Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Seçim sürecinde 12 şehir dolaştım….

Bunlar Elazığ, Malatya, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Urfa, Diyarbakır, Mersin, Adana, Trabzon, Ordu, Samsun.

Bunların hepsi için Haberturk.com’da 12 bölümlük bir yazı dizisi yaptık. Yazıların tamamına bu linkten ulaşabilirsiniz (https://www.haberturk.com/kemal-ozturk-ile-sahada)

Kusura bakamayın mütevazı davranmadan söylemem gerek, 12 şehir içinde yaptığım tahminlerimin tamamı tuttu.

Bu şehirlerde aday olan bakan, milletvekili, il başkanlarıyla girdiğim tüm iddiaları kazandım. Sonucu onlar değil, ben bildim.

Bu yazı dizisi süresince ve seçim akşamı bizzat şahsımı hedef alan birçok yayın, iftira, iddia, olay yaşadım. Onlara cevap hakkımı kullanmam gerek.

Şimdi sıra bende.

1.

Önceki gün seçim gecesi basın toplantısı yapan, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu, sandıkların henüz % 23’ü açılmış verilerine dayanarak, Kılıçdaroğlu’nun önde olduğunu, seçimi kazanacaklarını bu yüzden Anadolu Ajansı’nın verilerinin tamamen yalan olduğunu söyledi. Ortamı bir anda gerdiler.

Mansur Yavaş benim 2014 yılında bu sistemi kurduğumu, o gün AK Parti Genel Merkezi’ne gittiğimi, bu yüzden o gün de bu gün de Ajans verilerinin doğru olmadığını söyledi.

Bu basın toplantısından sonra, yüzlerce insan sosyal medyadan bana hakaret, tehdit, küfürle saldırdı.

Ancak zaman ilerledikçe bu iki belediye başkanının söylediklerinin doğru olmadığı, Kılıçdaroğlu’nun kazanmadığı anlaşıldı.

Anadolu Ajansı’nın verileriyle Yüksek Seçim Kurlu verileri birebir örtüştü.

Sonunda Kılıçdaroğlu kameraların karşısına çıktı, ne Ajansın verilerinin yalan olduğunu söyledi ne itiraz edilen sadıklarından bahsetti ve ikinci tura kaldıklarını söyledi.

Şimdi beni ve Anadolu Ajansı’nı hedef gösteren bu iki belediye başkanının büyük bir fiyaskoya imza attığını, Kılıçdaroğlu’ndan sonra seçimin en büyük kaybedenleri olduğunu ilan ediyorum.

2.

Yazı dizisini yayınladığım günlerde FETÖ terör örgütünün en önemli medya tetikçilerinden biri olan Cevheri Güven beni hedef alan uzun bir video yayınladı. Benim A8 Makam aracına binmemden tutun, haksız yere insanları işten attığım yalanlarına kadar birçok iftira sıraladıktan sonra, seçimlerde benim kurduğum sistemle AA’nın manipülasyon yapacağını söyledi. Ama ne söyledikleri doğruydu ne iddiaları gerçek oldu.

Bu iftira, yalan ve manipülasyon videosunu elden ele dolaştıran, buna inanan, sosyal medyada kampanya yapıp beni hedef gösteren tüm o insanları, seçim gecesi Sözcü TV ekranlarında beni hedef gösteren sözüm ona gazetecileri, vatan hainine inanan zavallılar olarak ilan ediyorum.

3.

Yazı dizisi içinde yer alan Malatya’da Erdoğan’ın açık ara önde olduğunu yazdığımda, Malatyalı olan ve Habertürk’te kısa süre önce köşe yazan, ekranda yorum yapan Sevilay Yılman, sosyal medya üzerinden buna itiraz etti. Malatyalı olduğunu, oradaki durumu çok iyi bildiğini, durumun asla böyle olmadığını söyledi. Ben de “Sonuçlar açıklanınca birlikte görürüz” dedim.

Sevilay Yılman kurumdan ayrıldıktan sonra bir Youtube kanalı açtı ve benimle ilgili bir video yayınladı. Beni “gizli algıcı” olmakla suçladı ve Twitter hesabından sürekli “İktidarı destekleyen gizli algıcı” olduğumu, Malatya örneğinde olduğu gibi insanları yanılttığımı söyledi.

Malatya’da Erdoğan % 69.3, Kılıçdaroğlu 27.2 aldı.

Kendi memleketindeki durumu bile bilemeyen, bana iftira atan, çamur sıçratan Sevilay Yılman'ı "gizli değil açıktan" kaybeden ilan ediyorum.

4.

Hatay ile ilgili yazdığım yazıda “Muhalefet yükselişte, iktidar düşüşte. AK Parti bir vekil kaybedebilir” dediğim için şehrin önemli siyasetçisi, bakan yardımcısı ve AK Parti vekil adayı beni arayıp, “Bu yazı Hatay’ı anlamayan, sığ bir yazı olmuştur. Durum asla böyle değildir” dedi. “Sonuçlar açıklanınca ben yanılıyorsam gereken özrü dilerim” dedim.

Hatay’da AK Parti’nin oyları düştü, bir milletvekili de kaybetti.

Şimdi bu ismi arayacağım, telefonda benden özür dilemezse onun da ismini ilan edeceğim.

5.

Gelecek, Deva, Saadet partilerinin CHP listelerinden seçimlere girmesinin büyük hata olduğunu yazdığım günden beri bu partilerin liderleri bana çok kızdı ve örtülü ambargo uyguladı. Aramama rağmen benimle görüşmediler, programlarına davet etmediler.

Anadolu’da bu partilerin erdiğini, adeta siyasetten silindiklerini de gördüm.

Bu seçimin en büyük hatalarından biri ortak listeyle girmek olduğunu bir türlü kabul etmeyen bu partilerin liderlerini siyaseti okuyamadığını ilan ediyorum.

6.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olması halinde Erdoğan karşısında kaybedeceğini söyledim, yazdım. Sayın Kılıçdaroğlu tüm taleplerime rağmen benimle görüşmedi, genel başkan yardımcılarını araya koymamam rağmen tek bir mitingine ve programına beni kabul etmedi.

İktidarı medyaya ambargo uygulamakla suçlayan Kılıçdaroğlu bunun aynısını kendisi de yaptı.

Ancak ben haklı çıktım. İkinci turda da kaybedeceğini buraya not ediyorum. Böylece bana ambargosunu devam ettirme gerekçesi devam eder.

7.

Bu seçimde Cumhurbaşkanlığında Erdoğan kazansa bile AK Parti’nin oy ve vekil kaybedeceğini, milletin ciddi bir uyarıda bulunacağını yazıp, söylediğimde, beni “muhalif” diye yaftalayan, Cumhurbaşkanı ve çalıştığım kuruma şikayet eden bazı sözün ona AK Partililer oldu…

Dediğim çıktığında aynı yerlere gidip, “Kemal Öztürk haklıymış, biz yanıldık” demeyecekler biliyorum.

O yüzden bu insanları “Kul hakkı yiyen muhbirler” olarak ilan ediyorum.

8.

Yorumlarıma ve yazılarıma yukarıda saydığım nedenlerle sosyal medyada hakaret içeren yorumlar yapan bazı insanlar dün gece sonuçlar açıklanınca “Haklıymışsın özür dilerim” diyen mesaj yazdı. Bir de önemli bir kamuoyu araştırma şirketi başkanı mesaj atıp kendilerinden daha isabetli tahminlerimden dolayı beni kutladı. Bu az sayıdaki insanları türünün az bulunur centilmenleri olarak ilan ediyorum.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar