Tarihi kulüplerin 'tarihsizliği'
Anketi, spor uygulaması Vole’de yaptım. 4300 oy kullanılmış.
“Zor ama... En çok hangisi?”nde ortak hafızanın başköşesi yüzde 46,4’le “Metin-Ali-Feyyaz”ın.
7’den 70’e doğal mutabakat. İzlememiş gençlerin dahi hafızasındaki slogan. “Şerefli ikincilikler” dahil, 3 yıl üst üste şampiyon forvet, 10-0’lık rekorun üç “Hat-trick”çisi... Seba-Milne tevazunun “okumuş çocuklar”ı, “özkaynak düzeni”nin, Ziya, Fikret, Rıza ve niceleriyle, hakiki “Beşiktaş’ın çocukları.”
Anormal olan, “Baba” efsanesine rağmen, “Baba Hakkı-Voleci Şeref-Şükrü Gülesin”in en altta kalması. Kulübe karakterini veren “Kara Kartallar”ın anket hızıyla tarihe gömülebilmesi.
Bırakın “Beşiktaş’ın çocukları” olmayı, “Beşiktaş’ın Babaları”nın hakikaten mazi sayılması.
***
Vole’deki bir başka ankette, “Trabzon( spor)dan çıkmış en iyi teknik direktör?” diye sordum. Trabzonlu, Trabzonsporlu olmayan da oy kullandı ama...
Sonuç Yüzde 80,3 Şenol Güneş. İkinci Mustafa Reşit Akçay, yüzde 10,2.
Ahmet Suat Özyazıcı yüzde 5,5... Özkan Sümer yüzde 2,4!
Güneş’in bu oranı herhalde en çok Beşiktaşlı oylarıyla, ama yine izah etmiyor.
Anketler diyor ki: Yönetimler, medya, ciddi taraftar kitlesi, bir kulübün varlığı, manası, tarihi ve başarılar meselesinde birbirini zehirlemiş. Ruhu, vicdanı karartıp gündeliğe, tarihsizliğe, talihsizliğe kilitlemiş.
Ahmet Suat’ın “Trabzon’un çocukları” ile yaptığı devrim, hem öyle Baba Hakkı’lar kadar eski değil, Türkiye’de futbolun çehresini değiştiren isyan nasıl “yüzde 5”e bağlanabilir?
Özkan Sümer’in 2,5’inin bile izahı yok!
***
Metin-Ali-Feyyaz’ın hakları teslim çok şükür; ama Baba Hakkı’lar, Ahmet Suat’lar neden sözde hiç unutulmazken bu kadar kıymetsizleşebiliyor?
Onların bir şehrin, bir semtin, bir kulübün sadece kökü değil, hala atar damarı olduğu, özkaynak, altyapı, semtin, mahallenin, şehrin, memleketin çocuğu olarak; “şöyle bi bakıp çıkan topçular”ın getirdiği başarı, verdiği haz, sunduğu umut veya boş umutlarla kıyaslanması nasıl mümkün olabiliyor?
Anketi Fenerbahçe için yapsak, “RVP, Lens, Sow” nasıl yarışabilir Zeki Rıza, B. Fikret, Can Bartu, Nedim Doğan, Yılmaz Şenler’le?
“Sneijder, Podolski” misal, Baba Gündüz’ün, Metin Oktay’ın “efsane” olabildiği bir yerde o kelimenin yanına bile nasıl yaklaşabilir?
Muslera da Taffarel, Mondragon gibi artık “kaledeki yabancı” değil belki; yine de liseden kulübe, milli takıma “hep Galatasaraylı” olmuş Turgay Şeren’den daha fazla oy alırsa, ruhuna ne diyeceğiz Kaptan’ın?
***
21 yaş altı tek “küçük” bile oynatmamış “üç büyükler” kendi efsanelerini yaratamıyor artık. Trabzon’un ufaklıkları var ama onca transferle başı döndü!