Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Açılışından bugüne gerçekleştirdiği tüm sergileri beğeniyle izlediğim Arter, şimdilerde "Haset, Husumet, Rezalet" adlı sergiyle karşımızda. Dikkat çekici başlığı oluşturan bu üç sözcük, aynı zamanda sergiye davet edilen sanatçıların üretimlerini temellendirdikleri kavramlar oluyor. Emre Baykal küratörlüğünde bir araya gelen sanatçılar, yeni çalışmaları aracılığıyla izleyiciyi farklı sorgulamalarla baş başa bırakıyor.

        ÜÇ KAVRAM ONİKİ SANATÇI

        Serginin en çarpıcı yapıtı olarak öne çıkan Hale Tenger'in "Böyle Tanıdıklarım Var III" adlı işi, Arter'in hemen girişine konumlandırılmış. Koridorlarında kıvrılarak arasından geçilen duvarlar, ışıklı kutulardan inşa edilmiş. Röntgen filmleriyle oluşturulan farklı boyutlardaki bu kutularda ölüm, en sarsıcı şekliyle izleyiciyi sarıp sarmalıyor. Haber ajanslarının arşivlerinden derlenen bu kronolojik fotoğraf seçkisinde, Uğur Mumcu'dan Hrant Dink'e hafızalarımıza kazınmış onlarca acı görüntü yer alıyor. Bu yerleştirmenin karşı köşesinde ise yerden tavana kadar birbirilerine dolanarak tırmanan iki direkle karşılaşıyoruz. Şener Özmen'in üst katta devam eden "Bayrağından Kaçan Direk" isimli çalışması mükemmel kurgulanmış. Sarmalanma ve düğümlenme hisleriyle beslenen bu eser, aidiyet meselesine zekice odaklanmakta. Hera Büyüktaşçıyan'ın dört farklı yapıtı arasında ise "Kayıp Guguk Kuşu" dikkat çekiyor. Art arda düğümlenmiş mendiller, guguklu saatin kapalı kapısından yere kadar sarkıtılmış. Gerçekleşip gerçekleşmediği tariflenemeyen bu kaçış planında guguk kuşunun mevcudiyetine dair muallaklık, durumu gergin bir hale dönüştürüyor.

        Birinci katta Merve Ertufan & Johanna Adeback, Aslı Çavuşoğlu, Nilbar Güreş ve Canan'ın işleri sunuluyor. Canan'ın "Yalvarırım bana aşktan söz etme" adlı yerleştirmesinin yer aldığı odanın hemen girişinde ise 1998 tarihli "Şeffaf Karakol" sergileniyor. Burada politik şiddete maruz bırakılış, sanatçının kendi bedeni üzerinden özgün bir anlatımla irdeleniyor. Mekanın ikinci ve üçüncü katlarında devam eden sergide Berat Işık, Erdem Taşdelen, Yusuf Sevinçli, Mahir Yavuz ve Selim Birsel'in çalışmalarıyla karşılaşıyoruz. Arter'in merdivenlerinden yukarı doğru çoğalarak tırmanan yeşil tanklar ise kolektif bir akılla ilerleyen karıncalar misali yol göstererek sizi Birsel'in en üst kattaki "Arka Bahçede Yetiştirilir" başlıklı yerleştirmesine doğru yönlendiriyorlar.

        Olumsuz duygulara işaret eden kavramlar üzerinden toplumsal, kültürel ve siyasi belleğin güncel sanat yoluyla ele alınışını konu edinen "Haset, Husumet, Rezalet", 7 Nisan'a kadar Arter'de devam edecek. Bu sergiyi kaçırmamanızı öneririm.

        Diğer Yazılar