Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Sandık güvenliği ve seçim sonuçları konusunda bir süredir yapılan tartışmalara dün CHP lideri ve Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı.

        “Yüksek Seçim Kurulu’na ve Anadolu Ajansı’na güvenmiyorum” diyerek kafaları daha da karıştırdı. Güvenmemesinin nedenlerini detaylı açıklamadı ya da elinde nasıl ciddi bir gerekçe var söylemedi.

        Ancak bu söylem sandıklar açıldığında sonucu ciddi biçimde tartışmalı hale getirebilir.

        OY KULLANMA VE DEĞERLENDİRME SİSTEMİ SORUNLU MU?

        Yüksek Seçim Kurulu (YSK) seçim sandığı konusunda tek otorite. Kararları yargıya gitmiyor ve verdiği hüküm kesin geçerli oluyor. Bu yüzden çok önemli bir kurum.

        Mevcut sistem, aslında dünyada en güvenilir ve sağlıklı sistemlerden biri.

        Gelin görün ki, her seçim sonrası "mükerrer oy, sahte oy pusulası, geçersiz oy" gibi konular hep tartışılır.

        Ancak hiçbir tartışma seçim sonuçlarını doğrudan etkilemedi bugüne kadar.

        Bu sefer seçim gününden önce bu tartışma yapılıyor.

        Oysa sandık başında görev almış herkes çok iyi bilir ki, YSK eliyle ve bu sistem aracılığı ile seçim sonuçlarını doğrudan etkilemek neredeyse imkansız.

        Sistemin en büyük güvenlik sigortası, sandıkta oylar sayıldıktan sonra tutulan ve her parti temsilcisinin ıslak imza attığı tutanaklardır.

        Bu tutanakları elinde tutan bir partinin oy kaybetmesi ya da oyuna gelmesi imkansızdır.

        CHP SANDIKLARA HAKİM OLAMIYOR VE SİSTEM KURAMIYOR

        CHP Genel Başkanı, YSK ve AA’ya güven duymadığını söylüyor ama kendi teşkilatına ve partisine acaba bir eleştirisi var mı bilmiyorum?

        Çünkü ülkenin en köklü ve en eski partisi sandık başında müşahit bulundurma ve sandığa hakim olma konusunda iyi sınav vermedi bugüne kadar. Muharrem İnce'nin 2018 adaylığı sırasında en çok şikayet ettiği konu, teşkilatın sandıklara hakim olamadığı yönündeydi.

        CHP yönetimine, AA Genel Müdürü iken de söyledim, sonra da yazdım, neden CHP’nin sandık başından anlık veri aktaran bir sistemi yok hala?

        2019’da CHP İstanbul il teşkilatı hem sandıklara hakim olma hem de sandık başı veri aktarımı konusunda başarılı bir çalışma yaptı. Neden bunu Türkiye geneline yaymadılar anlamadım. Belki bu seçimde sistem kurmuşlardır, bilgim yok.

        Teknolojinin bu kadar geliştiği bir ortamda, sadece CHP değil, diğer büyük siyasi partilerin bu sistemi kuramamasına şaşıyorum ve biraz da ciddiyetsizlik olarak görüyorum.

        Yargının içinde bulunduğu sorunlar nedeni ile YSK’ya da güven duymamak bana göre çok adil değil. YSK içinde her siyasi partinin temsilcisi var. Onların elinde güven duymamamızı gerektirecek ciddi bir bilgi, belge varsa açıklasınlar, kamuoyu öğrensin bence.

        FETÖ’NÜN ANADOLU AJANSI RAHATSIZLIĞI

        Her seçim öncesi FETÖ aktöreleri Anadolu Ajansı’nın (AA) seçim sonuçlarını yanlış verdiği, manipülasyon yaptığı, verileri AK Parti’den aldığı ve seçimi etkilediği yönünde yayınlar yapar.

        Nedense bu yayınlarda hedef de hep ben olurum, mevcut genel müdürler değil.

        Bu sistem benim genel müdürlüğüm zamanında kuruldu, doğru. Bu bir devlet politikasıydı ve devlete savaş açan FETÖ’nün haber ajansı (Cihan) seçim sonuçları verme konusunda tekeldi o güne kadar.

        Bu tekeli kırmak için de AA tarihinde ilk kez sandık başından yayın yaptı. Başarılı da oldu.

        Nasıl kurulduğunu, sistemin nasıl çalıştığını defalarca anlattım. Son kitabımda da yer verdim (Ortak Bir Hayal Kurmak).

        Ancak ben kurumdan ayrılalı neredeyse on yıl oldu.

        Benim zamanımda veri akışı hiç durmadı, yanlış da çıkmadı. YSK ve AA verileri her zaman aynı oldu.

        Buna rağmen FETÖ dünya kadar (o zamanki makam aracım da dahil) yalan bilgiyle her seçim öncesi bu saçmalıkları yayınlar.

