Seçim böyle tamamlanır inşallah
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın canlı yayında küçük bir rahatsızlık geçirmesi sonrası yaşananlara bakın.
Bir kere muhalefet liderlerinin geçmiş olsun dileklerini takdirle anmalıyız.
Hemen hemen hepsi Erdoğan için mesaj yayınladı ve geçmiş olsun dedi.
Söz konusu sağlık olduğunda siyaseti ve seçimi bir kenara bırakıp, centilmence rakibinize iyi niyet temennilerinizi iletmeniz insani bir davranıştır.
Siyaset ölüm kalım meselesi, savaş durumu değildir çünkü.
Ancak gelin görün ki kendini bilmez çevrelerin Cumhurbaşkanı’nın rahatsızlığını bahane ederek sarf ettiği sözler en hafif tabirle, densizliktir.
SÖZÜN ŞİDDETİ AŞAĞI İNDİKÇE ARTAR
Fakat bu densizlere rağmen siyasi parti liderlerinin tutumunu çok önemserim.
Çünkü bir liderin ağzından çıkan sözün ağırlığı, en alttaki taraftarında ulaşana kadar yüz kat artar.
Sözün şiddeti aşağı indikçe çarpan etkisi yapar.
Bu yüzden siyasi liderler rakibine sert bir söz söyleyecekse, bunun en alt katmanda şiddete dönüşecek kadar evrilebileceğini unutmamalı.
Bu lider sorumluğudur.
SEÇİM SÜRECİ BÖYLE DEVAM EDER İNŞALLAH
Şahsen bu seçimin çok sert, çirkin olayların yaşanacağı, kavgalı geçmesinden korkuyordum.
Bugüne kadar ufak tefek olayların haricinde ciddi bir kriz yaşanmadı çok şükür.
Sanırım yaşadığımız büyük deprem felaketi ve ardından gelen Ramazan ayı, bayram derken seçimler beklediğimden çok daha iyi ortamda geçiyor. Nazar değmez inşallah.
Sahada seçim heyecanı çok görülmüyor, tansiyon da yüksek değil.
İki hafta kadar süremiz kaldı. Bu süreyi de böyle geçiririz inşallah.
PARTİ LİDERLERİ UYARMALI
Son iki haftada doğal olarak seçim heyecanı artacak ve gerilim de yükselecek tabi. Bu yüzden herkesin daha dikkatli olması gerekir.
Son iki hafta kala ağzımızın tadı kaçmasın, çirkin şeyler yaşanmasın.
Bu yüzden liderlere çok iş düşüyor.
Taraftarlarını, adaylarını, medyadaki temsilcilerini uyarmalı ve seçimi bu şekliyle tamamlamalıyız.
Zaten seçimden sonra siyaset yeniden şekillenecek, buna eminim.
Belki bugün rakip olanlar, seçimden sonra müttefik olacak.
Belki de aynı masada, yan yana duracaklar.
Bunu düşünerek konuşmak gerek.
