İnsanlık Anıtı ağlıyor

Çok üzgünüm. Ben çocuklarıma nasıl anlatacağım koskoca bir heykelin parça parça bölünerek yıkılmasının sebebini? Ben değil miyim onlara hava, su, yemek kadar sanata da ihtiyacımız olduğunu, sanatsız yaşayamayacağımızı yıllardır anlatıp duran? Çok değerli heykeltraşımız Mehmet Aksoy'un Kars'ta gerçekleştirdiği ‘İnsanlık Anıtı' adlı dev heykeli beğenilmedi, ona ‘ucube' denildi, onun için yıkıyorlar mı diyeceğim? Hayır reddediyorum bu gerçekleri onlara söylemeyi...

Bu yüzyıl Türkiye'sinde, yetiştirdiğimiz çocuklarımıza verilen mesajlar böyle mi olmalıydı:

Sanatçılar, sanat eseri üretir.

Devleti büyüklerimiz de kamusal alanlarda tüm halkımızın beğenisine sunulan eserleri beğenir ya da beğenmezler.

Beğenmezlerse bunu net bir şekilde ifade ederler.

Yakışıksız sıfatlarla adlandırabilirler.

Sonrasında o eser yok edilir.

Yıkım süreci korku filmini andırabilir.

Önce kafası kesilip sonra paramparça edilebilir.

Bunu garipsememek gerekir.

Çünkü sanat alanında devlet otoritedir.

Hangi sanat yapıtlarının güzel, hangilerinin ‘ucube' olduğuna devlet büyüklerimiz karar verir.

Hayır, bunlar vermek istediğimiz mesajlar olamaz! Ben çocuklarımı sanata, sanatçıya değer vermeyi bilen bireyler olarak yetiştirmeye devam edeceğim; bu çağın gerisinden değil önünden gidebilen aydın bireyler olarak. Şartlar ne olursa olsun...

SON DURUM

"Kars'ta 2006 yılında 'barış'ı simgelemesi için yapımına başlanan ve birbirine bakan iki insanı canlandıran anıt, başsız kaldı. İnsanlık anıtının başları, elmas kesme makinesiyle kesildi. Kötü hava koşullarına rağmen gerçekleştirilen operasyonda ilk başa A-1,ikincisine ise B-1 kodu verildi. Yaklaşık 20'şer ton gelen başlar, tırla belediyenin Garajlar mevkiindeki deposuna götürüldü. İnsanlık anıtının yukarıdan aşağıya doğru 18 parça halinde 10 gün içinde kesilerek depoya taşınma işlemi bitirilecek."