Bölgesel Fazlalıklardan Kurtulmak İster misiniz?
Kilo vermeyi, ideal kilonuzu korumayı başarmak kolay değil. Ancak en büyük mücadele bölgesel fazlalıklarla veriliyor. Peki basenden, göbekten sonsuza dek kurtulmak mümkün mü? İşte bu konuyla ilgili bütün sorularınızın cevapları...
AMACI kilo vermek olan danışanlarımın sordukları en önemli konulardan birisi bölgesel kilolardan kurtulma yollarıdır. En çok denk geldiğim sorular, "Taylan Hanım biz bu kiloyu vereceğiz ancak basenim ve /veya göbeğim gidecek mi?" sorularıdır. Bu soruyu sormakta kısmen haklı olsalar da kilo vermeyi sadece bedenin yağlarından arınmak olarak görmemek lazım. Kilo vermek, başlangıç noktasındaki kilomuzdan ideal kilomuza gelene kadar değiştirdiğimiz beslenme alışkanlıklarımızdır. Eğer bunun dışında metabolik bir nedenle kilo alıyorsak beslenme eğitimine paralel bu dönemde onun tedavisine de başlamalı ve tıbbi tedavi gerektiren konuları sadece çözüm esnasında değil, koruma gerektiren durumda da takip etmeliyiz. Bu esnada bölgesel kiloların verilmesi istendiğinde alınma nedenlerinin de çok iyi biliniyor olması gerekir.
ELMA TİPİ OLANDA GÖBEK OLUR
Karın bölgesindeki kilolar, elma tipi dediğimiz ve genellikle ensüline karşı rezistansı olan kişilerde olur. Yine karın yağlanmasından şikâyeti olanlar karbonhidrata düşkün ve hızlı yemek yiyenlerdir. Böyle kişilerde karbonhidrat mutlaka yenecekse öğlen ve rafine edilmemiş olanı yenmeli, yemek yeme süresi 20 dakikaya uzatılmalı ve ensülinle ilgili bir problemi varsa tıbbi tedavi almalıdır.
Basen genişliği ise genellikle genetik olup kadınlık hormonlarıyla ilgilidir. Aynı zamanda kadınlarda doğurganlığın simgesidir. Ayrıca üst üste doğumlar, doğum kilolarının verilememesi, oturarak çalışma, fiziksel aktivite yoksunluğu da basen büyüklüğünün diğer nedenleridir. İşte böyle durumlarda danışanın vücudu çok iyi incelenmeli ve özellikle kilo verme süreciyle birlikte, bölgesel problemleri yok edici tüm yöntemler aynı anda başlatılmalıdır. Yani spor, bölgesel masaj, kavitasyon, SPM gibi ses dalgalarının kullanıldığı herhangi bir kimyasal barındırmayan sistemler, inceltici kremler gibi destek çözümlerin hepsine rağmen hâlâ bazı bölgelerde fazlalık söz konusuysa estetik çözüme yönelmeyi tercih edebilirsiniz.
LIPOSUCTION'I TANIYALIM
Liposuction sadece bölgesel yağlarınızın alınması demektir. Şayet sonrasında sağlıklı beslenmezseniz kalçaların veya liposuction yapılan diğer bölgeler, yağın alındığı bölgenin kaybettiği yağ hücrelerini başka yerimizde fazlalaştırabilir.
Gerçekten alınan yağ geriye dönüyor mu? Eğer dönüyorsa nerelerde görülüyor?
Şimdiye kadar hiç kimse bunu kesin olarak bilmiyordu. Fakat Colorado Üniversitesi'nde Dr. Teri L. Hernandez ve Robert H. Eckel liderliğindeki yeni bir çalışma, bütün bu soruları yanıtladı. Ve ne yazık ki buldukları pek iyi haberler değil. Çalışmada, araştırmacılar rastgele seçilmiş, çıkıntılı uyluklarına liposuction yaptıran ve düşük karın ya da çirkin bir görünüşe sahip olmaktan kaçınan ve obez olmayan (yani kilo /boy 2'de % 30'un altında) kadınları incelemiştir. Sonuçta kontrol grubuna alınan kadınlara çalışma bittiğinde ve sonuçları öğrendikten sonra eğer hâlâ yaptırmak istiyorlarsa liposuction yapılacağı söylendi.