        Benden rahatsızlıklarını anlıyorum. Üniversite yıllarımdan beri FETÖ’yü hiç sevmem. Başbakanlık ve Meclis’teki görev alanlarımda, Anadolu Ajansı’nda FETÖ’cü yapılanmasına hiç izin vermedim. Seçim sonuçları konusunda Cihan Haber Ajansı’nın tekelini kırmak ve piyasadan silmek de bana nasip oldu.

        Bu yaptıklarımdan dolayı benden nefret ederler ve ben bununla hep gurur duyarım.

        AJANS VERİLERİ SEÇİMİ ETKİLER Mİ?

        FETÖ’nün iddialarına genelde cevap vermiyorum fakat CHP Genel Başkanı da “AA’ya güvenmiyorum” dediği için yazmak durumunda kaldım.

        AA’nın 2019 yerel seçimlerinde İstanbul seçim sonuçlarını verirken yayını durdurması büyük bir hataydı. Teknik nedenlerle yaşanan bu krizi yönetmeyi de başaramadı. Bu Ajansın güvenirliği açısından çok büyük hasara neden oldu.

        Halen de bu hasarın etkisi devam ediyor.

        Ancak FETÖ’cü hainler de, sandık başında görev almış herkes gayet iyi bilir ki, AA’nın seçim sonuçlarını hızlı ya da yavaş vermesi, yayın durdurması seçim sonuçlarını asla etkilemez. Bunu İstanbul seçimlerde de gördük.

        Bu sadece Ajansın hanesine başarısızlık olarak yazılır. Esas olan YSK verilerdir.

        Benim zamanımda sistem sandıklardan alınan ıslak imzalı tutanakların, istihdam edilen binlerce kişinin teknolojiyi kullanarak hızlı şekilde sisteme aktarılması ve işlenmesi üzerine kuruluydu. Bu tutanak her partinin sandık temsilcisinde olurdu. Öğrendiğim kadarıyla AA'da hala aynı yöntem daha da geliştirilerek, yine uygulanıyor.

        Kısacası YSK’nın en büyük güvenlik sigortası olan ıslak imzalı tutanaklar, Ajansın da en kritik veri kaynağıdır.

        Bu nedenle veriler her zaman YSK ile örtüşüyor.

        AJANS YÜZÜNDEN SANDIĞI TERK ETMEK

        Ajansın bazı illerden daha hızlı, bazı illerden daha geç veri yayınlanması sanırım en çok eleştirenlere temel oluşturan mesele.

        Ajans, AK Parti’yi bazı sandıklarda önde gösterince muhalefet partilerinin müşahitleri ve sandık görevlileri sandığı terk ediyormuş, o yüzden seçimi kaybediyorlarmış.

        Böyle bir argüman bence o partinin kendi teşkilatlarına ve görevlilerine hakaret olarak görülmeli. Çünkü sandık bir siyasi partinin namusudur.

        Ajans nasıl verirse versin, sandık terk edilmez. Tutanaklar imzalanıncaya kadar ve oylar torbaları YSK merkezine gidene kadar saha terk edilmez.

        Bunu yapmayan partililerden hesap sorulacağına, YSK ya da AA’nın suçlanması gerçekle yüzleşmekten kaçmaktır.

        AJANS SEÇİM VERİSİ YAYINLAMAMALI

        2014’deki seçimlerden sonra muhalefet partileri Ajans ve benim aleyhine çok demeç verdi. Partililer kurumun önüne gelip protesto ettiler. Bence hepsi haksız tepkilerdi.

        Yine de seçimden sonra dönemin YSK Başkanı'na gidip şunu dedim: “YSK sandık sonuçlarını yavaş verdiği için ikinci bir yayıncıya ihtiyaç duyuluyor. Oysa biz de sizin sandık tutanaklarınızı kullanıyoruz. Fakat Ajans çok yıpranıyor. Biz bu verileri yayınlamak istemiyoruz. Geliştirdiğimiz yazılımı size ücretsiz verelim ya da siz yeni bir yazılım yapın. Teknolojik altyapınızı geliştirin ve verileri daha hızlı yayınlayın. Tüm medya ve biz de sizden alalım. Ajansın güvenirliğini tartışma konusu yapmaktan kurtaralım”.

        Maalesef YSK bunu yapmadı. Oysa her sandık başkanına bir akılı telefon ya da tablet bilgisayar verse ve optik okuma sistemi kursa, çok kolay şekilde sorunu çözerdi.

        On yıl geçti bu konuşmadan sonra ama YSK başarılı sistemini teknolojiyle uyumlu hale getirip hızlandırmadı.

        Şimdi yine AA tartışmanın odağında olacak ve suçu olmamasına rağmen yine hırpalanacak.

        Fakat Kılıçdaroğlu bu iddiasını dile getirirken, kendisinin seçimi kazanması halinde YSK ve AA hakkında ne diyecek merak ediyorum?

        Diğer Yazılar