Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Büyüklerin aklına gelmez belki ilk anlarda. Ancak deprem çocuklarının oyuncaklara ne kadar ihtiyacı olduğunu sonradan çok iyi anladım.

        Depremin ilk gününde Maraş’a giden Sakaryalı gönüllü Ayberg Rendeci hatırlattı bunu bana. “Çocuklara oyuncak lazım bunu duyurur musun abi?” dedi.

        Ben de duyurdum.

        Sonra çok güzel insanlar çıktı ortaya.

        İlk, Sakarya’da oyuncakçı dükkanı olan Yunus Mısırlı hemen oyuncak kolileri gönderdi Malatya’ya.

        Sonra Trabzon’da, “Maça gelecek taraftarlar bir oyuncak getirsin” diye kampanya yaptı Kürşat Başkan, Şeniz Dervişoğlu, Vedat Emre Çakır.

        Bir tırı stadın önüne çekip, gelen oyuncakları paketlediler. Sonra Haşim Çavdaroğlu ve arkadaşları tırı alıp Maraş’a getirdiler. Bir tır oyuncağı çadır kentlerde ve köylerde dağıttılar.

        Bu organizasyonda çok emek harcayan Kürşat Başkan, Şeniz Dervişoğlu, Vedat Emre Çakır oyuncak kampanyasından sonra şimdi gıda kampanyası yapıyor.

        Oyuncakları çocuklara dağıttıkça ne kadar çok ihtiyaç olduğunu daha iyi anladık. Bu yüzden daha çok duyuru yaptık.

        REKLAM

        Antalyalı iş adamları Serik ilçesine gelen afet zedelere oyuncak dağıttı. Böylece diğer şehirlerde de bu ihtiyacın olduğunu anladık.

        Bu depremin en çok çalışan yardım kuruluşlarından biri olan İyilik Derneği tam iki tır oyuncak aldı. Birini Malatya ve Maraş’a, diğerini Adıyaman’a gönderdi.

        Çadır kentlerde, köylerde, çocuk oyun çadırlarında bulabildikleri her yerde çocuklara oyuncak dağıtıldı. Dün akşam canlı yayında bunları anlatınca Türkiye Oyuncakçılar Derneği (OYDER) Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Alioğlu mesaj ulaştırdı bana. Önümüzdeki hafta önemli miktarda oyuncağı bölgeye göndereceklerini söyledi.

        Bu depremde oyuncağın bu kadar ihtiyaç olabileceğini bu vesileyle anlamış olduk. Çocuğun gıdası oyun ve oyuncakmış meğer.

        Hatay'da bir liman ev

        Hatay'da bir liman ev
        0:00 / 0:00

        Hatay’da kalacak yer aramamıştım. Bu yıkıntıda bulamayacağımı düşünerek arabada yatmaya hazırlanıyordum. Sonra gazeteci Esma Arslan Afrika’da tanıdığı bir iş adamının evini depremzedelere açtığını ve orada kalabileceğimi söyledi.

        Bu vesileyle tanıdım Salih Güzel’i.

        Kardeşiyle beraber ticaretle uğraşıyorlar.

        Bu depremde Hatay’da yaptığı şey, fırtınada bir liman yapmak olmuş aslında. Büyük evinin tüm odalarını depremde afet zedelere açmış. Suriyeli Türkiyeli, Alevi Sünni ayrımı yapmadan.

        Ayrıca gazeteciler, kurtarma ekipleri, doktorlar, aşçılar… Yani Hatay’a yardıma gelen birçok insan da burada kalıyor.

        Gönüllü aşçılarla beraber üç öğün yemek pişiyorlar. Hem evdekilere hem dışarıdakilere dağıtıyorlar. Evdeki çocuklar için bir odayı oyun yeri bile yapmış. Günlerdir yıkanamayan insanlar buraya gelip duş alıyor.

        Afrika’da tanıştığı genç diplomat Cevdet Can Canikli de evde onun yardımcısı olmuş, koordinasyon yapıyor.

        Evde kaldığımda, buranın aslında Hatay’ın bir özeti olduğunu gördüm. Kadim Hatay kültürünün izleri, dilleri, sesleri vardı evde.

        Kürtlerin, Türklerin, Arapların aynı çatı altında kaldığı, aynı ekmeği paylaştığı bir yer ancak Hatay’a yakışırdı.

        Hatay’ın kültürüyle yoğrulmuş bir insan olan Salih Güzel'e de bu evi yapmak ve depremde sığınılacak limana çevirmek yakışırdı. O da öyle yaptı.

        Diğer Yazılar