Sorunları sen çözebilirsin ancak
Küçük kıyametten sonra dünya kadar sorunumuz olduğu ortaya çıktı.
Herkes bunlar nasıl çözülecek diye soruyor etrafına.
Oysa sorunu çözecek bir tek kişi var:
O da sensin. Bu yazıyı okuyan...
Bu toplumun yapı taşı, bu devletin en temel tuğlası.
Her şeye karar verensin, ancak sen çözebilirsin bu sorunları...
SİYASETTEKİ KALİTE
Siyasetteki kaliteden şikayetçi misin?
Vekillerin, belediye başkanlarının, bakanların, genel başkanların yeterince liyakat ve ehliyete dikkat etmediğini mi düşünüyorsun?
O zaman bu seçimde önüne böyle isimler gelirse seçme.
Oyunu, "Tanıdık" diyerek, "Bana faydası olur" diyerek, "Hep bu partiye oy verdim" diyerek kullanma.
En nitelikli vekil adayını, dürüst, ahlaklı ve saygın isimleri araştır, bul onları seç.
O zaman siyasetteki kaliteyi senin belirlediğini göreceksin.
AHLAK SORUNU
"Çocuğa okulda dürüstlük, ahlak, edep, sorumluluk öğretilsin" diye talebin var değil mi? Ama çocuğu okuldan önce, aile içinde senin eğittiğini unutma.
Okumayı öğrenmeden önce kul hakkını, insan haklarını, vatandaşlık görevlerini, adil olmayı ancak sen öğretebilirsin.
Bu toplumun en büyük sorunu olan ahlak problemini bir tek sen çözebilirsin unutma.
TORPİL
Torpilden, adam kayırmadan, ayrımcılıktan, ayrıcalıktan şikayet etmeyen var mı?
Bu iş senden başlıyor biliyorsun.
Bankaya, hastaneye, tapu müdürlüğüne, vergi dairesine gittiğinde araya “adam” sokma, seni kuyruğun önüne geçirecek bir “torpil” arama, çocuğunu hakkı olmadığı halde başka okula yazdırılsın diye ricacı olma, iş bulmak için siyasilerin ayrıcalığını isteme…
Hakkın olana razı olduğunda, hakkı olmayanın önüne geçmesine itiraz ettiğinde, ülkedeki “torpil” sorunun çözüleceğini bil.
İMAR AFFI
Bu depremde bozuk zeminleri imara açan, kaçak katları affeden, kötü yapılaşmaya göz yuman, çürük binalara ruhsat veren kurumlar suçlandı, eleştirildi. Haklılar.
1999 depreminde de eleştirilmişti. Fakat yine aynısını yaşadık. O zaman nasıl çözülecek bu sorun?
Sen ev yaptırırken fazla kat için imar değişikliği talep etmezsen, kaçak kat çıkmazsan, kötü malzemeli inşaatına ruhsat olmak için araya “adam” sokmazsan, imar affından yararlanmazsan, tüm bunları yapanlara itiraz edersen bu sorunu çözebiliriz. Tek yolu bu inan.
LİYAKAT VE EHLİYET
Liyakat ve ehliyetin ne kadar hayati bir konu olduğu bu depremde bir kez daha anlaşıldı. Binaları yapan inşat mühendisi, zemini kontrol eden jeofizik mühendisi, krizi yöneten afet uzmanı, idareci, yöneticiler... Liyakat ve ehliyet sahibi değilse bedelini hepimiz ödüyoruz değil mi?
O zaman kendin, oğlun, kardeşin, yakının, tanıdığın için layık olmadığın makamları talep etme. Araya milletvekili, genel müdür, bakan koyup hak etmeyen yakınını işe aldırmaya çalışma.
"Ankara’da 'dayın' olmasın, kurallar olsun, sistem olsun" de. Liyakat sahibi insanlara saygı duy, onlara yol ver.
Kim ki hak etmediği göreve getirilmişse ona itiraz et, sesini yükselt. "Ona yaptınız bana da yapın" deme.
SİYASETİ SEN DEĞİŞTİREBİLİRSİN
Güçlüye tapınıp, zayıfı ezme…
Sana dokunmayan yılan bin yaşasın deme…
Devletin malı deniz yemeyen domuz deme…
Düşmanımın düşmanı dostumdur deme…
Çıkarına dokunur diye, adaletsizliğe sessiz kalma…
Siyasetin kalitesini, bürokrasinin niteliğini, ülkedeki intizamı ancak sen düzeltebilirsin...
Tüm bunları bir tek sen değiştirebilirsin unutma…