Müslüman barıştan yana olmalı
Allah Müslümanlara, münafıkların eziyetlerine karşı sabretmelerini tavsiye etmektedir
TOPLUMUMUZDA meydana gelen olayları derinden analiz ederek neler yaşadığımızı anlayabiliriz. Yüce Allah aşağıdaki ayette şöyle buyurmaktadır:
"Eğer bir iyilikle karşılaşırsanız bu onları üzer; başınıza bir kötülük gelince de memnun olurlar. Ama eğer zorluklara karşı sabreder ve takvalı davranırsanız (ruh olgunluğu gösterirseniz), onların hileleri size hiçbir zaman zarar vermez. Zira Allah onların tüm yaptıklarını kuşatıcıdır." (Âl-i İmran, 120)
Başına gelen olaylar insanın duygu âlemine dokunur ve orada birtakım oluşumlar meydana getirir. Birine dokunan bir şey de, başkasının duygu âlemini etkileyip orada bazı değişimler ortaya çıkartabilir. Burada sosyal olaylardan psikolojik oluşumlara geçiş vardır. Âl-i İmran 120'de Müslümanlara dokunan iyilik ve kötülük anlatılırken, Tevbe Suresi'nde ferde isabet eden iyilik ve kötülüğün başkalarında meydana getirdiği psikolojik tutum ele alınmaktadır:
"Eğer sana bir iyilik dokunursa bu onları üzer. Ve eğer başına bir musibet gelirse, 'İyi ki biz daha önce tedbirimizi almışız' derler ve böbürlenerek dönüp giderler." (Tevbe, 50)
Ayetin birinci bölümünde biyolojik hastalıkları meydana getiren mikrop ile ona karşı savaşan mikrop nasıl bünyeyi etkilerse, sosyal mikrop olan kötülük ile onun düşmanı olan iyilik de sosyal hayatı etkiler. Yüce Allah bir şeye iyi veya kötü derken, onun insan ruhunda ve toplum hayatında meydana getirdiği oluşumları dikkate almaktadır.
Birilerine dokunan iyilik diğerlerini üzüyor; birilerine isabet eden kötülük diğerlerini sevindiriyorsa, ortada ikili oynamanın meydana getirdiği büyük bir bunalım ve çatışma var demektir.
Müslümanların bundan çıkarmaları gereken ders şudur: Birinin başına gelen iyiliğe üzülmek ve birinin başına gelen kötülüğe sevinmek, münafıklık alametidir. Ayetin ikinci bölümünde, münafıkların zararını önleme yolu olarak, sabır ve takva gösterilmektedir: "Eğer sabrederseniz ve eğer sakınırsanız... "
Sabır ve takva, insanın ruhunu, belalara karşı canlı ve diri tutar.
Yüce Allah Müslümanlara, münafıkların eziyetlerine karşı sabretmelerini ve takvalı/basiretli olmalarını tavsiye etmektedir. İnanç ve hayat tarzları farklı olan gruplar arasında, Müslüman çatışmadan yana değil; barıştan, sorunları çözme ve sorunlara takvayla/basiretle yaklaşmadan yana olmalıdır. Münafıkların baskı ve eziyetleri, Müslümanların çözülmesine, cesaretlerinin kırılmasına sebep olmamalı, meselelere bilinçli bir şekilde yaklaşmalarına zarar vermemelidir.
"Eğer sabrederseniz ve sakınırsanız" ifadesi çoğul olduğuna göre, sabır, toplumsal dayanıklılığı/sebatı, takva da toplumsal bilinci ve basireti ifade etmektedir.
Bir anlamda toplumsal sabır ile toplumsal takva/bilinç, psikolojik ve grupsal çatışmaya karşı aynı görevi yapmakta, münafıkların hilelerini engellemekte, onlara karşı kalkan vazifesi görmektedir: "Onların hileleri size hiçbir zarar vermez."