Obezite Dergisi'nin son sayısında yayınlanan sonuç, vücudunuzun herhangi bir yerinden alınan bu yağların emildikten sonra geri geldiği belirtiliyordu. Bu bir yıl kadar sürmekle birlikte ne yazık ki hepsi geri dönmüştü. Ama örneğin basenden alman yağ, kadın deneklerin yine basenlerinde ortaya çıkmadı. Bunun yerine, Dr. Eckel "üst katlara yeniden dağıldığını", çoğunlukla da üst karında, aynı zamanda omuz çevresi ve kol trisepslerinde görüldüğünü belirtti.
VÜCUT, KENDİ YAĞINI SAVUNUR
Obezite araştırmacıları kadınların yağlarının geri gelmesinin şaşırtıcı olmadığını söylüyorlar. Vücut, kendi yağını savunmaktadır. Eğer kilo verirseniz, diyet yapsanız bile, geri dönebilir. Bu 'Doğa Ananızla Dalga Geçemezsiniz' hikâyesinin bir başka bölümüdür diyor, Dr. Rudolph Leibel. Liebel, Colombia Üniversitesi'nde obezite araştırmacısı. "Bunu engellemenin tek yanı doğru beslenmeyi ve hareketli olmayı hayatınıza almaktır" diye ekliyor. Okuduğum makalede bazı araştırmacıların kendi anekdotları da var. Louisiana Eyalet Üniversitesi tıp profesörü Dr. George Bray, bir keresinde karın bölgesindeki yağları aldırmak için operasyon yaptıran ve karnındaki çıkıntıdan çok sıkılmış genç bir kadından söz ediyor: "Alt karın bölgesi oldukça inceydi, fakat yukarıdaki kalan bölge ekstra yağlara sahipti" diyor Dr. Bray.
Bu konuda emin olmak için bir dönem yağları operasyonla çıkarılmış laboratuvar fareleri ile çalışıldı. Dr. Klein, sonuçta gördü ki yeni araştırmadaki kadın gibi, kemirgenler de yağlarının çıkarıldığı yerden farklı bir yerden yağ almaya başladılar diye bildirdi. Farelerde kaybedilenlerin yerine yeni yağ hücreleri oluşturdular.
Aynı sonucun ne yazık ki liposuction yaptıran her kadında ortaya çıktığı oldukça fazla makaleyle dile getirildi. 'Yeniden ortaya çıkan vücut yağ hücrelerinin sayısını tıpkı kendi miktarını kontrol eder gibi kontrol eder" diyor Dr. Leibel. Yağ hücreleri ölür ve yenileri hayat süresince doğmaya devam eder. Yapılan araştırmalara göre yağ hücrelerinin sadece yedi yıl yaşadığı ve yağ hücresi her öldüğünde, diğer bir tanesinin onun yerini almak için yeniden oluştuğu ortaya çıkmış.
Kendinizi 3 boyutlu doyurun
LIPOSUCTION konusu, yaptıranların sağlığı ve psikolojisi açısından araştırıldığında yağ hücresinin büyümemesinin nedeni olarak yağ hücrelerinin yaşadığı deri altındaki
yağ yapısının bu hücreleri şiddetle yok ettiği bulgusuna ulaşıldı. Dr. Eckel, yine de söz konusu çalışmada liposuction yaptıran kadınların her durumda mutlu olduğunu da belirtmekten geri kalmadı. Dr. Erkel'e göre liposuction yaptıran kadınlar kendi kalça ve bacaklarından o kadar çok nefret ediyorlardı ki ne olursa olsun, her koşulda onların yok olmasını istiyorlardı. Makalenin sonu da ilginçti... Kontrol grubundaki kadınların yarısından fazlası, çalışma bittiğinde ve sonuçları öğrendiklerinde hala liposuction yaptırmak istediler.
Yapmamız gereken şey sağlıklı beslenerek vücudumuzu üç boyutlu doyurmaktır. Sağlıklı beslenip, spor yapıp, hayata yaratıcı ve doğru gözlerle bakmayı bilmektir... "Oram büyük, buram çıkıntılı, göbeğim fazla" deyip orjinalliğimizi bozmadan ve bunca saçma ayrıntıya takılmadan yaşamak lazım.