Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Zaten çok yaygındı ama son günlerde daha da arttı bu tutum.

        Akşam kahraman dediklerine, sabah hain demek öylesine sıradanlaştı ki…

        Siyaset ve artık onun tamamen etkisine girmiş medya yapıyor bunu.

        Acımasızca, fütursuzca ve dengesizce yapıyor hem de.

        “Hain”… bu öylesine bir kavram değil, bir insana söylenebilecek en ağır sözlerden biri aslında.

        Lakin şu gündeme bakın, nasıl da sıradanlaştı.

        Yeniden Refah Partisi yöneticilerinden biriyle konuşuyordum.

        “Cumhur İttifakı'na katılacağımızı duyurduğumuzda kahraman olmuştuk. Sonra olmadı, adaylığımızı ilan ettik, birden üzerimize kabus gibi çöktüler 'hain' oluverdik bir anda. Aynı kişiler yaptı bunu. Neye uğradığımızı şaşırdık” diye dert yandı.

        Neyse ki son anda Cumhur İttifakı'na katıldılar da, bir kesimin “hain” demesinden kurtuldular. Bütün yasaklı TV kanalları kapılarını açtı bir anda hem de.

        Bu sefer de diğer ittifaktakilerin saldırısına uğradılar.

        Meral Akşener 6’lı Masa'dan kalktığında o masadaki partilerin medyası tarafından “hain” ilan edildi. Döndüğünde yine kahraman oldu. Neyse ki bu süre kısa sürdü de, üzerindeki “hainlik damgası” kısa süre sonra düştü.

        Daha önce de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akşener’i ittifaka davet ettiğinde iktidar medyasının bir iki günlük kahramanı oldu. Reddedince eski “hain” koltuğuna yine oturttular.

        Muharrem İnce CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı iken kahramandı, ayrı parti kurduğunda “hain” oldu.

        Bir ara Kılıçdaroğlu lehine çekilebileceğini ima ettiğimde birden “kahraman” oluverdi. Dün adaylıktan çekilmeyeceğini söyleyince yeniden “hainlik” kisvesini giydirdiler ona. Bunu yapan CHP’yi destekleyen ve bir zamanlar İnce’yi ekranlarına çıkartan medyaydı.

        Yavuz Ağıralioğlu partisi adına savaşçı bir edayla konuşurken kahramandı. Sonra içine sinmeyen konuları eleştirince “hain”, istifa edince “iktidarın Truva atına binmiş hain” oluverdi.

        Biz yazarlar ve yorumcular da bundan nasibini alıyor.

        Hangi ittifakı eleştiriyorsanız onların ekibi tarafından “hain, nankör, bölücü, fitneci, yalaka” oluveriyorsunuz. Aynı saatlerde diğer ittifakı eleştirince bu kez ibre tam tersine dönüveriyor.

        Bazen akşamdan sabaha, bazen saatler içince bir insanı kahraman ya da hain ilan edebiliyorlar…

        Bunu en başta siyasetçiler yapıyor, sonra onlara bakıp hiza alan troller, yazarlar, gazeteciler, sosyal medya kullanıcıları, gönüllü tetikçiler, paralı askerler…

        Çok pespaye bir hal aldı bu. Seçim yaklaştıkça daha da rezil hale gelecek anlaşılan.

        Z kuşağının ne yapacağı belli olmaz

        Z kuşağının ne yapacağı belli olmaz
        0:00 / 0:00

        Seçimde dengeyi etkileyecek boyutta yeni bir seçmen kitlesi geliyor. Sayıları 6 milyon civarı. 18-25 yaş grubunu baz alırsak Z kuşağı deniyor bu ekibe.

        Önceleri apolitik dendi ama sonra olmadığı anlaşıldı.

        Şahsen üniversitede bu kuşağa ders veriyorum. Sık sık sohbet ediyorum onlarla.

        Anlamaya çalışıyorum.

        Genel kültür ve fikri derinlik açsından ciddi sorunları olduğunu düşünsem de, taassup sahibi olmayan, daha esnek siyasi görüşü olan bir kuşak olarak takdir ediyordum.

        Lakin son zamanlarda hangi anket şirketi yöneticisiyle konuşsam, Z kuşağındaki rasyonel olmayan tutumların dengeleri çok değiştirdiğini ve öngörülmeyen bir yapı ortaya çıktığını söylüyor.

        Ümit Özdağ, Sinan Oğan bu ekipten oy alırken, Fatih Erbakan ve Muharrem İnce’nin de bu kuşaktan oy aldığı gözlemleniyor.

        Oy verme davranışları ideolojik ve fikri değil, tutum odaklı.

        Merkez siyasete değil, daha uçlara, makul siyasi söyleme değil, daha sert ifadelere ilgi gösteriyorlar.

        Hatta bu gençlerin bir bölümü marjinal, sert, nobran, efemine konuşmaları ve davranış şekillerini daha çok seviyor.

        Partisi ve ideolojisi çok fark etmiyor. Görsel, işitsel ve şekilsel bakıyorlar olaya sanki.

        Ve sık karar değiştiriyorlar. Ne zaman ne yapacakları belli olmuyor.

        Büyük bir genelleme yapmak yanlış olur belki. Hepsini benzer kümede toplamak da öyle.

        Ancak seçmenler arasında çok büyük bir kitleyi oluşturan Z kuşağının, önümüzdeki günlerde en çok tartışılan konu olacağına eminim.

        Diğer Yazılar