Ayetin bu kısmında geçen "keyd" kelimesi, "aldatmak, hile yapmak, kötülük düşünmek, biriyle savaşmak ve kusmak", nefisle beraber kullanılınca "can çekişmek, öfke ve entrika" manalarına gelmektedir. Bu kelimenin "kusmak" anlamı manidardır. İnsan midesi rahatsızlanınca bazen istifrağ eder, içindekileri boşaltır; bu da onun rahatsız olduğuna delalet eder. Toplumsal ilişkilerin de bir midesi vardır. Grupların birbirine kin gütmesi, toplumun midesi olan iç yapıyı bozar, neticede meydana gelen çatışmalar toplumsal kusmaya sebep olur. Grupların birbirine karşı entrika yapmaları, toplumsal hastalığın kusma hali olduğundan ona keyd denmiştir.
Müslümanlar sabreder ve takvalı davranırlarsa, münafıkların entrikaları onlara zarar vermez. Bunun nasıl olacağı ise diğer ayetlerde belirtilmektedir:
1- Allah da onlara hileler yaparak...
Tarık Suresi'nde buyuruluyor ki: "Onlar bir tuzak kurarlar, ben de bir tuzak kurarım." (Tarık, 15-16) Bu ayetten hareketle diyebiliriz ki, Kuran'a ve iyi insanlara tuzak kuranlara karşı Allah da tuzak kurar ve böylece, onların hilesi Müslümanlara zarar veremez.
2- Meleklerle destekleyerek...
Âl-i İmran 125'te yüce Allah, sabredip sakınanları melekleriyle destekleyeceğini söylemektedir ki bunun neticesi olarak münafıkların entrikaları Müslümanlara zarar vermez.
3- Çıkış yolu göstererek...
Talak Suresi 2. ayette şöyle buyuruluyor: "Kim Allah'tan sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder." Münafıkların entrikaları, Müslümanların beyin ve gönüllerinde bir dağınıklığa sebep olmadığı takdirde, yüce Allah bir çıkış yolu göstereceğini vaat etmektedir. Çıkış yolu, sorunları çözmek, entrikalardan zarar görmemek ve pisliklere bulaşmamaktır. Allah Teala, Müslüman'ın beynindeki ve gönlündeki oluşumların neticesi olarak bu çıkış yolunu gösterecektir. Bu oluşumlar, aklın faaliyeti olan düşünce ve bilinç, gönlün faaliyeti olan iman, ihlas, sabır ve basirettir. Yüce Allah, işte böylesi kullarına, düşmanlarının entrikasına karşı bir çıkış yolu gösterecektir.
BAYRAKTAR HOCA yanıtlıyor
Başka canlılar yaşıyor mu?
■ Hocam, şu an kâinatta başka âlemler, canlılar var mıdır? V.K.
Eğer dünyayı bir âlem kabul edersek diğer gezegenlerde hayat olabilir, orada da canlı yaşayabilir. Şu anda ispat edilemedi ama ileride edileceğine inanıyorum.
Cennette kim nereye gidecek?
■ Hocam, cennette bölümler var mı? Varsa bu bölümlere giriş nasıl olacaktır? K.L.
Herkesin bu dünyada yaptığı ameller farklı olduğu için Allah da bu kişileri cennette farklı değerlendirecektir. Yani insanın cennette nereye konulacağını bu dünyadaki imanı ile ameli belirleyecektir. Yüce Allah, insanları amellerine ve niyetine göre 8 çeşit cennetten birine koyacaktır.
Büyü var mı nasıl bozulur?
■ Bir yakınım zaman zaman garip tavırlar sergiliyor. Bir çözüm bulamadık. Büyü yapıldığı söyleniyor. Büyü var mıdır? Büyüyü bozmak için ne yapmak gerekir?
Büyü vardır ama ben ne yapmasını bilirim, ne de nasıl tedavi edileceğini.