Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye Kupası ile ilgili son dönemde çok fazla eleştiri yapılıyor.

        Özellikle formatın değiştirilmesi ve daha cazip hale getirilmesi yönünde. Bunlar kısmen doğru. Ama bu kupanın da bir renk olduğu çok açık. Dünkü karşılaşmada iki köklü kulüp karşı karşıya geliyor. Kulvarları aynı olmasa da Altay ve Fenerbahçe'nin mücadelesi her iki takım açısından farklı anlamlar taşıyor.

        Altay, Süper Lig'e çıkma mücadelesi veriyor. Ligin ikinci yarısında zorlu maçlar oynayacak. Fenerbahçe gibi bir dev karşısında yapılan mücadele, Bank Asya'daki 10 maça yapılacak sayısız taktik antrenmana bedel. Burada kazanacakları tecrübe, gösterecekleri direnç ilerleyen dönemde kendileri için çok önemli.

        Fenerbahçe adına da artıları fazla olan bir karşılaşmaydı. Forma şansı bulamayan bir çok oyuncu kendini ispat maçına çıktı. Bekir, Uğur, Deniz, Semih, Ali Bilgin, Deivid ve kısmen de Özer şu an için Daum'un ilk 11'inde fazla şans bulamadılar. Bu futbolcular ligde oynamıyor. Avrupa'da oynamıyor. Samandıra'da idman yaparak formayı kapamayacaklarına göre oynamaları gereken bir kulvar mutlaka olmalı. O yüzden bu tip maçlar hem takımlar, hem oyuncular için aslında bulunmaz bir fırsat.

        Dün çok kaliteli bir maç olmadı. Ama sarı lacivertli bir çok oyuncu Daum'un gözüne girmek için kendilerini oldukça zorladı. Fenerbahçe adına en büyük renk Özer'di. İki gol attı. Kaliteli adam. Attığı adımdan, verdiği pastan belli. 3 maç arka arkaya oynayınca kendini buldu. Ama maç içinde Alex ve Emre olmayınca pas alışverişi yapacak oyuncu pek fazla bulamadı. Deniz yine joker. Hatasız oynadı. Bekir'de üzerinden ürkekliği atmış durumda. Bilica ve Lugano zaten hep aynı. Onlara yeter ki maç olsun. Sabaha kadar oynarlar. İstek ve arzuları yine en üst seviyedeydi.

        Ama bu maçta sarı lacivertli takım adına eksiler de vardı. Birincisi Santos. Son günlerde Carlos ve Santos kıyaslaması yapılıyor ve çıkan sonuca bakılırsa Santos'un Fenerbahçe'nin aradığı sol kanat oyuncusu olduğu ifade ediliyor. Böyle düşünen herkes dünkü maçı bir kez daha izlesin. Santos'un, bir defans oyuncusunun yapmaması gereken hataların bir çoğunu yaptığını görecekler. En az 10 fırın ekmek yemesi lazım Carlos gibi olması için. İnce hareketleri yok, çok ağır, oyun zekası Carlos kadar gelişmiş değil, tek topu onun kadar iyi oynamıyor, basit hatalar yapıyor, atağa çıkarken top kaptırıyor takım kontra yiyor. Hücum da iyi ama defansta durum içler acısı. Ligin ikinci yarısında Fenerbahçe bu kanattan çok gol yer.

        Fenerbahçe adına ikinci eksi durum ise futbolculardan kaynaklanmıyor. Sahanın zemini ile ilgili bir durum bu. Zemin her maç daha kötüye gidiyor. Futbolcuya, ona, buna milyonlarca euro harcayan Fenerbahçe Spor Kulübü nasıl bu sahanın zeminini düzeltemez? Atılan her top, her pas seke seke gidiyor. Ligin ikinci yarısında fikstür avantajı var. 9 maçı kendi evinde oynayacak Fenerbahçe. Ama bu zeminle isterse tüm maçları içeride oynasın nafile...

        Diğer Yazılar