2017 gelirken
İyisiyle kötüsüyle eski yıl üç gün sonra bitiyor. Şimdi artık yeni yıla giriyoruz. Büyük olaylar yaşadık. 15 Temmuz sadece silahlı kuvvetlerimizin değil, Türk Halkının en büyük imtihanı oldu. Milyonlarca vatandaş sokaklara döküldü. Herkes 15 Temmuz’u farklı yorumlar. Benim inancıma göre 15 Temmuz Türk Ulusunun şahlanışıdır.
15 Temmuz günü sonrasında, ülkemizin her ilinde ve ilçesinde yapılan hudutsuz ve sınırsız toplantıların ne manaya geldiğini ve nasıl yorumlanması gerektiğini herkesin çok iyi algıladığını ve bunun değerini bildiğini, Yenikapı’da 7 Ağustos’ta yapılan, beş milyonu aşan topluluğunun ne demek istediği önce çok iyi anlaşılmış, daha sonra bu duygu ve bu anlayış ortadan kalkmıştır. İşte o duygu ve birleşmeye Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız çok açık ve net bir teşhis koymuşlardır. Artık Türk Ulusu kıvançta olduğu gibi, tasada da birleşmişti. Kısaca milletimizde topluca yeni bir ruh belirtisi oluşmuştu.
O RUH KALMADI
Buna 15 Temmuz ruhu deniliyordu. Milletimiz ilk defa yurt içindeki düşmanlarına karşı yekvücut olmuştu. 15 Temmuz’dan sonra her gece yapılan toplantıların ve 7 Ağustos’ta İstanbul Yenikapı’da birlikte gösterdikleri direnç takdire şayandı.
Sayın Başbakanımızın, kazanılan bu müşterek ruhun bozulmaması için gayretlerini yakından izledik. Cumhurbaşkanımızın deyimi ile Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Millet değil, toplum tek insan olmuştu.
Bu güzel vatanı, kimseye bırakmama savaşında, inanılmaz bir işbirliği oluşmuştu. Bu, büyük mutluluktu. Ama bugün 7 Ağustos’ta en az beş milyon insanın birlikte düşünüp birlikte sorguladığı hava kaldı mı... Bugün ulusumuzun çok ağır problemlerin yükü altında olduğu gerçeğini görüyoruz. Bunun çeşitli sebepleri var. Ama birinci sebep 15 Temmuz havamızı kaybetmiş olmamız olabilir mi... Bu irdelenmeli.
Bakın, size şu gerçeği söylüyorum. Gelin, geriye dönüp kaybettiğimiz 15 Temmuz- 7 Ağustos ruhunu tekrar kazanmaya ve birlik olmaya çalışalım.
UMUTLA GİRMEK İSTİYORUM
Demokrasi ile ekonomiyi, bir hamur içinde yoğurmak zorunludur, aksi halde bu ayrışmanın daha da devam edebileceği ihtimali olduğu, ifade edilen söylemlerdir.
Kısaca, ben, yeni yıla umutla girmek istiyorum. Yeterince yaşadım. Torunlarımın çocuklarını görme bahtiyarlığına kavuşmuş ihtiyar bir yurtseverim.
Bu ülkeden ve sizlerden beklediğim tek şey birlik ve beraberlikle, demokrasi ve onun nimetleridir. Ümit etmek isterim ki, gelecek yıl, kapadığımız bu yıldan çok daha iyi olacaktır. Bugün benim başım ağrıyor. Huzurum yok. Komşularım ısınma ve yemek sıkıntısı çekerken, benim ve benim gibi düşünen insanların iyi olmaları mümkün olabilir mi... Siz karar verin.
Her şeye rağmen yeni yılın ulusumuza birlik, beraberlik, kardeşlik getirmesini can-ı gönülden dilerim. İyi yıllar...
Hoşçakalın.