Bravo Sercan
EVET, Şampiyonlar Ligi Bursaspor için duvara çarpma anlamına geliyor. Türkiye'de 'sınırlı sorumluluk' çerçevesinde hata kollayan bir takım olarak yoluna devam ederken, Avrupa'da 'oynamak' zorunda kaldığı maçlarda söz konusu üretim problemi nedeniyle fena hırpalandı. Bu maçlarda 'Kafa göz daldılar' deyim yerindeyse, sadece gardını alıp beklemeye çalışan Bursaspor'a. Timsah bir boksör gibi savunma yapmaya çalışıyordu ama çıktığı arenanın bir kickboks sahnesi olduğunu bilmiyordu!
Bu tecrübeden deneyim elde edilmesi gerekiyordu başta teknik direktör Ertuğrul Sağlam olmak üzere. 'Bunu zamanla görürüz' diye düşünürken, Sercan Yıldırım dersine 'hızlıca' çalıştığını bize hemen göstermeye başladı. Sezona, ona dair duyulan tüm ümitleri yok edecek şekilde başlamıştı genç oyuncu. Geçen sezon da yeteneklerine güvenenleri hayal kırıklığına uğrattığı olmuştu ama bu seferki görüntüsü, gelişmeye ve bir takım oyuncusu olmaya hiç niyeti olmadığını haykırır tarzdaydı. 'Genç yetenek' masalının sonu yaklaşıyordu. Ama son günlerde bambaşka bir Sercan izliyoruz. Dolayısıyla dünkü maçı değerlendirmeye de sahanın yıldızı Sercan'dan başlamamız gerekiyor. Mükemmel bir gol attı, Batalla ile birlikte rakibinin başını döndürdüğü üçüncü golde de kendisinden beklenmeyecek bir takım oyunu sergiledi. Yani Bursa'nın Gençlerbirliği karşısında farka koşmasında Sercan'ın takıma yararlı olmak için çaba göstermesinin büyük katkısı var. Ne kadar kaliteli ekstra idman yapıyor bilmiyorum ama her şeyden önce bir zihin devrimi gerçekleştirmiş olması sevindirici. Futbol perspektifi genişlemiş. Tek bir golüne bakarak "Son vuruşlarını düzeltmiş" demek tabii ki mümkün değil ama öyle bir goldü ki, bu anlamda mesafe kat ettiği muhakkak.
Aslında dün Gençlerbirliği, Galatasaray galibiyetinin etkisiyle Bursa karşısında sonuca gidebilecek işler yaptı. İstanbul'daki maç onların özgüvenlerini yükseltmişti. Bu anlamda hızlı paslaşarak Bursa ortasına zorlu anlar yaşattılar ilk yarıda. Ama işte, fazla özgüven de iyi değil. Neticede bütünlüklü bir futbol sergilemek bir-iki haftayla olabilecek bir iş değil. Baktılar ki, rakibin üzerine gidebiliyorlar, arka tarafı boşlamaya başladılar. Bursa'dan önce gol atabileceklerine inanmaları güzeldi ama altyapısal sorunlar, Timsah'ın yüksek gol yüzdesiyle birleşince ortaya bu tablo çıktı.
