Rezil bir durum!
L...... Hospital
i...........hospital@.........com
185.40.87.140
ABD, ..... şehrinde bulunan ............ Hastanesi’nden bir temsilciyim ve hastane idaresi tarafından internete nasıl işler yaptığımızı ve insan organlarının alınıp satılması için bir yıl daha başladım fırsatı verdim. Böbrek, bu teklifle ilgileniyorsanız, lütfen aşağıdaki e-postayla bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin: Bağışçılarımıza iyi miktarda para telafi ediyoruz ve biz organlarda cerrahi uzmanıyız ve bir bağışçı olarak risk yok. o.
Ve bu bizim e-postamız:
.....................@...........com
Ayrıca, Whatsapp +1 ..... 48 numaralı telefondan bizi arayabilir veya bize ulaşabilirsiniz.
*
Adam üşenmemiş, Türkçe’ye çevirip elektronik posta adresimize yollamış.
Açık açık organ ticareti içeriği ile haber niteliği taşıdığı için göz ardı da etmedik. Satırı satırına bu yazıyla huzurlarınıza getirdik.
*
Adı şimdilik bizde saklı.
Her ne kadar gönderici ‘hastane temsilcisi’’ sıfatı taşıyor ve evrim geçirmiş bir dil kullanıyorsa da özetle yine;
“Ver böbreğini bul parayı’’ diyor.
Türkiye’yi pazar gördüğü de; metni ayan beyan Türkçe kaleme alması ile net.
“3. dünya ülkesi mi sandın sen Türkiye’yi densiz” dedik.
Ardından araştırdık.
ABD’deki Protestan reform hareketi ile ortaya çıkmış bir mezhebin adını taşıyan zincir bir hastane.
*
Sakatatçılar ‘devrimci bir adımla’ yeniden iş başı yaptı anlaşılan.
Baksanıza;
Organ ticaretine sadece “kolay yolla para kazanma” yöntemi sunma olarak bakmamış adam.
Etkinlik edasıyla;
Hasta kimselere organ temin edip “cerrahi sosyalizm” yapan devrimci kesilmiş. Arayan aleni, aranan şey aleni, adres belli.
Neredeyse, ‘LSC’ (Lütfen cevap verin) istiyor üstüne.
*
Daha da vahimi;
Bunu duyurma yolu olarak ‘basın bülteni’ gibi bir gazeteye göndermeyi tercih ediyor.
Türkiye’de gazeteciliğin ‘arzuhalciliğe’ döndüğünü sanmış olsa gerek.
Böyle bir algı var ise;
En az aleni organ ticareti kadar rezil bir durum.