Tembel öğrenci
BÜLENT Uygun, Trabzonspor karşısına ilginç bir tercihle başladı. Oyunun başı için olmasa da ilerleyen bölümü için riskli bir karardı ama Trabzon ilk 45'te o kadar yanlış yaptı ki, ikinci yarıda yaptığı doğrular kazanması için yetmedi.
Forvetsiz Eskişehir kalabalık orta sahası ve bu ligde mücadeleci kimliğiyle tutunan forveti Serdar'ın eforuyla Trabzon'a maçın ilk bölümünde etkili olma izni vermedi. Bordo-Mavililer'in dakikalar ilerledikçe oyunu ele geçirmesi mümkün gibiydi aslında. Eskişehir kalabalık bir orta sahaya sahip olmasına rağmen tek parça halinde hareket etmekte zorlandığı için rakibine oyunu yönlendirecek boşlukları veriyordu. Ama bu boşlukları kim değerlendirecekti? Milli maç araları takımları her zaman zorlayabiliyor. Hollanda maçı için herhangi bir ara verilmemiş olmasına rağmen yine de bu rüzgâr Trabzon sahillerinde baş etmesi güç dalgalar yaratmış. Şenol Güneş'in maç sonu konuşmasındaki ifadelerini değerlendirdiğimizde, hocanın Eskişehir sınavı öncesi başına geleceklerin farkında olduğu ortaya çıkıyor. Trabzon şehri uzun süredir numune niyetine temsilci yolladığı Milli Takım'ın iskeletine çok sayıda oyuncu dahil etmek üzere olabilir. Ama Hollanda maçı için Ay-Yıldızlı forma heyecanı yaşayan oyuncuların, fizikseli bilemem ama zihinsel bir yorgunluk (belki de rahatlama) yaşadıklarını gördük dün. Umut ve Burak olması gerektiği gibi değildi. Selçuk görevini yapmaya çalıştı ama takımın vites yükseltmesi gerektiği dakikalarda o da gerektiği gibi değildi. Serkan yine çok çalışkandı ama Bursa maçında olduğu gibi, önceki haftalardaki müthiş enerjisini göremedik. Aslında belki de bu isimlerin hepsi için farklı cümleler kurabilirdik, eğer Colman ilk yarıda yokları oynamasaydı. İlk yarıda sadece bir pozisyonda rakibin rahatını bozabildi Trabzon. Onun sonunda da Cale ile çok net bir pozisyon yakaladılar. Bunun için en iyi yaptıkları şey olan top dolaştırma konusuna biraz eğilmeleri yeterli oldu. Ama Colman'ın artık alıştığımız, bazı maçlarda kaybolma huyu Trabzon'a bir 45 dakikaya neden oldu. İkinci yarı Alanzinho'nun Arjantinli'nin yerine girişi sonrası hareketlenen bir Trabzon izledik. Sadece kıpırdanması bile ev sahibinin üst üste pozisyonlar bulmasını sağladı. Ama gol gelmedi. Baskı iyiden iyiye kendini hissettirmeye başladığında ise top yapma becerisi yüksek iki isim sahaya sürdü Eskişehir kenar yönetimi. Trabzon'un etkinliği bir anda azaldı. Yattara sonrası kontrol yine ev sahibindeydi ama dakikalar azalıyor, gerilim artıyordu, olmadı.
Neticede Şenol Güneş'in dediği gibi ilk yarıyı çöpe atan Trabzon, tembel öğrenci misali yumurta kapıya dayanınca 'hareketlendi' ama o devinim enerji üretmeye yetmedi.
Dünün Trabzon adına en güzel unsuru ise Jaja'nın ilk dakikadan itibaren hücumda çok etkin rol oynamasıydı. Geri gelip top alması, verdiği paslarla bir anda çok sayıda rakibi oyundan düşürmesi çok etkileyiciydi.