İnternet bizi yakınlaştırırken yalnızlığa mı mahkûm ediyor?
Geçim sıkıntısı, çalışma şartlarının ağırlığı içerisinde herkes daha da yalnızlaşıyor. Yalnızlığın çaresini hayatımızın ayrılmaz parçası internette aramaya başladık
SON 15 yıldır internet işi yapan, ülkemizde iş olarak bu konunun konuşulmaya, internet ve internet teknolojileri ile iş yapmanın konuşulduğu ilk günlerden itibaren bu konuda aktif çalışan biri olarak gidişatımızı parlak bulmuyorum. Çünkü her geçen gün internetin yeni oyuncağı olan "sosyal medya" nedeniyle stres ve bunalımda olan, hayatına bu konuyu ne kadar entegre edeceğini bilemeyen arkadaşlarım çoğalıyor. "Onu neden yazdı?", "Bu sözü bana mı söyledi?", "Bu twit ile bana laf mı söylüyor?", "Beni takip etmekten neden vazgeçti?", "Neden fotoğrafımı beğenmedi?" gibi sorular
yaşantılarımızın yeni gerçekliği olmuş durumda.
Bu konu kişisel ilişkileri de, iş yapma modellerini de değiştirdi. Ama kişisel iletişim ve ilişkiler düşünüldüğünde dozu ayarlanmadığı zaman insanı paranoyaklığa ittiği uzmanlar tarafından açıklanan ve sık sık uyarılan bir gerçek...
KONUŞMAYI UNUTTUK
Bakınız; geçim sıkıntısı, hayat koşullarının zorluğu, çalışma şartlarının ağırlığı içerisinde herkes daha da yalnızlaşıyor. Bunu kimse inkâr etmiyor. Kimimiz ise çareyi hayatımızın artık ayrılmaz bir parçası olan internette arayabiliyoruz.
Neredeyse konuşmayı unutan, mesajlarla iletişim yolunu keşfeden modern toplum insanı artık duygularını da mobil cihazlar, akıllı telefonlar ve internet üzerinden gerçekleştiriyor. İşin bir diğer boyutu ise eş, sevgili ve hayat arkadaşı bulmanın artık internet üzerinden gerçekleşmesi...
Değişim Psikoloji ve Danışmanlık Merkezi'nden Psikolog Ayşe Yanık Knudsen, internetin yalnızlığa dert mi derman mı olduğu konusunda açıklamalarda bulunuyor: "Dünyayı büyük bir köy haline getiren 'internet' insanları birbirine yaklaştırırken aslında daha büyük bir yalnızlığa mahkûm edebiliyor. Her geçen gün eskilerinin yanına bir yenisi daha eklenen arkadaş, sevgili ve eş bulma siteleri, binlerce kadın ve erkek üyesiyle duyguları internet üzerinden evlerimize taşıyor." Knudsen, günümüzde modern insanların yalnızlığın çaresini internette bulduğunu belirterek ekliyor: "İnternet insanları birbirine yaklaştırırken aslında daha büyük bir yalnızlığa mahkum edebiliyor. Yalnızlığınıza çare ararken daha fazla yalnızlaşmayın... "
SANAL ARKADAŞLIKLAR
İnternet yoluyla arkadaş edinmenin olumsuz yönlerinden biri ilişkiyi emek vermeden kolayca tüketmek olarak görülüyor. Çünkü seçenek çok ve ulaşmak çok kolay. Kolayca söylenebilen yalanlar ve çok sık yaşanan hayal kırıklıkları reel dünyada yaşananların kat kat üstünde olabiliyor. ve sonuç olarak da ciddi duygusal yaralanmalar ortaya çıkabiliyor.
Teknolojiyi kendisine hizmet ettirme çabası içerisinde olması gereken insanoğlu duygusal ve sosyal hayatını bile şartsız koşulsuz ona teslim ederek tehlikeli bir serüvenin içinde kendisini ruhsal problemlerin kucağına bırakıyor.
SAHTE KİMLİKLER
Bürünmek istediğimiz kimliklere sahip olmanın iyi bir yolu sosyal medya sitelerinde oluşturulan profiller. Kendimize yabancılaşmanın bir kanıtı da bu aslında. Karşımızdakinin yüzüne söyleyemeyeceklerimizi ifade edebilmek, sanal bir kişiliğe bürünmenin avantajları olsa gerek.
Aynı evde iki yabancıya dönüşmek
Asosyalleşen ve iletişim problemi yaşayan ya da hayatın hızlı akışı içinde kaybolmuş pek çok birey; tanışmak, sevgili olmak hatta evlenebilmek umuduyla internet sitelerini ziyaret ediyor. Bekâr, boşanmış, evli ya da ayrı yaşayan pek çok kadın ve erkeğin buluştuğu bu siteler dejenere olmuş ikili ilişkilere de ayna tutuyor. Örneğin, evlerinin farklı odalarında evli ama yabancılaşmış bir çiftin her bir mensubu da bu sitelerin ziyaretçisi olarak boy gösteriyor.
Kimi doyum sağlayamadığı cinsel hayatına renk katmak, kimi de eşi tarafından yeteri kadar ilgi görmediği için giriyor bu sitelere. Problemleri çözmek yerine, eskisinin yerini bir yenisiyle doldurmaya çalışıyorlar.
