Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Perşembe günü, sırf sevgilileri sevmiyor diye mini etek giymekten vazgeçen kadınlar hakkında bir yazı yazmıştım. Konu mini etek değil, fark ettirmeden özgürlüklerin kısıtlanmasıydı aslında. Duruma uyanan bir sürü okuyucumdan mektup aldım. Bana yazan hanımların hepsi "seven erkek böyle davranmaz, kendine güvenmeyen erkek yasaklar koyar" fikrinde hemfikir. Bu tip yasaklamaların, kısıtlamaların ilişki süresin azalttığı konusunda da düşünceler var. Bu konuda erkelerde olduğu kadar kadınlarda da suç var aslında. İlk önce küçük yasaklamalarla vücut bulan maçoluk, kadınların hoşuna gitse de, daha sonra problem yaratıyor. Galiba ilk önce kafalardaki "seven erkek kıskanır" mitini yok etmek lazım, çünkü bir takım yasaklar koymakla kıskanmak arasında bir bağ yok aslında. Sevgiliniz bir başkasıyla eğlenceli şeyler konuşurken, merak duygularınız kabarıp "acaba neler konuşuyorlar" diye hafif bir kıskançlık nöbeti geçirebilirsiniz. Ama sırf siz kıskanıyorsunuz diye sevgilinize partilerde başkalarıyla konuşmama yasağı getiremezsiniz. Aynı şekilde etek konusunda böyle. Bu tip kıskançlığın sevgiyle alakası yok, bu duyguya sahip olanların kendi içlerinde çözmeleri gerekir. Sevgiliniz sizi aldatacaksa pantolon ve boğazlı kazak giyerek bile aldatabilir, bu konunun önlemi olmaz! Kendine güven bu dünyadaki en önemli şey galiba...

        Timsahlarla dans

        Geçtiğimiz Çarşamba, yani 14 şubat sevgililer gününü atlattıktan bir gün sonra "I Hate Valentine's Day" (Sevgililer Gününden nefret ediyorum) konsepli bir parti yapıldı. Lacoste Live'ın aklına gelen bu süper fikir, markanın Tünel'deki mağazasıda gerçekleştirildi. Valla daha önce birkaç mağaza partisi deneyimim oldu ama geçen seneki gibi bu sene de ayrı bir güzeldi. Markanın ve partinin hemen her şeyiyle ilgilenen Nilgün Bodur'un dahiyane fikirleri sayesinde gayet güzel eğlendik. Dergi editörleri, moda fotoğrafçıları ve stylistlerin ağırlıkta olduğu geceye Burcu Esmersoy da geldi. Bir ara o kalabalıkta çıkarken Bedük'le selamlaşabildim. Ama çoğunluğu kadın olan kitlenin en çok ilgi gösterdiği isim Pascal Nouma oldu şüphesiz. Öyle sıcaktı ki, herkesle gece boyu tanışıp dans etti. Biz de parti bahanesiyle 14 Şubat sendromunu üzerimizden atıp, umut depolamış olduk.

        Anne olmak ne zor

        "Kevin Hakkında Konuşmalıyız filmine gittim. Son dönemde izlediğim en iyi gerilimlerden, çünkü çok gerçek. Haberlerde izlediğimiz, cinnet geçiren çocuğun okul basıp arkadaşlarını öldürmesiyle alakalı bir film. Daha doğrusu katil çocuğun annesiyle ilişkisinin anlatıldığı bir psikoljik gerilim. Ölümüne sevdiğiniz çocuğunuzun bir cani olması ona karşı duygularınızı değiştirir mi? Filmi izledikten sonra kendiniz karar verin.

        Hulusi Kentmen şarkılarda

        Ne zamandır yeni bir şeyler dinleyemez olmuşken karşılaştığım Burak Ekinil'in sinemanın en önemli tontonlarından Hulusi Kentmen'i de şarkısına katması çok hoş olmuş. Burak daha önce birçok reklam ve film müziği yapmış ama "Balık" onun ilk albümü. Enteresan sözleri ve dinlendirici müziğiyle benim keyif aldığım bir albüm oldu. "Hulusi Kentmen", "Çikolatanın Faydaları", "Obur" gibi sözlerine bakıp hakkında "Yeni Nil Karaibrahimgil mi acaba" diye düşünmeyin, Burak'ın besteleri çocuk şarkısı kıvamında değil, bir de sesi gayet iyi. Elbette birileriyle kıyaslanacaktır ama gereksiz yıpratılmaz umarım.

        Diğer Yazılar