Simge'nin kendi yolu

TÜRKİYE’DEKİ müzik sektöründe son 10 senede yapılmış dört şeritli bir otoban var ve yeni çıkan isimlerin yüzde 90’ı albüm yaparken o yoldan başkasını kullanmıyor. İşte efendim alışkın olduğumuz doneler var o yolda; cıstak cıstak alt yapı, bol bol eski sevgiliye nispet sözleri içeren bir çıkış şarkısı, oradan buradan araklanmış klipler, konsept değil de sadece güzel görünmenin önemli olduğu kapak fotoğrafları… Simge’nin ilk uzun metrajlı albümü “Ben Bazen”e ismini veren Ersay Üner şarkısını dinlerken, onun bu yolu hiç kullanmayışını, kendi yolundan, kendi stilinden ilerlediğini hatırlayıp gülümsüyorum. Kapağında sanatçının elinde emanet gibi duran gitarın ne alaka olduğunu anlamaya çalışmayıp şarkılara veriyorum kendimi. Aynı altyapılı şarkıları bize yeni diye yutturanların yanında Simge bir başka parıldıyor çünkü. Albümün ikinci şarkısı “Pes Etme” ne zamandır karşımıza çıkmayan güzellikte bir dans şarkısı olarak sevindirirken sonrasındaki “Ram Ta Tam” ise İngilizce örneklerine fazlasıyla rastlanan bir yaz şarkısı olmuş. “Böyle müzikleri Türkçe sözle dinlemiyorlar abi” diyenlerin ağzının payını verecektir mutlaka.

Onurr’un geçen sene çıkan albümünde yer alan “Hu”nun yepyeni şarkılardan oluşan bu albümde ne işi var diye düşünürken ikilinin sosyal medya yazışmalarını okuyup aydınlandım.

Simge’nin “Hayalimdeki şarkı” olarak nitelendirdiği “Hu” kendisine yakışmış pekâlâ. Sezen Aksu’nun Sibel Algan’la birlikte yazdığı “Öpücem”, Cezayir merkezli müzik türü rai’nin eğlenceli bir örneği olurken, Aşkın Olayım’ın Onurr’lu versiyonu tekrar tekrar dinlenmeyi hak ediyor. Tabii albümdeki Ozan Bayraşa etkisini atlamak olmaz. İki müzisyen birbirine o kadar iyi uyuyor ki, birlikte yapılan şarkılar bu yüzden 10 kaplan gücüne ulaşıyor. Aynı şeyleri dinlemekten sıkılıp bu iklimden kaçmak istiyorsanız Simge’yi dinlemeniz gerekiyor. Ama küçük bir uyarı, ilk dinleyişte kapılıp gideceğiniz ve 3 dinlemeden sonra sıkılacağınız bir albüm değil, biraz sindirilmesi lazım.

**********

BİLGE ORTAÇGİL

HT Magazin’den Arif Hür’ün Bülent Ortaçgil haberini bir solukta okuyanlardanım. Teoman ile kırgınlığı asıl mesele olsa da usta sanatçının “Tarkan bugüne kadar hiç şarkımı istemedi. İsterse buyur söyle derim. Keşke 10 tane Tarkan olsa. Dinlemem ama destekliyorum” sözlerine takıldım. Takıldım derken bayıldım. Onun ustalığında birinin pop dünyasının her ürününe ayrım yapmadan “tu-kaka” demesi beklenirken Tarkan’a karşı sarf edilen “Dinlemem ama destekliyorum” sözü çok önemli. Burun kıvırma bizim müzik camiasının ata sporudur biliyorsunuz. Bu yüzden bu konudaki bilgeliği nedeniyle Ortaçgil’e bir kez daha alkışlar…

**********

BÜTÜN KIZLAR TOPLANDIK

MAROON 5, son albümlerinin adı olan “Red Pill Blues”da biraz seksist bir yaklaşım içine girdikleri için kadınlar tarafından azar işitince, çareyi yeni şarkıları “Girls Like You”nun klibinde güçlü kadınları oynatmakta buldu. Genç kızların yeni gözdeleri Camila Cabello, Dua Lipa, Rita Ora’yı, komedyen Ellen DeGeneres’i, Chloe Kim, Aly Raisman gibi sporcuları da klibine katıp özrünü dilemiş. Bu şekilde başlattığı kadın hareketinin sonunda eşi ve kızını da klibe ekleyen Adam Levine son dönemin en sıcak klibine imza atmış. Dünyada bu işler böyle yürüyor işte, bir hata yapıyorsan adam gibi özürünü diliyorsun ve en önemlisi yaptığın hareketle sırıtmıyorsun!