Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İnsan hakları izleme örgütü “Human Rights Watch” bir rapor yayınladı.

        Raporun özü şu:

        1. 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra, 140 ülke “terör kanunları” çıkardı.

        2. Fakat kimi yerde bu kanunlar sadece “terörle mücadele” etmiyor!

        3. Aynı zamanda, en sıradan, en olağan muhalif görüş ve eylemleri bastırmak, sindirmek, cezalandırmak için de kullanılıyor.

        ***

        İyi haber:

        Yalnız değiliz!

        Kötü haber:

        İyi değiliz!

        ***

        Kuruluş diyor ki:

        Terörle mücadele kanunları; barışçı eylemler de dahil, insanları tutuklama, tutma, yargılama ve cezalandırma açısından tehlikeli bir güç ve kudret genişlemesine, büyümesine imkân verdi.

        Her hükümetin elbet yurttaşlarını saldırılardan koruma hakkı var.

        Fakat birçoğu bu kanunları, ‘terörizmle mücadele’ bahanesiyle; gazetecilere, protestoculara, muhaliflere, dini ve etnik gruplara baskı ve yargılama aracı olarak kullandı, kullanıyor.

        Terörizm tanımı çok muğlâk; kamu düzenini bozmak diye tarif ediliyor. Keyfi arama ve tutuklamalara, polisin bu kanunları fütursuzca kullanmasına kapı açıyor.”

        Vatandaşı ama esas devleti korumak gerekçesiyle üretilmiş bu kanunlar, temel hak ve özgürlükleri kuşatıyor, çiğniyor ve “terörle mücadele”den de ziyade, “terörize mücadele” yollarını açıyor…

        Ve ufku karartıp umutları törpülüyor.

        Dahası, rapora göre, “İfade özgürlüğünü ve barışçı protestoyu dahi ezen bu nevi kanunlar, esasen terörü de yok etmiyor; tam tersine, büyütüyor.”

        ***

        Raporda 130 ülke incelenmiş.

        Raporun haberi”nde, Türkiye, “Parasız eğitim istiyoruz” pankartı açıp örgüt suçundan sekiz buçuk yıl hapis verilen öğrenciler misaliyle göz alıcı bir yer buluyor:

        Mahkemeler, geniş terörizmle mücadele kanunları çerçevesinde, şiddetten uzak yüzlerce kişi ve eylemi de yargıladı, mahkum etti.”

        Hemen altımızda bu açıdan Bahreyn ile Etiyopya’yı da okuyabilir, teselli bulabilirsiniz!

        Ayrıca “uzun tutukluluk” veya “uzatılmış tutukluluk” süreleri bahsinde, ABD’nin Guantanamo Körfezi’nde 169 kişiye ettiğini de okuyabilir, teselli bulabilirseniz yine, bulursunuz…

        Eğer bir nevi Guantanomo misali sizi rahatlatıyorsa!

        ***

        Belki de sorun sadece “özel yetkili mahkemeler” sorunu değil.

        Belki de mesele “özel ve genel yetkili kanunlar” ile zihinler, yani “özel yetkili muhakeme” meselesi.

        Bugüne kadar fiili yahut sanal, “bu kadar çok terörist” üreten baskı, dayatma, toplama, çıkartma, çarpma ve bölme işlemleri!

        Çünkü bu nevi kanunlar sadece fiilen değil, aslında kağıt üstünde, kolluk gücü ve yargı nezdinde, cezaevlerinde, çoğu sadece uzun tutuklu olan “ o kadar çok terörist” yaratıyor ki…

        Zaten bizatihi kendileri de “terörle mücadele”de çok başarısız olduklarını itiraf etmiş oluyor!

        Fazla düşünmeye bile gerek yok...

        Her ülkede hesap aynı:

        Terörle mücadele kanunun ne kadar muğlâk, ne kadar geniş, ne kadar keyfi, ne kadar ona değmiş buna değmemiş diye toplayıp içeri atıyor ise…

        Terörist” sayın o kadar çok ve çabuk artıyor!

        Diğer Yazılar