hakkını kullanacağını ileri sürmüş. Bu da ayrı bir skandal aslında.

İsveç’te çok güçlü olan sol basının dörtlü koalisyon olan ve bir de dışarıdan ırkçı bir partiden destek alan zayıf hükümeti Türkiye ile ilişkiler konusunda epey hırpaladığı biliniyor.

Şimdi bu hırpalayıcı basından birinin Paludan’ı Türkiye Büyükelçiliği önünde parasını verip eylem yaptırmasını basın etiği açısından tartışmayacaklar mı?

Ancak ben yine de hükümetin çok istediği NATO üyeliği konusunu bu düzmece eyleme izin vererek kurban etmesini hala aklım almış değil.

RUSYA ETKİSİ OLABİLİR Mİ?

Rusya başından beri İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine karşı çıkmıştı. Bu eylemin arkasında Rusya’nın olduğu tartışmaları epey gün yüzüne çıktı.

Bunu güçlü bir ihtimal olarak görsek de İsveç hükümeti neden bu oyuna geldi ki? Devlet politikasını uygulamak yerine, “Efendim burada güçlü düşünce özgürlüğü var engelleyemeyiz” demesin şimdi.

Nefret suçu kanunlarında var ve bu kapsamda eylem engellenebilirdi.

Bu faşist eylemci Danimarka ve başka birçok ülkede benzer eylemleri, benzer nefret suçu nedeniyle engellendi.

YOKSA İSVEÇ NATO’YU GERÇEKTEN İSTEMİYOR MU?

Ha bu arada İsveç’te Antisemitizm yasası yürürlükte. Bir kişi Tevrat yaksa anında perişan edilir. Sadece orada değil tüm dünyada. Bu da ayrı tartışma.

Ben gerçekten İsveç bu haltı neden yedi onu anlamaya çalışıyorum.

Acaba diyorum, İsveç gerçekten NATO’ya üye olmak istemiyordu, ABD ve AB’nin zorlamasıyla bunu kabul etti de kaçmak için fırsat mı arıyordu?

Bu eylemi de fırsat bildi ve Türkiye’nin vetosu gerçekleşsin diye kasten izin verdi. Böylece NATO üyesi olmaktan kurtuldu.

İnsanın aklına türlü türlü senaryolar geliyor. Yoksa bu kepazeliğe bir devlet neden izin verir?