Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Nasıl ki "Cool" un doğumunu Miles Davis 1957 yılında çıkardığı "The Birth of Cool" albümü ile ilan ettiyse, "Cool"un büyük kaybını da 16 Nisan’da caz büyüklerinden Ahmad Jamal’ın ölümüyle yaşamak zorunda kaldık.

        Miles Davis’in stilinde kendisini en çok etkilemiş olan sanatçı olarak anlattığı Ahmad Jamal’ın ölümü Davis, Theloneous Monk, Dizzie Gillespie gibi bir caz virtüözünün daha hayattan çekilmesi anlamına geliyor.

        Bugün cazı anlamakta zorlansanız bile müziği bir yerlerde duyduğunuzda içiniz sevgiyle doluyorsa bunu, siz farkında olmasanız bile, Ahmad Jamal’ın müziğine borçlu olabilirsiniz.

        Bebop ekolü içinde çıkmış olan Jamal, piyano tuşlarına ipeksi dokunuşuyla, dinleyeni sanki fazla rahatsız etmekten çekinir gibi çalışıyla, cazın kitlelere popüler edilmesinde büyük rolü olan "Cool" cazın da oluşturucusuydu.

        Öldüğü haberini aldığımda uzun yıllar öncesine lise yıllarıma gittim. TED Ankara Koleji'nde lise son yıllarımda part-time olarak bir plak dükkanında çalışmaya başlamıştım. Amacım para kazanmak filan değil, etrafa "Cool" gibi görünebilmek ve böylece belki kızları da etkilemekti. Böylece kızları etkilemenin öyle çok kolay olmadığını hayatta öğrenme sürecim de genç yaşımda başlamış olmuştu ama bu başka bir hikaye tabii ki.

        Ahmad Jamal
        Ahmad Jamal

        O günlerde Kızılay Meydanı'ndaki bir pasajın alt katında bulunan Tansel adlı dükkanın sahibi Batı aleminin müzik trendlerini ve plak piyasasını çok iyi takip eder ve en son çıkan LP’leri getirtirdi. Harçlığımdan o günlerde birçok yeni LP’yi alıp dinleme imkanım oluyordu. (Bu arada LP’lerin tekrardan piyasaya çıkması ve bazı insanların koleksiyoner gibi bunlara ilgi göstermeye başlamalarına çok da sevindiğimi söylemeliyim) Sevgiyle biriktirdiğim LP'ler arasında sadece "Ahmad Jamal Trio" adıyla hatırladığım ama albümün adını aklıma getiremediğim plak da bulunuyordu. Onu dinlemeyi aşık olduğumu sandığım ve ergen melankolizminin zirve yaptığı gecelere bırakırdım. Jamal’ın müziği ruhumu dinginleştirir ve bana çok iyi gelirdi. Doğaçlama çalmanın virtüözü olan Jamal "cool" müziğiyle ruhlarımızı dinlendirmeye hiç ara vermedi yıllardır. Onu geçenlerde kaybettik ama müziği hep bizimle olacak.

        Bu yazıda durmadan "cool" deyip duruyorum o nedenle ne demek istediğimi de biraz açmalıyım.

        "Cool" davranan bir insan gördüğünüzde veya kendiniz de öyle hissettiğinizde kolay tanıyacağınız bir ruh halidir. Bu böyledir ama onu cümlelerle tanımlamak bir o kadar da zor.

        "Cool"un ne olduğunu 1957 yılına çıkardığı "Cool’un Doğuşu" adlı LP’si dolayısıyla ve kendisini Ahmad Jamal’ın öğrencisi gibi hisseden Miles Davis'i anlatarak anlatmaya çalışacağım. Davis uzun çalarını çıkardığı günlerde bir zenci olarak hayatını özgürce ilk kez yaşayabildiğini söylediği Paris’e gitti. Gönülden bağlı olduğu Paris’te gece kulüplerinde çaldı, konserler verdi.

        Var mısınız, benimle küçük bir caz tarihi dolaşmasına çıkmaya. Miles Davis’in hayatı hakkında bir dokümanter var. İster Netflix’ten isterseniz başka yerden bulun bunu.

        1958 yılında büyük yönetmen Louis Malle bir "film noir" olan ve bizde "İdam Sehpası" olarak adlandırılmış olan filmini çekiyordu.

        Ve filmin müziğini Miles Davis’in yapmasını istedi.

        Sizden ricam dokümanterin filmden bir bölümün gösterildiği bölümüne gitmeniz. O sahnede güzeller güzeli Jeanne Moreau karanlığın içinde ışık oyunları oynamakta olan Paris sokaklarında yürümektedir. Miles Davis bu sahneyi izledikten sonra trompetini almış ve sadece doğaçlama çalarak duygularını dökmüş ortaya. Dinlerken parçanın nasıl da büyük bir aşkla çalındığını hissetmemek imkansız. Zaten Moreau ile büyük bir aşk da yaşamıştı.

        Eğer bu ricamı yaptıysanız müziği dinlediyseniz bence "Cool" un ne olduğunu bundan daha iyi anlatan bir parça bulmak kolay değildir.

        "Cool" müziğin bir diğer devi Ahmad Jamal’ı kaybetmek bizleri çok üzmesine rağmen onun müziği Davis, Gillespie, Monk gibi devlerle birlikte daima bizlere hayat sevgisi vermeyi sürdürecek.

        Diğer Yazılar